Tezcan: Türkiye herkesi kucaklayacak bir cumhurbaşkanı istiyor

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Aydın’da CHP’nin düzenlediği bölge toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, gerginliğin tek sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı seçimine...

Google Haberlere Abone ol
Tezcan: Türkiye herkesi kucaklayacak bir cumhurbaşkanı istiyor

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Aydın’da CHP’nin düzenlediği bölge toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, gerginliğin tek sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Tezcan, “Türkiye, en karanlık günlerinde bile demokratik birikimi, olgunluğu aydınlığa çıkacak bir kapıyı her zaman bulmuştur. Türkiye’yi kardeşliğe, kucaklaşmaya teşvik edecek çözüm her zaman çıkmıştır. Türkiye’nin en zor zamanlarında bile bu halk, yeniden esenliklere ulaşabilme çözümlerini üretmiştir. Önümüzdeki dönemde de bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Kişilerin kariyer planlamasına kurban edilmeden, doğrudan doğruya gerçekten milletin bir Cumhurbaşkanı olacak, kucaklayacak ve ülkede krizleri oluşturan değil, muhtemel krizlerin önüne geçecek bir çözümle sandıktan çıkacağına inanıyoruz.” dedi.

CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 5. bölge toplantısını, Aydın'daki Nevzat Biçer Salonu’nda yaptı. Aydın, Denizli, Muğla, Manisa ve İzmir milletvekilleri ve partililerin katıldığı toplantının basına açık bölümde konuşan Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, “Türkiye, gerilimli bir sürecin içerisine ne yazık ki hâlâ ısrarla sürükleniyor. Türkiye’de bu gerilimin temel sebebi, temel sorumlusu, aslında gerilimi düşürmekle sorumlu olan iktidarın başındakilerdir. Türkiye’yi yönetme yetkisi almış olan ama yönetim krizinin baş sorumlusu olan kişilerdir. Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıllık iktidarının bu geldiğimiz günlerdeki son noktasında, toplumu birbiriyle çatışma kültürü içerisinde ayrıştıran, fay hatlarını keskinleştiren ve ülkeyi düşmanlık üzerinde iktidarı sürdüreceği bir geleceğe doğru yürütmeye çalışan bir anlayışla devam ediyor. Bugün Türkiye’nin meydanlarındaki gerilimin tek sebebi, Recep Tayyip Erdoğan’ın ta kendisidir. Sokaklardaki gerilimin ta kendisi iktidarı elinde bulunduran, pervasızca davranışlarından kaynaklanmaktadır. Türkiye, iktidar eliyle totaliter bir faşizmin yerleştirilmeye çalışıldığı ve sistematik olarak toplumun teslim alınmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyor. Buna karşı her zamankinden daha fazla örgütlü topluma ihtiyacımız var. Soma’da, örgütlü emeğin olmadığı bir ülkede yaşanabilecek en ilkel çalışma koşullarında 301 emekçimizi iş cinayetine kurban verdik. Türkiye, iş cinayetlerinde dünyanın başta gelen ülkelerinden birisi. Niye son zamanlarda, özellikle AKP iktidarın döneminde iş cinayetlerinin arttığı bir dönem yaşıyoruz? Çünkü toplumun örgütlü olmadığı, emeğin örgütlü olmadığı ve bütün örgütlü alanların da iktidarın talimatı içerisinde totaliter bir anlayışla örgütlenmeye çalışıldığı bir süreç yaşıyoruz. Buradan çıkışın bir tek yolu vardır, özgür ve örgütlü bir toplum. CHP, tarihî misyonundan bu yana Türkiye’de demokrasinin özgürleşmesinin temsilcisi olmuştur. Bugün de aynı görev, aynı misyonu yürütmeye devam edeceğiz. Başbakan, geçtiğimiz günlerde ilginç bir şey söyledi. Diyor ki, 'Osmanlı dönemindeki özgürlükleri arar olduk, özler olduk. Osmanlı dönemindeki özgürlüğü özlüyoruz.' diyor. Neden acaba? 12 yıldır Türkiye’yi yöneten kim? 12 yıldır Türkiye’de tek başına istediği kararı alabilecek parlamento çoğunluğuyla bu ülkeyi yöneten kim? 12 yıldır bu ülkeyi yöneten kişi, 'Osmanlı’daki özgürlüğü özlüyoruz.' diyorsa bu anlamlı bir ifadedir. Yani, 'Abdülhamit dönemine rahmet okutacak bir başbakanlık yaptım.' diyor. Abdülhamit dönemine rahmet okutacakları, Türkiye’ye yakıştıramıyoruz. Onun için de CHP olarak özgürlüğün ışığını, bayrağını dalgalandıracağız.” şeklinde konuştu.

Bülent Tezcan, "Nasıl bir Cumhurbaşkanı?" sorusunu ise şöyle cevap verdi: “Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Türkiye, gerilimden ve çatışmadan uzaklaşmak istiyor. Genel başkanımız sivil toplum örgütlerini geziyor, tek tek görüş alıyor. İsim üzerinde değil, nasıl bir Cumhurbaşkanı figürü istiyorsunuz, toplum nasıl bir Cumhurbaşkanı figürü istiyor, bekliyor diye özellikle bu çerçevede örgütlü kesimlerin görüşlerini dinliyoruz. Hemen hemen istisnasız örgütlü kesimlerin ortak paydası şu: Halkını kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Gerilim ve çatışmayı durduracak bir Cumhurbaşkanı istiyoruz Nefret dili kullanmayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Toplumu ayrıştırmayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Hukukun üstünlüğüne saygı gösteren bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Devlet dengelerini gözeten, devlet kurumlarının birbirleriyle uyumlu çalışmasını gözeten, buna saygı gösteren bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Yetki gaspı hevesi içerisinde olmayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Uluslararası alanda Türkiye’yi temsil edebilecek yeterlilikte bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Halkını kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz diye bu çerçevede toplumu birleştiren, bütünleştiren, kucaklayan, sıcak, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen bir Cumhurbaşkanı tarifi yapılıyor. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı adayları çıkacak, milletimiz sandığa gidip kararı verecek.”

Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak devam etti. CİHAN

Yorumlar