"Seçimler yargı gözetiminde olur, bakanlar gidip sandık başında beklemez"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimlerinin Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimi olduğunu savunarak, "Seçimler, yargı gözetiminde olur, bakanlar gidip sayımın başında beklemez.

Google Haberlere Abone ol
"Seçimler yargı gözetiminde olur, bakanlar gidip sandık başında beklemez"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimlerinin Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimi olduğunu savunarak, "Seçimler, yargı gözetiminde olur, bakanlar gidip sayımın başında beklemez." dedi. Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimleri için çok çalıştıklarını belirterek emeği geçen herkese yürekten teşekkür ettiğini ifade etti. Gençlere ve kadınlara da teşekkür eden Kılıçdaroğlu, bu seçimin herkesin bildiği seçimlerden farklı olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, iktidar mücadelesi değil, devlet ile mücadele ettiklerini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Bu seçimin Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Yıllar boyunca daha tutarlı, sağlıklı demokrasi oluşturmak yerine şaibeli bir demokrasi kuruluyor. Bakın 44 ilde elektrik kesildi. Diğer zamanlarda neden kesilmiyor? Kedi diyorlar... Hemen sordum Şero yerinde mi diye? Kedi arıyorsanız Bakanlar Kurulu sıralarına bakın. Seçimler, yargı gözetiminde olur, bakanlar gidip sayımın başında beklemez." diye konuştu.

Siyasete girerken hep doğruları söyleyeceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu seçim beklentilerimizi karşıladı mı? Hayır. Beklentimiz yüksek çünkü. Ama oy oranımız düşmedi. 2009 seçimlerine göre oylarımız arttı. Ama biz, oy artışımıza sevinemedik. Halkın, dünyanın, gençlerin CHP'den beklentisi yüksek. Şikayet etme, faturayı halka çıkarma lüksümüz yok. Neden beklentileri gerçekleştirmedik, diye bakacağız. Demek ki, eksikliğimiz var. Bir yerlerde bir şeyler eksik. Roma bir günde kurulmadı. Adım adım kuracağız demokrasiyi. Bu mücadeleden asla dönmeyeceğiz. Beklentilerimiz yüksekti, çünkü. İktidarın 4 bakanı yolsuzluktan istifa etmişti. Adalet, yok edilmişti. Halkın demokratik yoldan bunu cezalandıracağını düşünüyorduk." şeklinde konuştu.

Havuz medyasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, havuz medyası ne yazarsa yazsın, kalemini iktidara kiralayan adamdan yazar, aydın olmayacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Uyuyan vicdanlara sesleniyorum. Sizin dininiz ile dalga geçenlere oy verirken, bir vicdan muhasebesi yaptınız mı? Böyle bir lafı CHP ilçe başkanı söyleseydi, ne olurdu? Yer yerinden oynardı. Niye böyle bir suskunluk var. Utanma duygunuz olup olmadığını, sorguladınız mı?" diye sordu.

Bu seçimden, daha fazla çalışılması gerektiği sonucunu çıkardıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Çalıştık ama yetmedi. Demek ki, henüz daha kapısını çalmadığımız milyonlar var. Halini hatırını sormadığımız, milyonlarca insan var." ifadelerini kullandı.

27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de siyasi idamlar yaşandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuyu Mısır'daki idam kararlarına getirdi: "Mısır'da 529 kişi idama mahkum edilmiş. Mısırlı kardeşlerim, idam topluma huzur getirmez. Vicdanda, derin yaralar açar. Bizim tarihimizde de, dünya tarihinde de görebilirsiniz bunu. Eğer 529 kişi idam edilirse, bu barış getirmez. Barışın yolu, idamdan geçmez. Huzurun yolu, idamdan geçmez. Siyasal idamlara son verin, yapmayın diye sesleniyorum. Mahkemelerin idam kararı verdiği kişiler, bizimle aynı dünya görüşüne sahip değil. Ama idamın ne olduğunu biliyoruz. Bunun için elimizden geleni yapacağız."

Suriye'de kendilerine Baasçı denildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "AGİT toplantısında bizim büyükelçimiz, Reyhanlı'daki saldırı El Kaide'nin saldırısıdır demişti. Başbakanlık koltuğundaki zat, bizi suçlamıştı. Acaba o zat utanacak mı? Dış politikada yalan söylemek olur mu? Hadi, içeride söyledin. Alıştık zaten. En ağır eleştiriler yapıldı." dedi.

Dışişleri makamındaki dinlemeleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "AKP'ye oy verenler şu soruyu kendilerine sorsun. Devletin mahremi kalmadı, dediğimiz ortamda kim iktidardaydı. Sen, vicdanını sorgula. Kendi askerini öldürteceksin, sonra bizi savaşa sokacaksın. Sonra Cumhurbaşkanı içeriden dinlemedir, dedi. Yapmamız gereken yine bize düşüyor. Sağır kulaklar duyana kadar, uyuyan vicdanlar uyanana kadar çalışacağız. Çocuklarımız bizden güzel, özgürce yaşayabileceği bir Türkiye bekliyor. Yasaklardan arınmış bir Türkiye bekliyor. Yolu çalışmaktan geçiyor." diye konuştu. CİHAN

Yorumlar