Özdalga: MİT düzenlemesi hukuk devleti ilkelerini ağır şekilde ihlal ediyor
AK Parti'den istifa eden vekillerden Ankara Bağımsız Milletvekili Haluk Özdalga, İnternet ve HSYK yasalarından sonra, MİT düzenlemesinin de 'demokratik hukuk devleti ilkelerini ağır şekilde ihlal ettiğini' söyledi.
AK Parti'den istifa eden vekillerden Ankara Bağımsız
Milletvekili Haluk Özdalga, İnternet ve HSYK yasalarından sonra,
MİT düzenlemesinin de 'demokratik hukuk devleti ilkelerini ağır
şekilde ihlal ettiğini' söyledi. Özdalga, "Devletin gizli ilan
ettiği her bilgi veya belgenin yayınlanması suç oluşturmaz. Basının
toplumu bilgilendirme ve vatandaşların bilgi edinme hakkı önde
gelir. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları çok
açık. AİHM kararlarına göre, devletin gizli bilgi ve belgelerini
yayınlamanın suç oluşturması, ancak ulusal güvenlik veya kamu
düzeni için açık bir tehdit söz konusu ise mümkün. Her somut
olayda, böyle bir tehdidin var olduğunun mahkeme kararıyla
gösterilmesi şart." dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Özdalga, demokratik toplumlarda örtülü
görevler yapan istihbarat teşkilatlarının yeri olduğunun altını
çizerek, "Ama istihbarat teşkilatları kendi vatandaşlarına asla
zarar veremez, evlerini ve mallarını kundaklayamaz, bombalayamaz,
onları kaçırıp işkence yapamaz ve kendi vatandaşlarını katledemez.
Şimdi getirilen MİT teklifi bunların yolunu açıyor, bütün bu
fiillere kanun koruması sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Ayrıca MİT teklifinin, basın ve medya mensupları için zulüm
hükümleri getirdiğini vurgulayan Ankara Milletvekili, "MİT
mensupları veya faaliyetlerine ilişkin her türlü 'bilgi ve belgeyi
yayınlayanlar' için, dokuz yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Bu
düzenleme içindeki ifadeler, Sovyet KGB'si veya Gestapo
bildirilerini hatırlatıyor: '... yayın sahibi, muhabir, yazar,
sorumlu müdür, yayımcı ve basımcı ile yayanların' hepsine, dokuz
yıla kadar hapis cezası verilecekmiş!" ifadelerini kullandı.
Özdalga, şu değerlendirmelerde bulundu: "Demokratik toplumda, kanun
yaparak dahi, devletin gizli ilan ettiği her bilgi veya belgenin
yayınlanması suç oluşturmaz. Basının toplumu bilgilendirme ve
vatandaşların bilgi edinme hakkı önde gelir. İfade özgürlüğü,
demokrasinin can damarı ve olmazsa olmaz bir parçasıdır. Devlet,
elindeki bilgi ve belgelere toplumun ulaşmasını, koşulsuz şartsız
engelleyemez. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin
kararları çok açık. AİHM içtihatları bizim üst hukuk normlarımızı
oluşturuyor. AİHM kararlarına göre, devletin gizli bilgi ve
belgelerini yayınlamanın suç oluşturması, ancak ulusal güvenlik
veya kamu düzeni için açık bir tehdit söz konusu ise mümkün. Ayrıca
o bilgi ve belgenin daha önce başka yerde yayınlanmamış olması
gerekiyor. Her somut olayda, böyle bir tehdidin var olduğunun
mahkeme kararıyla gösterilmesi şart. Açık toplumun ve demokratik
devletin başlıca gereklerinden biri, ulusal güvenlik ve kamu düzeni
için ciddi bir tehlike yaratmadıkça, devletin gizli kabul ettiği
bilgi ve belgelere vatandaşların ulaşabilmesidir. Sadece devlet o
bilgiyi gizli kabul ediyor diye gazetecilerin mahkum edilmesi,
basın özgürlüğüne ve demokratik rejime karşı savunulması imkansız
bir darbe teşkil eder. Temel AB ilkelerinin ve Kopenhag
kriterlerinin kaba bir ihlali olur. Devletin 'gizlidir' damgası
vurduğu her bilgiyi yayınlayan gazetecileri hapse atmaya başlarsak,
bu ülkede sadece demokrasi değil ekonomi de ayakta kalamaz. Bu
gidişin sonu çöküştür. Korkarım ki hep beraber bu çöküşün altında
kalacağız." CİHAN
Yorumlar