Milli Eğitim Bakanlığı, 2014 yılında 50 bin öğretmen alacak
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen alımlarıyla ilgili Şubat ve Ağustos 2014 tarihlerinde toplam 50 bin öğretmen alınacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen alımlarıyla ilgili Şubat
ve Ağustos 2014 tarihlerinde toplam 50 bin öğretmen alınacağını
bildirdi. Üniversitelerdeki boş kontenjanlarla ilgili ise Bakan
Avcı, "Vakıf, açık öğretim ve Kıbrıs hariç, Haziran 2013'te 14 bin
boşluk vardı. Kayıt yaptırmaya başlayınca bu şey arttı; çünkü
herkes her kazandığı yere de gitmek istemiyor." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşmelere
başlanan 2014 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında dokuzuncu turda,
Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim
Kurulu; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ve
üniversitelerin bütçe ve kesin hesapları ele alındı. Yapılan oylama
ile bütçeler kabul edildi.
"BAŞBAKANA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, Meclis'e gelmeyen
Sayıştay raporları sebebiyle Başbakana hakkını helal etmeyeceğini
söyledi. Raporların gelmemesini Sayıştay Başkanının Başbakandan
korkmasına bağlayan Öner, "Başkan, Sayıştay'ın emeklerini,
denetçilerini hiçe sayarak raporları Meclis'e göndermiyor. Millet
adına görev yapan Meclis raporları istemiyor. Çünkü Meclis Başkanı
da Başbakan'dan korkuyor. Benim denetim hakkımı bana
kullandırılmıyor. Millet adına bana denetim hakkımı kullandırmayan,
Sayıştay Başkanı'na TBMM Başkanı'na ve Başbakan'a hakkımı helal
etmiyorum." dedi.
Yöneticilerin korktuğu Başbakan'ın da milletten korktuğunu savunan
Öner, Başbakan nereye gitse sokaklardaki çocukların bile
toplandığını belirterek "Gittiği her yerde sıkıyönetim ilan
ediliyor. 4 generalin döneminde bile böyle şey yoktu. Şimdi tek
mareşal adeta sıkıyönetim ilan ediyor." değerlendirmesinde
bulundu.
CHP'Lİ ASLANOĞLU, ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER SORUNUNU DÖVİZLE
ANLATTI
Soru-cevap bölümünde ise CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt
Aslanoğlu, bir dakikalık soru sorma hakkını sessiz kalarak
kullandı. Atanamayan öğretmenlerin durumunu dile getiren Aslanoğlu,
bu sırada yanında getirdiği "12 yıldır atanamadım. Benim halim ne
olacak?"; "Bizim halimiz ne olacak? Atanamayan öğretmenler" yazılı
dövizleri kaldırarak Meclis Genel Kuruluna gösterdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise bu duruma tepki göstererek
"Konuşmalar sırasında burada 'öğretmen adaylarının duygularıyla
oynamak doğru mu?' denildi. Aynı şeyi ben de size söylüyorum.
Atanamayan öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru değil.
Oynamayın." dedi.
"ANA MUHALEFET PARTİSİ GENEL BAŞKANINDA DA ZAMANLA İLGİLİ BİR
SIKINTI VAR"
Sorulara cevap veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Vallahi,
her konuyu istismar meselesi yapmayı çok iyi biliyorsunuz."
ifadelerini kullandı. "İki sene önce Bodrum'da tatil yapıyordunuz,
Esad'da ne değişti?" sorusuna Davutoğlu, "Bizim problemimiz bu.
Maalesef, muhalefet milletvekillerinde, özellikle de ana muhalefet
partisi Genel Başkanında da zamanla ilgili bir sıkıntı var. 'İki
sene önce" dedikleri 2011, yani çatışmaların en yoğun olduğu dönem.
Maalesef, muhalefet yetkilileri olayların ıralamasını takip
edemiyorlar; o yüzden problem var. Onlar için iki sene önceyle beş
sene önce arasında bir fark yok. En önemlisi, sizin için 150 bin
insanın ölmesinin; 2,5 milyon insanın mülteci olmasının, 7 milyon
insanın aç, susuz ve ilaçsız bir şekilde ülke içinde yerinden
edilmiş olmasının hiçbir anlamı yok. İki yılla beş yıl arasında
fark olmadığı gibi bunlar arasında da bir fark yok. Dün ne
söylüyorsak bugün de aynısını söylüyoruz. Biz kendi halkına
zulmetmeye başladığı andan itibaren Beşar Esad'a gerekli uyarıları
yaptık, Sayın Başbakanımız da yaptı. O uyarıları dinlemediği zaman,
katlettiği zaman da gerekli tavrı aldık. Yeni fark etmedik, fark
ettiğimiz anda gereğini yaptık. Ama sizin için 150 bin insanın
önemi yok, 5 milyon insanın önemi yok. Aradaki fark bu. Suriye'de
kan akmazken, Suriye'de insanlar mülteci durumuna geçmemişken tabii
ki en iyi ilişkileri kurduk. Ne zaman ki Suriye'de 150 bin insan
öldürüldü, 200-300 bin insan kayboldu, milyonlarca insan mağdur
oldu, böyle bir yönetimle, bu zulmü yapan yönetimle de
ilişkilerimizi kestik. Bu bir ahlaki meseledir. Gereğini onlar için
de yaptık." karşılığını verdi.
"DIŞ TEMSİLİMİZİ 221'E ÇIKARDIK
Türk bayrağının değerine yönelik soruya Davutoğlu, "Bu değeri en
fazla idrak eden ve gereğini en fazla yapan hükûmetler bizim
hükûmetlerimizdir. Onun için, Dışişleri Bakanlığı olarak, bazıları
hoşlanmasa da önemsiz görse de 2002 yılında 166 olan dış
temsilimizi 221'e çıkardık ve bu temsilcilikler de bugün o aziz
bayrağımız dalgalanıyor, dünyanın her bir köşesinde. Dünyada şu
anda kendi bayrağı en fazla dalgalanan -temsil anlamında- dünyanın
7'nci ülkesiyiz. İnşallah yakın zamanda 6'ncı ve 5'inci ülkesi de
olacağız. Dünyada daimi beş üye ülke ile birlikte en fazla temsile
sahip olan, Türk Bayrağı'na değer böyle verilir, hamasetle, nutukla
verilmez. Bayrağı dünyanın her köşesinde dalgalandıracaksınız."
diye konuştu.
İsrail ile ilişkilerde, özellikle Mavi Marmara saldırısında ne
olduğu sorularına ise Davutoğlu, "Geçen sene bu mekânda bu sorular
sorulmuştu. Hani nerede İsrail'den özür? denmişti. İsrail özür
diledi ama hâlâ bunu fark edemeyenler... Tabii ki onlara yapacak
bir şey yok, onlar görmezler, idrak etmezler. Bütün dünya
dilediklerini biliyor, siz de biliyorsunu Sayın Korkmaz'a tavsiyem
şu, ben gerekli cevapları verdim ama anlaşılan ikna olmuyorlar.
Lütfen Kerkük'e gidin, Musul'a gidin, Telafer'e gidin, hepsine,
oradaki kardeşlerimize sorun neler yaptığımızı. Türkiye'ye göç
etmiş Suriye Türkmenlerine sorun neler yaptığımız. Hele hele
Kaşgar'a gidin, Urumçi'ye gidin, görün orada Başbakanımızın,
bizlerin nasıl karşılandığını her yerde. Azerbaycan'a gidin, hangi
dönemde altın çağın yaşandığını görün." şeklinde konuştu.
VİZE MUAFİYETİ
Geri kabul anlaşmasıyla ilgili soruya Davutoğlu, "Vize muafiyetiyle
geri kabul anlaşması arasındaki zaman farkı… Vize muafiyeti ile
geri kabul anlaşması yarın süreç olarak birlikte imzalanacak. Üç
yıl içinde, geri kabul anlaşması herhangi bir ek yükümlülük
getirmeyecek. Şu andaki uygulama neyse, geri kabul anlaşmasında
düşülen dersle, şu anki uygulama aynen devam edecek. Dolayısıyla,
üç yıl sonra geri kabul anlaşmasının ek yükümlülükleriyle vize
muafiyeti aynı anda devreye girecek. Bu üç yıl içinde de Avrupa
Birliği'yle birlikte külfet paylaşımıyla altyapı hazırlıkları
tamamlanacak. Dolayısıyla, herhangi bir şekilde geri kabul
anlaşmasının imzalanıp da vize muafiyetinin olmaması gibi bir
senaryo söz konusu değil." karşılığını verdi.
2014 YILINDA 50 BİN ÖĞRETMEN ALINACAK
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen alımlarıyla ilgili "Şubat
2014'te 10 bin, Ağustos 2014'te 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen
alacağız inşallah." açıklamasında bulundu. Avcı şöyle devam etti:
"28-29 Kasımdaki sınavda, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden
muaf olanlar ve azınlık okullarındaki öğrenciler bu teste dâhil
değiller. Bu öğrencilerimizin ortalamaları diğer beş ders üzerinden
yapıldı, bu öğrencilerimizin herhangi bir kaybı yok. Ortaöğretim
kurumlarında boş kalan kontenjanlar için 3 defa yerleştirme yaptık
ancak yine de bu kontenjanlar dolmadı. Bu, özel okullarla devlet
Anadolu liseleri arasında gidiş gelişlerden de kaynaklandı ama hiç
kimseye herhangi bir eğitim kurumu için baskı yapılmadı yani 'Sen
illa buraya git.' türünden bir baskı yapılmadı. Bursa Millî Eğitim
Müdürlüğüne, 2013'te 10 milyon 255 bin 2 lira ilköğretim, 1 milyon
283 bin 43 lira da anaokulu olmak üzere toplam 11 milyon 538 bin 43
lira gönderildi. Şu anda Millî Eğitim Bakanlığının kasasında
300.530 lira harcanmamış ödenek var, oradan halledilecek. Sayın
Halaçoğlu, 2003 yılından 2013 yılına kadar Kayseri iline toplam
3.377 derslik yaptık; onları da artırıyoruz, yine de devam
edeceğiz. İkili öğretim meselesini o şekilde çözmeye çalışıyoruz.
Ayrıca, 2 adet eğitim kampüsü kamu-özel ortaklığıyla yapılacak,
2014 yılı için ihale edilmesine yönelik çalışmalar devam
ediyor."
"ÜNİVERSİTELERDE 14 BİN BOŞLUK VAR"
Üniversitelerde boş kalan kontenjanlarla ilgili bir soruya ise
Avcı, "Haziran 2013 tarihi itibarıyla bizde görünen vakıf ve
Kıbrıs'taki üniversiteler hariç -siz, zannediyorum, vakıfları,
Kıbrıs'ı ve açık öğretimi de dâhil ederek bir rakam verdiniz-
bizdeki yani vakıf, açık öğretim ve Kıbrıs hariç, Haziran 2013'te
14 bin boşluk vardı. Kayıt yaptırmaya başlayınca bu şey arttı çünkü
herkes her kazandığı yere de gitmek istemiyor." karşılığını
verdi.
AVCI GENEL KURULU GÜLDÜRDÜ
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Meclis Genel Kurulu'nda
konuşurken süre konusundaki diyaloğu güldürdü. Konuşmasının
bitimine daha 1 dakika 28 saniye kala Meclis Başkanvekili Sadık
Yakut'tan süre istedi. "Daha anlatacağım çok şey var. Bana ne kadar
zaman vereceksiniz?" diye sordu. Yukut ise gülümseyerek "Daha 1
dakika 28 saniyeniz var." karşılığını verdi. Bunun üzerine Avcı,
konuşmasına devam etti. Bu diyaloglar genel kurulda
milletvekillerinin gülümsemesine yol açtı.
CİHAN
Yorumlar