MHP'li Durmaz: AKP yandaşına iş vermek için ihale kanununu 170 kez değiştirdi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Başbakan Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye’nin resmen yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hakimiyeti altına girdiğini belirterek, hükümetin kendi yandaşlarına iş vermek için ihal.

Google Haberlere Abone ol
MHP'li Durmaz: AKP yandaşına iş vermek için ihale kanununu 170 kez değiştirdi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Başbakan Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye’nin resmen yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hakimiyeti altına girdiğini belirterek, hükümetin kendi yandaşlarına iş vermek için ihale kanununu 170 defa değiştirdiğini söyledi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, partisinin Yozgat İl Başkanlığında düzenlediği toplantıda AK Parti hükümetini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayları üzerinden sert bir dille eleştirdi. Durmaz, "Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşları battıkları rüşvet ve yolsuzluk bataklığını gizleme telaşıyla, kavram kalpazanlığına soyunmuş, yolsuzluğun adını 'dış güçler', rüşvetin adını 'paralel devlet' ve devleti soyup soğana çevirmenin adını ise 'haşhaşiler' olarak açıklamışlardır. Ortaya çıkarılan pisliklerin üzeri 'zamanlama manidar' açıklamalarıyla örtülmeye çalışılır hâle gelmiştir. Yani, 'yolsuzluk yok' diyemiyorlar da 'zamanlaması manidar' diyorlar." dedi.

"AKP İKTİDARI DÖNEMİNDE ORTA SINIF ERİMİŞTİR"

Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre Türkiye’de her 5 kişiden birinin kendine yetecek kadar gelir elde edemediğini, başkasının yardımına muhtaç şekilde yaşamını sürdürmeye çalıştığını vurulayan Durmaz, "Gerçekte bu oran çok daha yüksektir, ancak açıklanan resmi rakamlar bile milletimizin halini ortaya koymaya yetmektedir. AKP iktidarları döneminde gelir dağılımı dengesi büsbütün bozulmuş, orta sınıf erimiş, üstte bu ülkenin kaymağını yiyen bir 'yiyici sınıf' türemiştir. Vatandaşlarımızı ekonomik krize ezdirmediğini iddia eden hükümet yetkilileri, çiftçinin, memurun, işçinin, emeklinin, halini görmezden gelip yaptığı düzenlemelerle de milletin cebine el atmıştır. Son bir yıl içinde sofraların vazgeçilmezi olan temel gıdalara zam sağanak halinde yağmıştır. Tedavisi için hastanede yatmaktan başka çaresi olmayan kardeşlerimizin ödediği fatura yüzde 124 artmış durumdadır." şeklinde konuştu.

Ülkede artan cari açıkla birlikte Yozgatlı çiftçinin geleceğinin ipotek altına alındığını söyleyen Durmaz, "Türkiye AKP döneminde ithalat cenneti haline gelmiştir. İçinden geçtiğimiz şu günlerde, adalet terazisi iyiden iyiye zedelenmiştir. AKP hükümetleri döneminde Sayıştay denetim yapamaz hâle getirilmiş, teftiş ve denetim kurulları felç edilmiştir." diye konuştu.

"AKP KENDİ YANDAŞINA İŞ VERMEK İÇİN İHALE KANUNU 170 DEFA DEĞİŞTİRDİ"

AK Parti iktidarının 12 yılda kendi yandaşlarına iş vermek için kamu ihale mevzuatında 170 adet değişiklik yaptığını kaydeden Durmaz, sözlerine şöyle devam etti: "İhaleler Kamu İhale Kanunu'nun denetiminden çıkartılarak yolsuzlukların önü açılmıştır. AKP döneminde yapılan özelleştirmelerdeki usulsüzlük ve yolsuzluklar her geçen gün artmaktadır. Türk Ceza Kanunu'na göre ihalelere fesat karıştıranlara beş yıldan on iki yıla kadar ceza veriliyordu ancak AKP bu cezaları üç ve yedi yıla indirmiştir. Artan yolsuzluklar karşısında şaşkına dönen AKP ne yaptığını bilmez bir şekilde yasal düzenlemelerle hırsızlıklarının milletimiz tarafından öğrenilmesini ve topluma mal olmasını önlemek için internete yasak koymuş, HSYK kanununda değişiklik yaparak yargıyı özel yetkili Adalet Bakanına bağımlı hale getirmiştir."

"RÜŞVETÇİLER HAYIRSEVER OLARAK İSİMLENDİRİLDİ"

Özellikle son günlerde Türkiye’nin AK Parti vurgunlarıyla ve bununla beraber başlayan AK Parti tahrikleriyle uğraştığını ifade eden Durmaz, şöyle devam etti: "Anlaşıldığı üzere yolsuzlukların bulaşmadığı kurum ve kuruluş âdeta kalmamış, her yerde yolsuzluklar bir virüs gibi ülkemizi sarmış, sosyal ve ekonomik dokuyu tahrip eder hale gelmiştir. Başbakan Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye resmen yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hâkimiyeti altına girmiştir."

AK Parti iktidarı döneminde rüşvetçilerin hayırsever olarak isimlendirildiğini, hırsızların yardımsever olarak gösterildiğini, hâkim ve savcıların ise militan olarak tanımlandığını vurgulayan Durmaz, şunları kaydetti: "Yolsuzluk operasyonları komplo olarak formüle edilmiş, utanmazlık mağduriyet olarak sunulmuştur. Son 12 yılda sapla saman, doğruyla yanlış, güzelle çirkin, temizlikle kirlilik birbirine karışmıştır. Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşları battıkları rüşvet ve yolsuzluk bataklığını gizleme telaşıyla kavram kalpazanlığına soyunmuş, yolsuzluğun adını 'dış güçler', rüşvetin adını 'paralel devlet' ve devleti soyup soğana çevirmenin adını ise 'haşhaşiler' olarak açıklamışlardır. Ortaya çıkarılan pisliklerin üzeri 'zamanlama manidar' açıklamalarıyla örtülmeye çalışılır hâle gelmişlerdir. Yani, 'yolsuzluk yok' diyemiyorlar da 'zamanlaması manidar' diyorlar."

"AKP YETKİLİLERİ YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞMAKTADIR"

AK Parti iktidarının yolsuzluğun üzerini örtmeye çalıştığını söyleyen Durmaz, "Sayın Başbakan yolsuzlukların üzerine gideceğine, yargıyı ve adli kolluğu engellemektedir. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını yapan polis müdürleri görevden alınmıştır. Başka yolsuzlukları ortaya çıkarabilecek durumdaki yüzlerce emniyet müdürü görevden alınmış, yerleri değiştirilmiş, emniyet teşkilatı hallaç pamuğu gibi dağıtılmıştır. Başbakan'ın veremeyeceği bir hesabı, izah edemeyeceği hukuksuz ve gayrimeşru bir işi mi vardır? Bu korkunun ve paniğin nedeni nedir? Anlaşılmaktadır ki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları kendisine ve ailesine kadar dayanmaktadır, üstelik oğlunun üzerinden kendisine ulaşılmak istendiğini bizzat kendisi açıklamıştır. 'Teröristlerle görüştüğümüzü ispat edemeyenler şerefsizdir' dedikten sonra teröristlerle görüşüldüğünü açıklayan Başbakan'a artık kimsenin inanması mümkün değildir. Dün 'Ergenekon’un savcısıyım' diyen Başbakan Erdoğan, bugün yolsuzlukların ve rüşvetin avukatlığını yapmaktadır. Dün AKP tarafından kahraman ilan edilen ve 'destan yazdılar' denilen savcı ve polisler AKP'nin yolsuzluklarını ortaya çıkardığı için bugün çete üyesi ilan edilmişlerdir."

"BAKAN ÇOCUKLARININ YATAK MODALARINA PARA KASASINI ÇETERLER Mİ KOYDU"

"Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu devlet içindeki çetelerin yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan'a buradan sormak istiyorum" diyen Durmaz, "Bakan çocuklarının yatak odalarına para sayma makinelerini ve para kasalarını çeteler mi koymuştur? Ayakkabı kutularının içine milyon dolarları çeteler mi koymuştur? Bakanlara rüşvetleri çeteler mi vermiştir? Kara parayı savcılar ve görevden aldığın polisler mi aklamıştır? 11 yıldır iktidarda olan siz değil misiniz? Devletin içinde çete varsa bu çeteyi kuran, onları bu makamlara getiren siz değil misiniz? Evet, devletin içinde bir çete var. Bu çete yolsuzluk, rüşvet ve rant çetesidir. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 'talimatları Başbakan Erdoğan'dan aldım' diyerek bu çetenin liderinin Başbakan Erdoğan olduğunu itiraf etmiştir. Bütün bunlara karşı Başbakan Erdoğan hala yolsuzlukları savunmakta, yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışmaktadır." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar