MHP'li Çetin:Erdoğan’ın ‘Türkler Ermenileri kesti’ diyen Pamuk’tan farkı kalmadı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için Ermeni açılımı yaptığını söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için Ermeni açılımı yaptığını söyledi.
Erdoğan’ın, Nobel edebiyat ödülü almak için ‘Türkler Ermenileri
kesti’ diyen Orhan Pamuk’tan bir farkı kalmadığını savundu.
Hükümetin Ermeni tezleriyle ilgili politika değişikliği hakkındaki
basın açıklaması yapan Şefkat Çetin, Ermenilerden özür dileyen
Tayyip Erdoğan ve hükümetinin, bedelini bu millete ödeteceği tarihi
bir hataya daha imza attığını belirterek, ''Tayyip Erdoğan’ın,
Nobel edebiyat ödülü almak için ‘Türkler Ermenileri kesti’ diyen
Pamuk’tan bir farkı kalmamıştır. Cumhurbaşkanı olmak için Orhan
Pamuk’la aynı yolu izleyen Tayyip Erdoğan, kendi milletini arkadan
hançerleyerek küresel güçlere şirin görünmeye çalışmaktadır.
Böylelikle Ermeni tezlerine bir adım daha yaklaşan Erdoğan, Türk
milletine bin adım uzaklaşmıştır. Bizzat Başbakanın ağzından çıkan
özrün ardından, yurtdışındaki Ermenilere vatandaşlık verilmesi için
çalışmaların yapıldığı iddiaları, daha pek çok tavizin verileceği
kuşkularını da beraberinde getirmektedir. Ermenilere vatandaşlık
vermeyi planlayan hükümet, tazminat ve malların iadesi taleplerinin
de hemen arkadan geleceğini görmeyecek kadar kör değilse eğer
ihanet içerisindedir.'' dedi.
"AKP, KUZEY KIBRIS'TA YAPTIKLARI BÜYÜK HATANIN BENZERİ ADIMLARINI
TÜRKİYE'DE TEKRARLAMAYA HAZIRLANIYOR"
MHP’li Çetin, Kuzey Kıbrıs’ta Loizidou davası ile yaptıkları büyük
hatanın benzeri adımları Türkiye’de tekrarlamaya hazırlanan AKP’nin
gaflet uykusunda olduğunu düşünmenin bu şartlarda çok iyi niyetli
bir yaklaşım olacağını söyledi.
Çetin, şöyle devam etti: ''Bilindiği üzere, AKP hükümeti KKTC’deki
taşınmazlara ilişkin bir Rum’un açtığı davayı resmen kabul etmekle,
Adada Türklerin işgalci olduğu yönündeki Rum/Yunan tezini dolaylı
olarak onaylamıştır. Bu davayla 1 milyon 120 bin euroluk ödeme
yapan AKP hükümeti, sırada bekleyen 3 binden fazla davayla ilgili
tazminatı ödemek yerine kestirmeden KKTC’yi ‘babalar gibi satmaya’,
biran önce elden çıkarmaya yıllardır uğraşmaktadır. Tayyip Erdoğan
ve hükümetinin Kıbrıs diye bir davalarının olmadığı ve Türkiye’nin
Kıbrıs’ın yanı sıra enerji kaynaklarıyla dolu bütün doğu
Akdeniz’den çekildiği acı bir gerçektir.
Kıbrıs’taki Rumların dava tehdidine benzer şekilde, AKP’nin özür
kapısını araladığı Ermeni meselesinde de yakın zamanda karşımıza
tazminat davalarının getirileceğini tahmin etmek için kâhin olmaya
gerek yoktur.''
"AKP HÜKÜMETİNDEN DAHA UYGUN BİR TAŞERONU KOLAY KOLAY
BULUNMAYACAK"
''Çok uzun süredir Amerikan sigorta şirketleri vasıtayla ABD
yönetimine yapılan baskıların Türkiye’de AKP hükümetinin
politikalarına yansıdığı ve bu özür hadisesinin çok daha büyük
taleplerin habercisi olduğu açıktır.'' diyen Çetin, özrün ardından
tazminat, sonra toprak ve nihayetinde sözde Ermenistan hayallerini
yüzyıldır yaşatan küresel güçlerin, işbirlikçi ve teslimiyetçi AKP
hükümetinden daha uygun bir taşeronu kolay kolay bulamayacağını
vurguladı. Şefkat Çetin sözlerine, ''Ne acıdır ki, başka ülkelerin
parlamentolarında soykırım yalanını onaylatan küresel güçler, şimdi
aynı dayatmayı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine de kabul ettirecek
adımları attırmaktadırlar. Tayyip Erdoğan’ın özür açıklaması,
hükümetin diz çöktüğünü ve kendi küçük çıkarları için Türkiye’nin
büyük davalarını gözden çıkardığını ispat etmektedir.
Tam da milli egemenliğimizin vücut bulduğu TBMM’nin açılış
yıldönümü 23 Nisan’da Ermenilere taziye mesajı gönderen Tayyip
Erdoğan, böylelikle hangi millet iradesine dayandığını ve
önemsediğini açıkça ortaya koymuştur. Türk milletini lekelemek
isteyen ve derinden yaralayan bu yakışıksız ve gayrımilli
açıklamanın kimlere hizmet ettiği ortadadır.” ifadeleriyle devam
etti.
'KKTC'NİN VARLIĞINI SONLANDIRACAK GÖRÜŞMELERE AÇIK DESTEK
VERİYOR'
İktidarda kalabilmek uğruna her defasında milli bir davayı kurban
veren Tayyip Erdoğan ve hükümetinin, tam anlamıyla teslimiyet
politikası takip ettiğini söyleyen MHP’li Şefkat Çetin, yıllar önce
Kıbrıs’taki Türk egemenliğini yok edecek referanduma destek veren
AKP’nin, o güne kadar tanımadığımız Rum kesimini resmen devlet
olarak kabul ettiğini ve AB üyeliğine ses çıkarmadığını, o günden
bu yana KKTC’nin varlığını sonlandıracak görüşmelere açık destek
vermeye devam ettiğini ifade etti. Çetin, ''Türkiye’yi bölmek
amacıyla elinde silah dağa çıkmış PKK eşkıyası şimdi AKP
hükümetiyle aynı pazarlık masasındadır. İmralı’da ağırlaştırılmış
müebbet cezasını çekmesi gereken bölücübaşı Apo, hükümetin
eşbaşkanı gibi etkin bir pozisyona kavuşmuştur. Teröristin
isteğiyle çıkarılan MİT yasası, PKK ve Öcalan’ı devletin resmi
muhatabı haline getirmiştir. Ülkemizi yöneten zihniyet yaptığı her
açılımla geri dönülemez bir yolda kendilerini de devletimizi de
batağa saplamaktadır. Ancak ne gariptir ki, AKP’nin ihanete varan
politikaları deşifre oldukça, artık inkâr dahi etmedikleri
yolsuzluk ve rezillikleri çıktıkça bir o kadar güçlenmektedir.
Çünkü bu iktidar gücünü milletten ve anayasal düzenden değil,
zaaflarını çok iyi kullanarak diledikleri gibi yöneten küresel
güçlerden almaktadır. Kıbrıs’ta satış, PKK ile açılım ve pazarlık
derken gündeme getirilen Ermeni özrü, iktidarda kalmanın
karşılığında küresel güçlere ödenen bedelin taksitleri gibidir.
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilmek için küresel güçlerin önünde
daha fazla eğilmekten derhal vazgeçmelidir. Çünkü o eğildikçe bu
tavizlerin arkası gelecek demektir.” düşüncesini aktardı.
"BU GİDİŞLE YENİ BİZANSI DİRİLTMEYİ BAŞARACAK"
Çetin, AKP’nin, politikaları sayesinde süratle Sevr sürecine doğru
sürüklenen Türkiye’yi sırada neyin beklediğini düşünmek dahi
istemediklerini belirterek, ''Yeni Osmanlıcı olarak yola çıkan ama
bu gidişle olsa olsa Yeni Bizans’ı diriltmeyi başaracak yönetici
kadro aslında tekfurluğa çoktan razıdır. Bunların vatanın birliği
ve bütünlüğünü umursamadıkları, kendi siyasi ikballeri için papaz
elbisesini dahi giyebilecekleri ayan beyandır. Heybeliada Ruhban
Okulu ve azınlık vakıflarına haklar bahşeden AKP’nin Rum
Patriği’nin uluslararası zeminlerde kullandığı ekümenik sıfatlarına
göz yumması dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu yüzden PKK ve Ermeni
açılımlarından sonra Patrikhaneyi Bizans İmparatoru olarak tanımayı
gündeme getirmeleri şaşırtıcı olmayacaktır. Buradan açık açık
soruyoruz: Kıbrıs, PKK ve Ermeni açılımlarının ardından sırada
Patrikhane açılımı mı yer almaktadır? Küresel efendilerin
Türkiye’yi bölme ve parçalama hesaplarını adım adım uygulamanız
için önünüze koydukları makamlar ve paralar bu millete ihanetinize
değer mi?
Milliyetçi Hareket Partisi, yüzyıl önce Ermeni çetelerinin hunharca
katlettiği Türklerin acılarını da AKP hükümetine hatırlatma
ihtiyacı duymaktadır. Çünkü Türkiye’yi yönetme iddiasındaki bir
hükümetin evvela kendi insanının dertlerini ve acılarını anlaması
ve çözümler üretmesi gereklidir.'' dedi.
"TÜRKLERİN ADINA ÖZÜR DİLEYENLERE DE ŞÜPHEYLE BAKMAK
GEREKLİDİR"
MHP’nin, ülke üzerinde oynanan emperyal oyunun bir maşası haline
getirilen Ermeni iddialarının Türk milletinden intikam almak için
kullanılmasına müsaade etmeyeceğini dile getiren Çetin,
açıklamasını, “Soykırım utancını yaşaması gerekenler, daha yakın
zamanlarda dahi Karabağ’da o çirkin yüzlerini medeni dünyaya
gösteren Ermeniler’dir. Türk milleti tarihinin hiçbir devrinde
soykırım gibi utanç verici suçlar işlememiştir ve bu yüzden Türkler
adına özür dileyenlere de şüpheyle bakmak gereklidir.” diye
tamamladı.
CİHAN
Yorumlar