MHP’li Çetin: Megri Megri’den Türk müziğine ne zaman döndünüz?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, daha üç ay önce Barzani’yle birlikte Diyarbakır’da 'Megri megri' türküsünü söyleyen Başbakan’ın seçim müziğindeki Türklük vurgusuyla ikiyüzlülüğünü tescill.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, daha üç ay önce Barzani’yle
birlikte Diyarbakır’da 'Megri megri' türküsünü söyleyen Başbakan’ın
seçim müziğindeki Türklük vurgusuyla ikiyüzlülüğünü tescillediğini
söyledi.
Gündemdeki MİT yasası ve HSYK düzenlemesi ile ilgili yazılı basın
açıklaması yapan Şefkat Çetin, ifadelerinin başında AK Parti’nin
seçim için belirlediği müziği değerlendirdi. Çetin, “Türkiye’yi
etnik kökeni, dini ve mezhebi ne olursa olsun Türk üst kimliği
altında bütün insanların kardeşçe yaşadığı huzurlu bir ülke
olmaktan çıkaran projeyi inşa eden Tayyip Erdoğan’ın Türklük
vurgusuyla seçmen karşısına çıkmaya hakkı yoktur. Doğuda başka,
batıda başka, kuzeyde ve güneyde başka görünerek milletin karşısına
çıkan Tayyip Erdoğan’a Türk müziği dombra yerine, kıvrak bir dansöz
havası daha çok yakışacaktır. 17 Aralık operasyonuyla hırsızlık
düzenleri ortaya çıkan, ayakkabı kutularındaki paralarıyla suçüstü
yakalananları ne türban istismarı ne de Türklük hamaseti
kurtaracaktır. Tayyip Erdoğan, milletin değerlerini istismar
siyasetiyle sürdürdüğü saltanatının sonuna gelmiştir. İki tane
şarkıyla milletin kandırıldığı günler geride kalmıştır. Bu
seçimlerde Tayyip Erdoğan Türk milletinden oy yerine, şamar
alacaktır.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ 36 ETNİK UNSURA PARÇALAMAYA UĞRAŞAN ERDOĞAN”
MHP’li Çetin, açıklamasını “Belediye başkanlığından bugüne kadar
Türkiye’yi 36 etnik unsura parçalamaya uğraşan Tayyip Erdoğan,
seçim çalışmalarında ülkemizin her bölgesi için farklı diller
kullanarak bölücülük yapmaktadır. Bölünmüş Türkiye haritalarının
sorumlularını aramak için uzaklara gitmeye gerek yoktur. Ülkemizin
siyasi ve beşeri manada ayrışması, her geçen gün birbirinden
uzaklaşan, ortak noktaları azaltılan toplumlar haline getirilmesi
için ne gerekiyorsa AKP iktidarı tarafından hayata geçirilmiştir.
AKP hükümetinin ve bizzat Tayyip Erdoğan’ın marifetiyle Türkiye’nin
ayrıştırma süreci tamamlanmak üzeredir. Yaklaşan seçimlerle
birlikte sıra bölünme aşamasına getirilmek istenmektedir. 30 Mart
seçimlerinin güneydoğudaki illerimizde bir plebisite dönüştürülme
tehlikesinin müsebbibi AKP hükümetidir. Ortadaki aleni tehlikeye
rağmen Tayyip Erdoğan’ın bu süreçten endişe duymak yerine, teşvik
ettiği ortadadır.” diye sürdürdü.
Suriye’deki kargaşa ve otorite boşluğundan faydalanarak otonomi
ilan eden Kürtlerin Barzani ve teröristbaşı tarafından
yönlendirildiğinin bilindiğine işaret eden Şefkat Çetin, devletin
Anadolu Ajansı ise bu kanlı terör örgütünün elebaşısı için imaj
çalışması içerisine girdiğini savundu.
“MİT DÜZENLEMESİ, TERÖRİST BAŞI İLE YAPILAN ÇALIŞMALARA KILIF
HAZIRLIĞINI İFŞA ETTİ”
Çetin, terör örgütü ile görüşmeleri Başbakan adına yürüten MİT ile
ilgili yasa teklifinde yer alan “MİT mensupları görevlerini yerine
getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle
önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir” hükmünün, doğrudan
teröristbaşı Apo ile yaptıkları çalışmalara yasal kılıf hazırlığını
ifşa etmek olduğunu kaydetti.
“Tayyip Erdoğan hükümeti onca yolsuzluk iddiasında yaptığı gibi,
vatana ihaneti tescilli bölücülerle temasını da yasalarla oynayarak
örtmeye çalışmaktadır.“ ifadelerini kullanan Çetin, bebek katiline
terörist demeyi bile yasaklayan ve aynı masaya oturmaktan
çekinmeyen Tayyip Erdoğan’ı Türk milletinin asla affetmeyeceğini
dile getirdi.
“AKP’NİN YAPTIĞI PARALEL YAPI İLE MÜCADELE DEĞİL, DEVLETE MEYDAN
OKUMAKTIR”
Hükümetin HSYK inadının, AKP’lilerin milletten yiyecekleri tokadın
farkında olduklarının ispatı olduğunu belirten MHP’li Şefkat Çetin,
“İki aylık süre içerisinde devlet içerisinde 8 binden fazla kadroya
görevden el çektiren ancak hiç birisi için hukuki süreç
başlatamayan, yani henüz bir suç icat edemeyen AKP, altından
kalkamayacağı boyutta bir güç mücadelesine girişmiştir. AKP’nin
yaptığı aslında iddia ettikleri gibi paralel bir yapıyla mücadele
değil, devlete meydan okumaktır. Son HSYK düzenlemesi Tayyip
Erdoğan’ın gözünü ne kadar kararttığını göstermektedir. Adalet
Bakanına bağlı bir yargı düzeni, Türkiye’deki demokratik sistemin
rafa kaldırıldığı anlamına gelmektedir. Tek partinin hem yasamayı,
hem yürütmeyi ve hem de yargıyı kontrol ettiği bir diktatörlük
rejiminin Türkiye’de toplumsal bir destek bulması mümkün değildir.
Türkiye’de bizzat hükümet eliyle erklerin yok edilmesi, rejimin
adını parti devletine dönüştürmektedir. Tarihte parti devletine
gidenlerin akıbeti hep aynı olmuştur.“ açıklamasını yaptı.
“CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI AKP’NIN KÖŞK’TEKİ TEMSİLCİSİ OLMASI
ÜZÜCÜ”
Çetin, buna karşılık Cumhurbaşkanlığı makamının Meclis’i rehin alan
AKP’nin bir noteri, Köşk’teki temsilcisi olmadığını
gösterememesinin milli irade adına üzücü olduğuna dikkat çekerek
açıklamasını, “İnternet yasasında kamuoyunun beklentilerini
görmezden gelerek iyi bir sınav veremeyen Abdullah Gül, bir
partinin değil milletin Cumhurbaşkanı olduğunu unutmamalıdır.
Meclis’ten AKP’nin tekme tokat geçirdiği HSYK düzenlemesi önünde
bulun Gül, hangi parti tarafından olursa olsun anayasal düzenin
rehin alınmasına müsaade etmemelidir. Aksi takdirde bugün raydan
çıkmış Tayyip Erdoğan hükümetinin günahlarına ortak olacak ve yakın
gelecekte bu AKP’li kadronun kaçınılmaz akıbetini paylaşmak zorunda
kalacaktır.” diye tamamladı. CİHAN
Yorumlar