MHP’li Çetin: Alo Apo, Alo Kandil hattı da var mı?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan’a “Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan’a “Ey Tayyip
Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç
tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir
paralel örgütün lideri misin?” diye seslendi.
Şefkat Çetin yaptığı yazılı değerlendirmede, "hırsızı yakalayan
polisi, kanıtları toplayan savcıyı, mahkemeyi yapacak hâkimi
tarumar ederek, Türkiye’nin adli ve idari işleyişini bozarak
yolsuzluk ve rüşvet suçlarının örtülmeye çalışıldığını" belirterek,
"AK Parti’nin bakanları ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın delilleri
ortalara dökülen suçlamalar karşısında hiçbir utanma belirtisi
göstermemesi, aksine bir de üste çıkarak yeni suçlar ve suçlular
icat etmeye çalışmalarının ibret verici olduğunu" söyledi.
“Kendilerine dini ve siyasi gizli bir ajanda oluşturan ve kutsal
değerleri gayrimeşru işlerinin üstünü örtmek için kullanan bu
kadro, milletin yapılan yanlışa din adına müsamaha göstereceği
propagandasının ardına sığınmaya çalışmaktadır.” diye sözlerini
sürdüren Çetin, “17 Aralık’ta ayakkabı kutularından taşan ahlaksız
düzenlerini, hiçbir kitaba uydurmak mümkün olmayacağı gibi Müslüman
Türk milleti de onaylamayacaktır. Çalıyoruz ama dinimiz için
çalıyoruz diyenler, milletimizin vereceği cevabın ne olduğunu
sandıkta göreceklerdir. Hele de hem devletin ihaleleriyle
semirtilen hem de millete küfretme cüretini gösteren şerefsizler,
büyük Türk milletinin tepkisinden korkmalıdır.” ifadelerine yer
verdi.
“TAYYİP ERDOĞAN’IN VE BESLEME MEDYASININ…”
MHP’li Çetin, bu bağlamda, son günlerde "Recep Tayyip Erdoğan ve
onun besleme medyasının kamuoyuna yansıyan MHP korkularının
şaşırtıcı olmadığına" dikkat çekerek, şunları dile getirdi: “Tayyip
Erdoğan’ın ‘Alo Fatih’ hattı üzerinden besleme medyasına sürekli
MHP sansürü uygulatması, Milliyetçi Ülkücü Hareket için bir şeref
madalyasıdır. Hırsızlığın ve yolsuzluğun ustalarının ellerindeki
büyük gücü kullanarak MHP’nin yükselişini önlemeye çalışmaları,
hesabını veremeyecekleri ölçüde günaha ve suça battıklarını
göstermektedir. Apo ile bir masada oturmuş Fatih’le Tayyip’i
buluşturan aynı sevdadır. Millete küfredenlere en büyük ihaleyi
veren zihniyetin, MHP’nin anketlerdeki yükselişine ve hatta
ekrandaki bir alt yazıya dahi endişeyle bakmasına şaşmamalıdır. Ey
Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra Alo Kandil, Alo Apo
gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin,
yoksa bir paralel örgütün lideri misin? Gayri milliliği tescil
edilmiş AKP hükümetinin haklı olarak korktuğu Milliyetçi Hareket
Partisi, Türkiye’de yaşanan devlet krizinin ve tıkanan sistemin
aşılması için yegâne milli güçtür.”
“YAVRUSUNU SATAN ARNASINI DA SATAR”
Çetin, “Yıllar önce ‘yavrusunu satan anasını da satar’ diyerek
tespit ettiğimiz üzere, AKP hükümeti hem Kıbrıs’ta hem de
Türkiye’de satışa açık politikalarıyla hafızalarımızda yer
etmiştir.” hatırlatmasını da yaparak, sözlerini “Bugün yolsuzluk
tartışmalarının odağı olmuş bir Tayyip Erdoğan figürü karşısında
Kıbrıs meselesinin birden bire karşımıza getirilmiş olması, bu
nedenle son derece düşündürücüdür. Tayyip Erdoğan hükümeti
gidicidir, ancak gidişinin önüne Kıbrıs’ın pazarlık masasına
konması çok çirkin bir alışveriştir. Kıbrıs’ta Türkiye’nin
garantörlüğünü sonlandırmayı ve adanın bir bölümünde Türk
egemenliğini AB’nin, Yunanistan’ın ve Rumlar’ın insafına bırakmayı
amaçlayan bir anlaşmanın, güven erozyonuna uğramış AKP eliyle
hayata geçirilmesine müsaade edilmemelidir. Yaralı ve çıkış için
her yolu deneyebilecek AKP’nin önünde taviz koparabilmek için
kuyruğa giren Kıbrıs, PKK-Barzani cephesi ve 2015’teki Ermeni
hazırlıkları karşısında, seçim atmosferi nedeniyle yeni adımlar
atılmaktan vazgeçilmeli ve bu devasa sorunların üstesinden gelecek
milliyetçi bir hükümete Türkiye teslim edilmelidir. Önümüzdeki üç
seçim sona erdiğinde, milli güçlerin temsilcisi Milliyetçi Hareket
Partisi’nin Türkiye’yi yönetmesi halinde ancak beka sorununun
üstesinden gelinebilecek ve Türkiye’ye rahat bir nefes
aldırabilecektir.” diye tamamladı. CİHAN
Yorumlar