Kocaoğlu: Vatandaşlara müdahale emrini Binali Yıldırım mı verdi?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Gezi Parkı olaylarında yaralandıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ı anmak için düzenlenen eylemlere polisin müdahale etmesini eleştirdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Gezi Parkı
olaylarında yaralandıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ı
anmak için düzenlenen eylemlere polisin müdahale etmesini
eleştirdi. İzmir Valisi ve İl Emniyet Müdürü’nün, AK Parti İzmir
Büyükşehir Belediye başkan adayı Binali Yıldırım’ın valisi ve
emniyet müdürü olduğunu ileri süren Kocaoğlu, “İnsanların üzerine
su sıkılmasını, saldırılmasını, direkt olarak size bağlı olan vali
ve emniyet müdürüne, şu andaki AKP’nin Büyükşehir Belediye başkan
adayı mı bu talimatı vermiştir? Bunların hepsini İzmir kamuoyunun
dikkatine sunuyorum.” dedi.
Başkan Kocaoğlu, Konak Meydanı’nda düzenlenen ve polisin müdahale
ettiği Berkin Elvan’ı anma etkinliğinden sonra belediye binası
önünde açıklamalarda bulunarak, polisin tutumunu kınadı. Geçen
akşam Elvan'ı anmak için bir yürüyüş yapıldığını ve kendisinin de
katıldığını hatırlatan Kocaoğlu, "Yürüyüş sırasında hepimizin
bildiği malum olaylar yaşandı. Belediyenin TOMA’lara su verdiğini
gördüm ve müdahale ettim." şeklinde konuştu. Yürüyüş ve anmanın
anayasal hak olduğunu belirterek, "Bu, vefat eden çocuğumuzun
anmasıdır. Böyle bir anmada da İzmir Büyükşehir Belediyesi su
veremez. Vatandaşlarımıza saldırının hiçbir haklı gerekçesi yoktur,
biz suyu vermiyoruz, otobüsleri vermiyoruz.” dedi.
İstanbul Okmeydanı'ndaki cenaze törenine denk gelen saatlerde
İzmir'de de bir saygı duruşu yapıldığını, kendisinin de
milletvekilleriyle birlikte oraya gittiğini aktaran Başkan
Kocaoğlu, ardından basın bildirisi okunduğunu, meydandan ayrılırken
polisin saldırısıyla karşı karşıya kalındığını iddia etti:
“Meydandan ayrılırken ben önden gidiyordum, arkadan arkadaşlarımız
geliyordu. Bu arada benim gözümün önünde su sıkılmaya
başlandı.”
Açıklamasında Vali Mustafa Toprak'ın tutumuna da değinen Kocaoğlu
sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir Valisi’ni getiren, AK Parti
Büyükşehir Belediye başkan adayıdır, kendisinin hemşehrisidir.
Buraya bir emniyet müdürü geldi, 32 gün dayanabildi, gitti. Şimdi
yeni bir emniyet müdürü geldi. Dün akşam ben de yanındaydım,
Milletvekilimiz Alaattin Yüksel'le konuşmasına şahit oldum. Orada
çocuklar perişan olurken, ‘Yazılı bildir, yazılı cevap verelim.’
diyecek kadar şartlanmış, sadece ve sadece iktidarın polisi,
iktidarın valisiyle karşı karşıyayız. Hattâ iktidar bile demek
doğru değildir, şu andaki adayın valisidir. Emniyet müdürünü de
vali getirdiğine göre adayın emniyet müdürüdür. Artık AKP iktidarı
diye bir şey de var mı, onu da bilemiyorum. Burada bir otoriter
sisteme, demokrasinin bütün kurallarının, anayasal hakların ve
hukuk devletinin çiğnendiği, demokrasinin yok edilmeye çalışıldığı,
özgürlüklerin yok edilmeye çalışıldığı, toplumun sindirilmek
istendiği bir süreci yaşıyoruz. Aday hemen, ‘İşte, Büyükşehir
Belediye Başkanı ile CHP milletvekilleri kışkırttı.’ demiş ve
arkasından da, 'Vali canhıraş, sakinleştirmek veya görev yapmak
için uğraştı.' demiş. Valinin yanında mıydı? Bu saldırı, insanların
üzerine saldırma, öyle çünkü uğraştı diyor, uğraşmış demiyor. Orada
olduğu, beraber olduğu cümlelerden anlaşılıyor.”
‘DAYATMALARLA ÜLKE YÖNETİLMEZ’
"Gençlerimizle ve geleceğimizle barışmamız lazım." diye konuşan
Aziz Kocaoğlu, ülkenin dayatmalarla yönetilemeyeceğinin altını
çizdi: "Mevkimiz, makamımız, siyasi konumumuz ne olursa olsun,
gençlerimizle ve geleceğimizle barışmak zorundayız. Onların
uyarılarını dikkate almalıyız. Ülkeyi, 'en yaptım oldu'larla,
dayatmalarla, polis müdürlerini, savcıları, hakimleri değiştirerek
yönetemezsiniz. Göreve geldiğinden beri vali beyden, ne İzmir’in ne
de devletin valisi olduğuna dair en ufak bir ibare görmedim. Vali
beyin, sadece belli kişilerden aldığı talimatı ne pahasına olursa
olsun, karşısında insan olsun, ne olursa olsun yaptığını görüyorum.
Ben herkesi ama herkesi insanlık penceresinden bakmaya davet
ediyorum.” CİHAN
Yorumlar