Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a 16 Soru
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet olaylarıyla ilgili başbakan'a sorduğu 16 sorunun içeriğini parti teşkilatlarına gönderdi.
Elazığ CHP İl Başkanı Mustafa Kemal Atikeler, Kılıçdaroğlu'nun
Başbakan Erdoğan'a yönelttiği soruları bir toplantı ile
açıkladı.
Elazığ'da parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen CHP İl
Başkanı Mustafa Kemal Atikeler, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili Başbakan
recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği
16 soruyu basın mensuplarına açıkladı. Kılıçdaroğlu'nun soruları
şunlar:
1-Ahlakı içselleştirmediğiniz ve ahlaksızlığı olağan bir şeymiş
gibi topluma kabul ettirmeye çalıştığınız için mi Sayıştay
Raporları TBMM’ye gelmedi?
2-Ucu sana, hanlarına ve bakanlarının çocuklarına dokunan
yolsuzlukların, rüşvetin hesabı sorulmasın diye mi Sayıştay
Raporları Meclis’e gelmesin diye özel düzenleme yaptırdınız?
‘Kul hakkı yemedim diyebilir misin?’
3-Defalarca, 'Sayın Başbakan, çık şu kürsüye, ben kul hakkı yemedim
de’diye çağrı yaptım. Kul hakkı yemedim diyebildin mi?
4- "Hortumları kestik" diyorsun. Peki, o hortumlar AKP Genel
Merkezi ile Bakanlar Kurulu'na ve yandaşlara bağlandı mı,
bağlanmadı mı? Hortumlar Sağlandı da bu kez ebatları çok büyüdü...
Ne diyordu? "Büyük düşünün" yani büyük götürün...
5-Yolsuzluk, kirli siyasetçi, kirli bürokrat ve kirli işadamıyla
yapılır. Biz buna şeytan üçgeni diyoruz. İktidarınızda bu şeytan
üçgeni tamam... Peki, şeytan üçgenim yöneten şeytan kim? Sen
biliyor musun? Bildiğin için mi korkuyorsun, panikliyorsun?
6-Adı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk
operasyonunda geçen bakanlar kırmızı plakalarla geziyor, hatta
oğlunu sorgulayan polisi, adı dosyada yazılı olan bakan göreyden
alıyor. Bırakalım hukuk devletini, evrensel hukuku; bunun edep ile,
haya ile, insanların alnında bulunan ar damarıyla izahı mümkün
müdür? Bir doktora gidip ar damarınız var mı, varsa o ar daman
çatlamış mı diye baktırdınız mı?
7-AKP iktidarında yolsuzluğun altyapısını oluşturdunuz. Sıra geldi
yolsuzluğu örtme operasyonuna: Adı yolsuzluğa bulaşan
bakanlarınızın imzasıyla çıkardığınız yönetmelik bunun için mi?
Çünkü artık savcı yolsuzluk operasyonu isterse önceden hırsızlara,
rüşvetçilere haber verilecek. Operasyon bilgilerini vermek suç
değil midir? Hırsıza önceden bilgi verilir mi? Geleceğim
hazırlığını yap denilir mi?
‘Deniz Feneri'ni unutmadık’
8-Deniz Feneri henüz belleklerimizden silinmedi. O dönem polisler
İstanbul'da arama yapılacak diye kendi bakanlarına, içişleri
Bakanına haber verdiler, bilgilendirdiler. Ne oldu? Köstebek
bakanın koruma müdürü Kırıkkale belediye Başkanını aradı. Kırıkkale
belediye başkam, İstanbul'dan Deniz Feneri yetkililerini aradı,
arama yapılacak diye uyardı. Biz bunun belgelerim, telefon
konuşmalarının tümünü yayınladık. Soruşturma bile açılmadı. Ama O
köstebek Sakan İçişleri Bakanlığından Başbakan Yardımcılığına terfi
ettirildi. Şimdide aynı şeyleri mi yapacaksınız?
9-Sayın Başbakan, rüşveti, yolsuzluğu kara para aklamayı gözlerden
gizlemek, hesap sorulmasını engellemek için başlatılan operasyon
tuzak diyorsun, çete diyorsun, ine girmekten, el, kol kırmaktan
bahsediyorsun. Peki, sen 11 yıldan beri Başbakan değil misin? Senin
Hükümetin 11 yıldan beri bu devleti yönetmiyor mu? Ucu sana
dokununca mı çete aklına geldi? Bütün istihbarat öğütleri, bürokrsi
emrinde, nasıl olur da 11 yıldır çetenin farkına varmadın?
10 -Bir kamu bankasının Genel Müdürü'nün evinde ayakkabı kutusu
içinde milyonu aşan dolarlar, Eurolar bulunuyor. O ayakkabı
kutusunun içine milyon dolarlar!, Euroları çeteler mi
yerleştirdi?
‘Helal paranın ayakkabı kutusunda ne işi var?’
11-Hadi, insan olanın çok rahat anlayabileceği bir soru daha
sorayım. Helal paranın, alın teriyle kazanılmış paranın ayakkabı
kutusunda ne işi var Sayın Başbakan? '
12-Bakan çocuklarının yatak odalarına içi para dolu 10'a yakın
kasayı, o kasalardaki kirli paralara, kirli eller değmesin diye,
para sayma makinelerini de çeteler mi yerleştirdi? Diyelim ki
çeteler, bakan çocuklarının yatak odalarına kasaları, para sayma
makinelerini o çocuklar uyurken yerleştirdiler. Nasıl onların,
bakan babalarının ve bu devletin istihbaratının haberi olmadı?
13- Adı yolsuzluğa, rüşvete karışmış bakan ve oğlunun konuşmaları
medyaya düştü. İçişleri Bakanı, 'Oğlum dikkatli ol telefonda
bunları konuşma’ diyor. Ne demek bu? Bu konuşmayı da çeteler
Bakan'a zorla mı yaptırdı?
14-Bir babayla oğul arasında her türlü konuşma olur. Ancak özel
hayat saklanır. Aile mahremiyeti ve yolsuzluk varsa o konuşma
gizlenir. Ama bu yolsuzluk ve rüşvet konuşması. Bakan baba
‘telefonda konuşma bunları yüz yüze görüş’ diyor. Böyle bir
uyarının yapılmasını da çeteler mi önerdi Bakan’a?
‘Çete Bakanlar Kurulu, reis de sensin’
15- Sayın Başbakan 'Çete var’ diyorsun. Ben de dedim ki, çeteyi
merak ediyorsan, bakanlar Kurulu'nu topla, sağına soluna bak. Çete
üyesini bulursun. Topladın mı, baktın mı, hayır?
16-Yine demiştim ki, var dediğin çeteyi kimin yönettiğini merak
ediyorsan aynaya bak. Baktın mı? Hayır. O zaman çetenin reisini de
göremezsin."
Yorumlar