Kılıçdaroğlu: Yargıcı yürütme organına bağlayacaklarmış, böyle devlet mi olur?

Hükümetin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nu Adalet Bakanlığı'na bağlayacak olmasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi düşünebiliyor musunuz, polisi, yargıcı yürütme organına bağlamışlar.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Yargıcı yürütme organına bağlayacaklarmış, böyle devlet mi olur?

Hükümetin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nu Adalet Bakanlığı'na bağlayacak olmasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi düşünebiliyor musunuz, polisi, yargıcı yürütme organına bağlamışlar. Ya böyle devlet mi olur?” dedi. Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda partisinin belediye başkan adaylarının tanıtımı sebebiyle düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’ye bile bir koruma ordusuyla geldiğini, neden korktuğunu anlamadığını söyleyerek, “Ülkenin başbakanı, halkından korkar mı?” şeklinde konuştu.

Polislere de seslenen Kılıçdaroğlu, “Bizim güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerime sesleniyorum. Halkın polisi olduğunuz müddetçe, bizim başımızın üstünde yeriniz var. Size güveniriz, size inanırız. Halkın polisi olun, iktidarın polisi olmayın.” dedi. Polisin halktan yana olmasını isteyen Kılıçdaroğlu, “Şiddet kullanmayın. Emir verilebilir, talimat verilebilir, gencecik çocukların üzerine kurşun sıkmayın. Onların üzerine acımasızca gitmeyin, onların kucaklayın. Onlar sizin çocuklarınız, onlar bizim çocuklarımız. Onları seveceğiz. Gençler, umudumuz olan gençler, geleceğimiz olan gençler. Gençleri her zaman koruyacağız. Onlar geleceğimizdir. Bu ülkenin nüfusunun yarısını gençler oluşturuyor. Adı üstünde delikanlı diyoruz onlara, elbette ki sert olacaklar. O nedenle polis kardeşlerime söylüyorum, halkın polisi olun. Bakın, savcı talimat verdi, siz de yasalara uygun olarak yolsuzluk yapan, hırsızlık yapan iddiasıyla arananları aldınız, savcıya getirip teslim ettiniz. Ne yaptılar? Önce görevini yapan polisleri görevden aldılar. Buradan o polis kardeşlerime sesleniyorum, sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağım. Siz halkın polisi olduğunuz sürece biz de sizin yanınızda olacağız.” diye konuştu.

Savcılara seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Sizin unvanınız cumhuriyet savcısı. Cumhuriyeti koruyacaksınız sizler, Cumhuriyetten yana politika izleyeceksiniz. Cumhuriyete kastedenlere izin vermeyeceksiniz. Toplumun çürümesine yol açan rüşvet ve yolsuzluktan bu ülkeyi arındıracaksınız. Bu ülkenin temiz insanları size destek verecek. Yolsuzluk soruşturmasını yapan savcıları görevden alıyorlar. Şimdi, 'HSYK'yı değiştireceğiz, onu Adalet Bakanlığı'na bağlayacağız.' diyorlar. Yargıyı yürütme organına teslim edeceğiz diyorlar. Şimdi ben ne söyleyeyim? Şimdi düşünebiliyor musunuz polisi, yargıcı yürütme organına bağlamışlar. Ya böyle devlet mi olur? O nedenle söylüyorum savcı kardeşlerime, sizler de hakkınızı arayın. HSYK konuşamazmış. Ya sen günde 40 kez konuşuyorsun, bırak bir seferde, ‘Ben haksızlığa uğradım’ diye adam sesini çıkarsın. Demokrasi yok mu? Konuşan Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Kimsenin ağzını bantlamayacağız. Herkes özgürce konuşacak bu ülkede.”

Türkiye’nin yeni tarihini Manisa’dan yazacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Manisa’da olduğum için, Manisalılarla olduğum için Manisa’yla Manisalılarla gurur duyuyorum. Hepinize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’nin en güzel topraklarında yaşıyorsunuz. Bereketli topraklar. Pamuklarınız vardı, yok oldu. Tütününüz vardı, yok oldu. Bir ülkenin başbakanı Manisa’ya gelir, ağzına çiftçi lafını almaz. O zaman sen o ülkeyi neden yönetiyorsun arkadaş? Üretene hep saygı duydum. Halkla beraber gideceğiz ve bu sorunu çözeceğiz.” dedi.

'GÜLER YÜZLÜ İNSANLARIN OLDUĞU TÜRKİYE İSTİYORUZ'

Birilerinin geleceğini ayakkabı kutusunda bulabileceğini söyleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Bizim geleceğimiz çocuklarımızdır. Gençler diyor ki el ele, kol kola, omuz omuza, çağdaş ve uygar bir Türkiye için yola çıkacağız. Artık Türkiye’de her şey değişti. Halkın iktidarı var. Korkuyorlar kaçıyorlar. Kaçmayın. Hesabını soracağız sizden. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Çiftçisini mutlu olması lazım, esnafın mutlu olması lazım, esnafın yüzünün gülmesi lazım. Kimin yüzü gülüyor? Bir avuç haramilerin yüzü gülüyor. Rahmetli Ecevit derdi ki, ‘Ne ezen ne ezilen, insanca, halkça bir düzen.’ derdi. Aynısını savunuyoruz biz de. Çatık kaşlı insanların değil, güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye istiyoruz. Siyasetçinin halkına hesap verdiği, güzel bir Türkiye istiyoruz. 17 Aralık, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dönüm noktasıdır. 17 Aralık, kendine ak diyenlerin kara çıktığı bir gündür. 17 Aralık, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele günüdür.” diye konuştu.

'KİMSE BANA YOLSUZLUK YAPTI DİYEMEZ'

Düne kadar ayrım yapmadıklarını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben CHP’nin genel başkanı olarak söylüyorum, geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz verdiniz. Neden o partiye oy verdiniz diye suçlamadım. Hiçbir zaman o yurttaşımı ötekileştirmedim. Demokrasiye inandım ancak şimdi yeni bir süreçteyiz. Ben yaşamımı halkın çıkarlarına feda etmeyi namuslu, onurlu bir görev kabul ediyorum. 17 Aralık’ta cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturması yapıldı. Başbakan dönüp diyor ki, 'Ben mağdurum.' Nasıl mağdursun? 'Yeni bir dost darbesi yapıldı.' diyor. Bana diyor ki, 'O, CHP’nin genel müdürü.' Benim için CHP’nin bekçisi olmak onurdur. Daha önce diyordu ki, 'Sen memursun.' Memur Kemal, işçi Kemal, esnaf Kemal; eyvallah ama kimse bana yolsuzluk yaptı diyemez.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, kısa bir ara vererek Başbakan Erdoğan'a Manisa'nın Akhisar ilçesinde toplu açılış töreninde konuşma yaptığı sırada balkonundan ayakkabı kutusu gösterdiği için gözaltına alınan Nurhan Gül'ü yanına davet etti. Ardından da şunları söyledi: “Bir ülkenin başbakanı, boş ayakkabı kutusundan korkar mı? Niye korkuyor? Manisalılar yürekli. Boş ayakkabı kutusuyla koskoca başbakanı sindirdi. Dünyanın en zengin başbakanı oldun, mağdurum diyorsun. Ne zaman bu mağdurluktan kurtulacak? Böyle mağdurluğa can kurban diyor Manisalılar.”

'BAŞBAKAN KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKTI'

Hep birlikte iktidara yürüyeceklerini iddia eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “İktidarın ayak sesleri geliyor, onun için telaşı var. Demokratik yollarla gerçekleştireceğiz. Sandığa gideceğiz, haramileri göndereceğiz. ‘Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun.’ diyor. O zaman Bilal'ini gönder kardeşim. Neden göndermiyorsun? Gençlik burada, Bilal’in nerede olduğunu bilmiyoruz. 'Çeteler yaptı bunu.' diyor. Doğru olabilir. Pekiyi ama sorularım var. O ayakkabı kutusunu içine 4,5 milyon doları çeteler mi koydu? Bu bakanların çocuklarının yatak odalarına, dolarları çeteler mi koydu? Yatak odalarına kasaları çeteler mi koydu? Sen kendi ayağına kurşun sıktın. Sen kendin gittin, kul hakkı yedin. Evet her yer rüşvet, her yer yolsuzluk. Ne diyorlardı? 'Yolsuzlukla mücadele edeceğiz.' diyorlardı. Yolsuzluk batağındalar. Gazeteler yazdı, 85 milyon euro hortumlanmış, 247 milyar lira ediyor. 2 milyon 831 bin işsiz var. Bu hortum olmasaydı, hepsine sekiz ay işsizlik parası ödeyecektik. 300 bin öğretmene aylık ödeyebilirdik. Her emekliye 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdik. Emekliler, nasıl hortumlandığınızın farkındasınız değil mi? Ne diyorlardı? 'Usta' diyorlardı. Yürütmenin ustası. Kul hakkı yemenin ustası. Fakir fukaranın hakkını yiyenden usta mı olur? AK Parti’ye oy verdiniz ancak bundan sonra sandığa gideceğiz. Temiz siyaset için, kul hakkı yemeyen bir siyaset için. Gelin beraber olalım. Gelin güç birliği yapalım. Onurlu ve bağımsız Türkiye’yi ayağa kaldıralım. Millete sözüm var. CHP iktidarında ilk dört ay içinde çıkaracağım kanunun adı Siyasi Ahlâk Yasası olacak. Ahlâklı adam gelip politikaya girecek.”

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda CHP Manisa Büyükşehir Belediye başkan adayı Özgür Özel ve 17 ilçenin adaylarını tanıttı. CİHAN

Yorumlar