Kılıçdaroğlu: Onun sığındığı tek şey var, beğenmediği şeye montaj diyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili olduğu öne sürülen ses kaydıyla ilgili açıklamaları hakkında, "Onun sığındığı tek şey var, beğenmediği şeye montaj diyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili olduğu
öne sürülen ses kaydıyla ilgili açıklamaları hakkında, "Onun
sığındığı tek şey var, beğenmediği şeye montaj diyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında Manisa'nın Kırkağaç
ilçesinde vatandaşları selamladı. Ardından Akhisar'a geçerken seçim
otobüsünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu,
"Erdoğan bu oyunun içinde, bütün bu kirli işlerin içinde.
Ahlâksızlığın içinde. Bunu gayet net olarak biliyorum. Gözlüğünü
takarak, açıkça ifade ediyorum, gözlüğünü takarak neleri izlediğini
çok iyi biliyorum. Sağa sola yalpalamasın. Eğer ahlâk kırıntısı
kaldıysa o makamdan ayrılsın. İnsanların özel yaşamına müdahale
etmek, ne zamandan beri başbakanların görevi oluyor? Bunu anlamakta
zorluk çekiyorum. Olay ortaya çıktığında, 'MİT'e talimat verdim,
olay aydınlanacak.' dedi. Ben daha sonra genel başkan olduktan
sonra MİT'e, Erdoğan'ın böyle bir talimat vermediğini söyledim. Hiç
ses çıkarmadı, çünkü MİT isteseydi o olayı ortaya çıkarırdı ve
suçluyu da Recep Tayyip Erdoğan olarak görürdü ama girmedi o işe."
diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, bugünkü mitinginde, "O görüntüleri ben
kaldırttım." dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sen hakim misin? O
görüntüleri kaldırtan, Sayın Baykal'ın avukatları. Gittiler
başvurdular ve kaldırdılar. Hâlâ yalan söylüyor. Hayatımda bu kadar
yalan söyleyen bir siyasetçiye hiç rastlamadım. Gerçekten bazen
hayret ediyorum, bir insan nasıl bu kadar çok yalan söyleyebilir?
Montaj diyor, ne montajı? Benim izlediğim görüntü sadece o değil,
gözlüğünü takarak izlediği birden fazla görüntü var. Ben bunları
gayet iyi biliyorum. Gün olacak, onun önüne çıkarılacak zaten
bunların hepsi. O nedenle diyorum, izzetiikbal ile oradan ayrılması
lazım. Eğer kaldıysa bir miktar izzet. Hakaret ediyor. Ne hakaret
ediyorsun? Her türlü pisliğin içine bulaşmışsın, hâlâ
çırpınıyorsun. Çırpındıkça batıyorsun, çünkü bir bataklıktasın.
Bataklıkta çırpınan insanlar batarlar, kurtulamazlar. Kendi
kurtuluşu yok orada." dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'ye, topluma, namuslu
insanlara yük olduğunu ve çekilmesi gerektiğini iddia ederek,
"Siyasetten ayrılması lazım, hatalarını görmesi lazım, hesabını
vermesi lazım." şeklinde konuştu. Erdoğan'ın mahkemeden kaçtığını
öne sürerek, "Mahkemeden kaçan bir insanın dürüst olduğuna inanır
mısınız? Şaibeli bir kişinin o makamda oturması doğru değil.
Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmıyor. Emin olun, bu gitse yarın bir
başka ülkenin başbakanıyla yan yana gelse o başbakan, bunun için
şöyle düşünecek: Türkiye'nin hırsızı geldi, Türkiye'de oğluna vakıf
kurdurtup rüşvetleri oraya topladı, bu adam öyle bir adam. Ve aynı
karede görünmek istemeyecektir. Bu benim ağırıma gidiyor, onun
ağırına gitmiyor, çünkü o alışmış. Yalan söylemeyi biliyor. Rüşvet
almayı biliyor. Oğluna telefon ediyor, 'Paraları sıfırla.' diyor.
'Bunlar montaj.' Niye montaj? TİB'in kayıtlarını niye
açıklamıyorsun? Senin bakanın çıktı konuştu, çok açık ve net bir
şekilde, 'Sen söyledin, ben yaptım.' dedi. Bu da mı montaj? Senin
yanında hâlâ geziyor. Seni suçladı bu adam." dedi.
Bir gazetecinin, idare mahkemesinin Twitter'ın kapatılmasıyla
ilgili yürütmeyi durdurma kararı hakkındaki sorusuna ise şu cevabı
verdi: "Karar, normal bir karar. Olması gereken bir karar. Twitter
yasağı, 21. yüzyılda olur mu? Böyle bir anlayış olabilir mi? AK
Parti'nin, 'Yasakları kaldıracağım.' diyerek iktidara geldi, yasak
getirenler oldular. 2,5 milyon gencimiz, ilk kez bu seçimlerde oy
kullanacak. O gençlere şunu söylüyorum, önünüzde iki seçenek var oy
kullanırken, ya özgürlükten yana oy kulanacaksınız ya darbecilerden
yana oy kullanacaksınız. Sizin özgürlüğünüze darbe yaptılar, tweet
atma hakkınızı elinizden aldılar. Böyle bir anlayış olabilir mi?
Bütün dünya, emin olun ona gülüyor. Onu Hitler olarak görüyorlar
zaten. 21. yüzyılın dünyadaki Hitler'i. Nerede? Türkiye'de. Bunu
anlamakta ben zorluk çekiyorum. İdare mahkemesi karar vermiş, zaten
vermesi gereken bir karardı. Olağanüstü bir durum yok, olağan bir
süreç zaten bu." CİHAN
Yorumlar