Kılıçdaroğlu: Daha büyük yolsuzluklar ortaya çıkacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bundan 6 ay önce ülkenin yönetiminin sağlıklı olmadığını, demokrasinin tehlikede olduğunu, güçler ayrılığı ilkesinin ihlal edildiğini, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yendiğini, diktatör bir yönetim olduğunu söylemiş.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bundan 6 ay önce ülkenin
yönetiminin sağlıklı olmadığını, demokrasinin tehlikede olduğunu,
güçler ayrılığı ilkesinin ihlal edildiğini, tüyü bitmemiş yetimin
hakkının yendiğini, diktatör bir yönetim olduğunu söylemiştik.
Bugün Türkiye'nin herhangi bir yerinde bir metrekarelik bir yer
kiralanacaksa Recep Tayyip Erdoğan'dan izin almanız lazım. Böyle
demokrasi olur mu. Yolsuzluğun kaynağı budur işte. Sayıştay
raporları Meclis’e gelmiyor. Niye yolsuzluklar çıkmasın diye.
Önümüzdeki günlerde göreceksiniz daha büyük yolsuzluklar çıkacak
ortaya." dedi.
Bursa Atatürk Spor Salonu'nda aday tanıtım
programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'nın önemine dikkat
çekti. Kılıçdaroğlu, hep birlikte Bursa için çalışılmasını ve CHP
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Necati Şahin'e sahip çıkılmasını
istedi.
Siyaseti zenginleşme aracı olarak
görmediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Çünkü ben
siyaseti zenginleşme aracı olarak görmüyorum. Siyaseti halk için
yapıyorum. Siyaseti zenginleşme aracı görenleri gördünüz.
Türkiye'yi hortumcular vadisine döndürdüler. Yedi sülaleniz zengin
oldu, yav doymadınız mı, öbür dünyadan giderken bir kefenle
gideceksiniz. Ne kadar para ile doyacaksanız söyleyin de bir yardım
kampanyası açalım, parayı verelim ve bu milletin yakasından düşün
artık. 17 Aralık'ta neler yaşandığını hepiniz gördünüz. Bir hükümet
düşünün bakanları yolsuzlukla suçlanıyor ve istifa etmek zorunda
kalıyorlar.”
"AYNAYA BAK ÇETE REİSİNİ GÖRÜRSÜN"
Salonda bulunan partililerin ‘Hükümet
istifa’ sesleri üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: "Hükümet
istifa eder mi, istifa etmesi için adamda utanma duygusu olması
lazım. Ar damarı olması lazım. Yolsuzlukla geçinenin ar damarı
olmaz, kul hakkı yiyen adamın ar damarı olmaz. Kul hakkı
yiyeceksin, sende yürek varsa çık milletin önüne de ki ben kul
hakkı yemedim. Diyemiyor, alnını karışlarlar onun. Türkiye'yi
çeteler yönetiyor, ben söylemiyorum, Başbakan diyor. Çeteler var
diyor. Kendisine teklif yaptım, çeteyi görmek mi istiyorsun, topla
bakanlar kurulunu orada çeteyi göreceksin. Bu çeteyi kim yönetiyor,
çete reisi kim, onun da cevabı basit, aynaya bakarsın çete reisini
görürsün.”
Yolsuzluk soruşturması sonucu istifa eden
bakanların istifa şekillerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle
devam etti: “Bakınız bunları bir bakanı, adı yolsuzlukla anılan bir
bakan. Sabah gitmiş bakmış masasında istifa dilekçesi, niye
imzalayayım, Başbakan istedi, imzalayın, rahatlatın. O da ne dedi
Başbakan ne dediyse yaptım, istifa edecek biri varsa o da
Başbakan'dır. Kim söylüyor bunu, yıllar yılı beraber çalıştığı
mesai arkadaşı söylüyor. Şimdi diyorsunuz ki hükümet istifa, eder
mi etmez. Çünkü ar damarı olması lazım, utanması lazım. Allah'tan
korkmuyorsan bari kuldan utan. Nasıl yapıyorsun sen bunu. İşin
özeti şu, Türkiye'nin temiz siyasete, birliğe, barışa, üretime
ihtiyacı var. Türkiye'de herkesin aşı işi olsun, ona ihtiyacı var.
Türkiye'de ayrışmanın değil beraber olmanın zamanı. Bütün
Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Hiç kimsenin ötekileştirilmemesi
lazım. Birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. Türkiye'de
sabah sokağa çıkarken güler yüzlü insanlarla karşılaşmaya
ihtiyacımız var. Birbirini seven ve kucaklayan insanlara
ihtiyacımız var. Bunun için kul hakkı yemeyen iktidara ihtiyacımız
var. Türkiye'de hiç kimsenin inancından önce sorgulanmadığı,
kimliğinden dolayı sorgulanmadığı bir Türkiye'ye ihtiyacımız var.
Türkiye'de doğu da bizimdir, batıda, bizimdir, güneyde bizimdir
kuzeyde bizimdir diyen bir Türkiye'ye ihtiyacımız var.”
"BABALAR OĞULLAR DİYORDUK, ŞİMDİ DE
KAYINBİRADER BACANAK ÇIKTI"
İzmir’de düzenlenen son yolsuzluk
operasyonunu da değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye'de babaların çocuklarına temiz siyaseti öğrettiği bir
rüyaya ihtiyacımız var. Çocuklarının babalarının tavsiyesi üzerine
halkı soymadığı bir Türkiye'yi ihtiyacımız var. Bakanların
çocuklarının hapiste olmadığı bir Türkiye'ye ihtiyacımız var.
Kayınbirader miydi o Sayın Haluk Koç, kayınbirader değil miydi. Biz
babalar oğullar diyorduk şimdi kayınbirader bacanak ortaya çıktı.
Biz de şaşırdık.”
"BUNLARA MÜSLÜMAN DENİR Mİ DENMEZ Mİ ALLAH
BİLİR"
Gündemdeki ‘kumpas’ iddiaları ile ilgili de
değerlendirme yapan CHP lideri şu görüşleri dile getirdi: “Bize
kumpas kuruldu, seçimlere 3 ay kaldı yolsuzluk soruşturması
açtınız' diyorlar. Yav 14 ay sürmüş. Herkese gitmiş savcıya gelmiş,
savcı ne yapacak soruşturma açacak. Bunlara Müslüman denir mi
denmez mi onu ben bilmem. Onu Rabbim bilir. Türkiye değişim
istiyor. Yeni bir iktidar istiyor. Temiz bir iktidar istiyor. Halka
hesap veren bir iktidar istiyor. Bunun için mücadele edeceğiz.”
Salondaki partililerin 'Ergenekon'dan da
bahset’ diye seslenmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluk
dosyalarını kapatmak için buraya balıklama atladılar. Hiç endişemiz
yok, CHP iktidarında adaleti sağlayacağız. Kim olursa olsun hangi
düşüncede olursa olsun bütün mazlumların yanında olacağız. Bize oy
versin vermesin, hiçbir vatandaşımızı niye bize oy vermedin diye
suçlamayacağız. Biz demokrasiye, özgürlüğe inanıyoruz. Benim
görevim onun sorunlarını çözmektir, cebimi doldurmak değil. Biz
'önce halk zenginleşecek' diyoruz. Sizden isteğim, siyasete
girdiğim gün, bütün mal varlığımı açıkladım, internet sitesine
koydum. 3 evlat yetiştirdim bu ülkeye feda olsun. Çalışma hayatı
boyunca Erdoğan'dan daha fazla para aldım. Benim çocuklarımın vakfı
yok, devleti soymadı, milleti soymadı. Benim çocuğumun ne özelliği
var. Silivri'ye gittim ziyaret ettim, burası toplama kampıdır
dedim. Hakkımda fezleke düzenlendi. Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız
namertsiniz dedim. Sen niye diyemiyorsun yiğit adamsın oğlum alnın
açık git hesabını ver niye diyemiyorsun. O çünkü senin koruman
altında, sen diyorsun ona yolsuzluk yap. Vakıf kurmuş ihaleyi
alıyor, git ihaleyi al diyor, rüşveti nereye vereceğim, onu da
götür oğlumun vakfına ver diyorsun. Biz bunu bilmiyor muyuz? Buna
izin verecek miyiz. Hayır. Kul hakkı yemenin günah olduğunu
söyleyen her yurttaşıma sesleniyorum, özellikle AK Parti'ye oy
veren yurttaşlara sesleniyorum artık yeter diyin, kul hakkı
yiyenlere artık yeter diyin.” şeklinde konuştu.
BİZ YERE BAKMIYORUZ, HALKIN YÜZÜNE
BAKIYORUZ
Yolsuzluk soruşturması ile ilgili
Başbakan'a 16 soru sorduğu hala cevap alamadığını hatırlatan
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle tamamladı: “Bize kumpas kurdular
diyor. Kendisine 16 soru sordum. Yav helal paranın banka kutusunda
ne işi var. Yav kim sana kumpas kurdu? Peki o bakanların
çocuklarının yatak odasına çeteler mi koydu. O bakanların
çocuklarının para sayma makinelerini çeteler mi koydu. O bir
bakanına 700 bin liralık saati çeteler mi verdi? Bakanla oğlu
telefonda konuşuyorlar. Oğlu anlatıyor, babası da aman ha sakın
bunları telefonda konuşma dinlerler. Bakanın oğluna verdiği
tavsiyeye bakın. Senin oğlun helal iş yapıyorsa bırak dinlesinler.
Benim telefonumu da Recep Tayyip Erdoğan dinliyor. Dinlemezsen
namertsin zaten. Verilemeyecek hesabımız yok. Alnımız temiz. Yere
bakmıyoruz biz vatandaşın yüzüne bakıyoruz. Allah kimseyi yere
bakar hale getirmesin.”
CHP Genel Başkanı daha sonra büyükşehir ve
ilçe belediye başkanlarını kürsüye çıkarıp birlikte fotoğraf
çektirdi, destek istedi. CİHAN
Yorumlar