Kılıçdaroğlu: Başbakan şaibeli bir kişidir, istifa etmesi lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın oğluyla yaptığı görüşmeyi dinledikten sonra, artık ben o kişiye Başbakan lafını etmeyeceğim.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Başbakan şaibeli bir kişidir, istifa etmesi lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın oğluyla yaptığı görüşmeyi dinledikten sonra, artık ben o kişiye Başbakan lafını etmeyeceğim. Şaibeli bir kişidir, adı şaibeye bulaşmıştır. İstifa etmesi lazım. Artık benim gözümde başçalandır." ifadelerini kullandı.

CNN Türk'te yayınlanan 'Aykırı Sorular' programında Enver Aysever'in konuğu olan Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin soruları cevapladı. CHP ve MHP'deki kasetler ile son günlerdeki ses kayıtları arasındaki farkın sorulmasıyla ilgili Kılıçdaroğlu, "İki olay arasında dağlar kadar fark var. Birisi özel yaşamdır, Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dahilinde gerçekleşen bir olaydır bu. Bu kadar net söylüyorum. Özel yaşamın sıcak siyasetin konusu olmaması gerekirdi. Bugün olan ses kayıtlarıysa başka bir şey. Bir hırsızlık olayını anlatıyor. Bir hükümetin ve bazı bakanların devleti nasıl soydukları anlatılıyor. Başbakan'ın oğluyla yaptığı görüşmeyi dinledikten sonra, artık ben o kişiye Başbakan lafını etmeyeceğim. Şaibeli bir kişidir, adı şaibeye bulaşmıştır, harama ortak olmuştur. Artık benim gözümde 'başçalan'dır. Biz, o akşam MYK'yı topladık. Uzmanlarla görüştük, doğrulattık." dedi

Başbakanın hayatının yalan üzerine kurulu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Hayatında bu kadar yalan söyleyen ikinci bir siyasetçiyle karşılaşmadım." diye konuştu. Cemaat ile ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu, "Cemaatle bir ilgimiz, ilişkimiz, özel bir sohbetimiz yok. Özel bir alanımız da yok. Ben hiçbir zaman cemaate dönüp 'ne istediniz de vermedik' demedim. 17 Aralık’tan sonra düşman belledi. Devletin bütün sırlarını Zarrab'a teslim etmediğini kim biliyor? Neden bunları getirip cemaate bağlıyorlar?" karşılığını verdi.

Özel Yetkili Mahkemeler'de görüşülen tüm davaların normal mahkemelerde görülmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu görüşlerimiz değişmedi. Biz, hiçbir zaman o davaların savcılığını üstlenmedik. Kim savcılığını üstlendi? Başçalan. Devletin Başbakanı savcılığına soyunamaz." diye konuştu.

"MONTAJ DİYORSA TİB'TEKİ KAYITLARI YAYINLASIN"

Yolsuzluk gündemini değiştirmek için Başbakanın, içeride masum insanların yattığını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yine samimi değil, doğruları söylemedi, yine kandırdı." ifadelerini kullandı.

"Benimle ilgili öyle bir ses kaydım olursa genel başkanlıktan ertesi günü ayrılırım." diyen Kılıçdaroğlu, "Konuşursam, ben de 'konuştum' derim. Niye inkar edeyim. Bir insanla konuşursam niye inkar edeyim. Ama benim A kişi B kişiyle konuşmayacağım anlamına gelmez. Şaibeli bir insanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Başbakan olarak sindiremez. İstifa etmesi lazım. Çok net; bunların montaj olduğunu iddia ediyorsan TİB’teki kayıtları yayınlasın." şeklinde konuştu.

"DEVLETİ İSTİHBARAT DEVLETİ YAPIYORSUNUZ"

Hiçbir zaman AK Parti grubu ile bunu yanyana getirmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, dört bakanın daha onurlu çıktığını ve kaydı çıktığında istifa ettiğini belirtti. "Bu, hala 'koltuğumda kalacağım' diyor; utan utan biraz." diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanıyla ilgili ise "Ülkenin Cumhurbaşkanıdır saygı gösteririz, kusur etmeyiz. Ama Anayasa'da belirlenen görevleri vardır. Anayasa'ya aykırı yasaları parlamentoya göndermesidir; buna veto diyoruz. Cumhurbaşkanı'nın veto öncesi hükümet ile pazarlık yapma gibi bir görevi anayasada yoktur. Türkiye kaosa değil bir dikta yönetimine doğru gidiyor. Onda cumhurbaşkanının sorumluluğu ve katkısı var, dikta yönetimin oluşmasında. Devleti istihbarat devleti yapıyorsunuz. Ülke akıl, mantık, demokrasi özgürlükle yönetilir. Böyle bir anlayış olur mu?"

"HIRSIZ BİR BAŞBAKANI BU MİLLET SİNDİREMEZ"

Ses kayıtlarını okuması ve dinletmesi konusunda da Kılıçdaroğlu, "Özel yaşamla ilgili görüntü ve kayıtların yayınlanmasını doğru bulmam. Sıcak siyasetin konusu asla olmaması gerekir. Ancak devleti soyuyorsanız bu başka bir şey, özel yaşamla ilgili değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Meclis'teki sansür konusunda ise "TBMM kürsüsünden yayınlanıyorsa; onunla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğı'na Meclis Genel Sekreteri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Meclis kürsüsünden yayınlanıyor. Bu Başbakanın yatacak yeri yoktur. O koltuktan biran önce ayrılmaları lazım, hırsız bir Başbakanı bu millet sindiremez. Nasıl kendi çocuklarını bu tür kirli işlerine bulaştırabilirsin? Uçak, araba, kırmızı plakan var, halkın bir kısmının sevgisi var. Nedir bu para sevdası, yetmiyor mu?" ifadelerini kullandı.

"30 MART'TA SEÇİM OLMAMASI İHTİMALİNİ DÜŞÜNMEK İSTEMEM"

Belediye başkan adayı olarak sağcı adayların gösterilmesi konusunda ise Kılıçdaroğlu, "Sağcılık sevdası falan değil. Cumhuriyetten yana olanların bir araya gelmesi lazım, demokrasinden yana olanların bir araya gelmesi lazım. Ülke ne halde. Önümüzde bir rejim sorunu var. Biz demokrasiyi savunan güçler olarak birlikte olmak zorundayız. Kendi milletvekillerine tuzluk diyebilen bir kişi var. Buna karşı güç birliği yapmak zorundayız. Özel kavga ve ayrışmalara bir anlam vermiyorum. CHP tüzüğü, programı belli. Kim kabul ederse başımızın üstünde yeri var. Biz bütün ülkenin yurttaşlarından oy isteriz." diye konuştu.

"Başbakan ülkeden giderse kendini kurtarmış olur." diyen Kılıçdaroğlu, insanımızın sağduyusuna güvendiğini belirterek bunun en güzel örneğinin Hatay olduğunu söyledi. Ülkenin ayrıştırılıp kutuplaştırıldığını kaydetti. 30 Mart'ta seçim olmaması iddialarıyla ilgili ise Kılıçdaroğlu, "Böyle bir ihtimali düşünmek istemem. Böyle bir ihtimalin olması için Türkiye'nin savaşa girmesi lazım. Zaten olağanüstü haldeyiz." dedi.


CİHAN

Yorumlar