Hüseyin Çelik: Uludere kararı benim vicdanımı tatmin etmedi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, askeri mahkemenin verdiği Uludere kararı ile ilgili olarak, "Temyiz yolu açıktır, bir üst mahkeme müracaat edilebilir. İkincisi Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunabilir. Nasıl bir sonuca ulaşacağını göreceğiz. Ancak bugün çıkan karar, açık söyleyeyim benim vicdanımı tatmin etmemiştir. Eminim ki kamuoyunun vicdanını da tatmin etmemiştir." dedi.

Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Geçtiğimiz günlerde askeri mahkemenin verdiği Uludere kararına değinen Çelik, olayın olduğu gün operasyon kazası dediğini hatırlatarak, “Ama burada bir hata eksik varsa hukuk devletinde bunun gereği yapılacaktır dedim. Ben kasıt düşünmek bile istemiyorum. Neticede uzun bir yargılamadan sonra sivil yargı bizim görevimiz değildir dedi. Askeri yargıya gönderdi. Askeri yargıda karar verdi. Söylediği şey, burada bir hata var diyor. Kaçınılmaz bir hata var diyor.” diye konuştu.

Gelinen süreçte bu kararın nihai ve son karar olmadığına işaret eden Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Temyiz yolu açıktır, bir üst mahkeme müracaat edilebilir. İkincisi Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunabilir. Nasıl bir sonuca ulaşacağını göreceğiz. Ancak bugün çıkan karar, açık söyleyeyim benim vicdanımı tatmin etmemiştir. Eminim ki kamuoyunun vicdanını da tatmin etmemiştir. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte eğer bir hata varsa hatalıda vardır.”

GENELKURMAY BAŞKANI OLSANIZ 'ÇİÇEKLERLE KARŞILAYIN MI DERSİNİZ'"

Bir gazetecinin mahkeme kararında operasyonda Genelkurmay Başkanı’nın bilgisi olduğunun yer aldığını hatırlatması üzerine Çelik, “Orada başka şeylerde söylüyor. Diyor ki, ‘TBMM’nin verdiği yetkiden söz ediyor. Genelkurmay Başkanısınız size diyorlar ki ‘katırlar dolusu silah yükü ile bir grup PKK’lı geliyor. Genelkurmay Başkanı ya da kuvvet komutanı olsanız, çiçeklerle karşılayın der misiniz?

Mesele sap ile samanın karışmasının kurcalanması gereken bir mesele. Yoksa tepe noktada bulunan suçlu; o zaman Meclis suçlu, o zaman hükümet suçlu, o zaman Genelkurmay suçlu. Meseleyi o bağlamda ele alırsanız, doğru yapmazsınız. Bir ülkenin milli meclisi, o ülkeye yönelebilecek olan bir terörist gruptan yönelebilecek olan tehditlerin bertaraf edilmesi için elbette hükümete yetki verir. Hükümet, bu ülkenin ordusuna elbette yetki verir. Ama bu yetki kullanılırken, nasıl enforme edildi, kurcalanması gereken unsur bu.”
CİHAN