'Hocaefendi'yi 50 yıldır tanırım, yapılan hakaretleri ömrüm boyunca duymadım'
AK Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, parti mensubu olmasına rağmen evine dinleme cihazı konulduğunu söyledi.
AK Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, parti
mensubu olmasına rağmen evine dinleme cihazı konulduğunu söyledi.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’yi 50 yıldır yakınen tanıdığını
vurgulayan İşbilen," Hocaefendi’ye yapılan hakaretleri ömrüm
boyunca duymadım. Haşhaşi, alim müsveddesi, içi boş vaiz, sahte
veli, yalancı peygamber, paralel devletin başı ve daha neler neler.
Hizmet camiası inlere benzetildi. Hizmet insanları inlerine
girilecek teröristler gibi sunuldu. Eski bürokrat yeni bir
siyasetçi, Fethullah Gülen Hocaefendi’ye 'sen kimsin?' diye
tiksinti verici bir konuşma yaptı. Kimin kim olduğu, bir gün ortaya
çıkacak.” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İzmir Milletvekili İlhan
İşbilen, “Güzel bir haberi veya güzel bir hadiseyi size duyurmak
için huzurlarınızda olmak isterdim. Ülkemizde son zamanlarda
hepimizin gözü önünde cereyan eden hadiseler üzerine almak
mecburiyetinde kaldığım üzücü bir kararı size duyurmak üzere
huzurlarınızdayım. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’nden İzmir
Milletvekili adayı olurken günün birinde çok üzücü bir şekilde
partiden istifa kararı almak mecburiyetinde kalacağım, hiç aklıma
gelmezdi. Ama ne yazık ki sayın Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettiği
gibi ülkemiz birkaç aydır türbülansa girmiş bir uçak gibi
sallanıyor. Rotasından da çıkmış görünüyor.” diye konuştu.
Hizmet Hareketi'ne yönelik iftiraları da değerlendiren İşbilen,
“Vatan ve milletimizin yükselmesi için çalışan Hizmet Hareketi'ne
ve bu hareketin manevi mimarı olan Muhterem Fethullah Gülen
Hocaefendi’ye yönelik akıl insaf vicdan ve insanlık dışı itham ve
hareketler her gün artarak sürüyor. Bu durum yurt içinde ve yurt
dışındaki milyonlarca insanımız gibi bu ülkenin vatandaşı olarak
beni de derinden yaralıyor. Ben Muhterem Fethullah Gülen
Hocaefendi’yi 50 yıldır yakınen tanırım. Hocaefendi’ye yapılan
hakaretleri ömrüm boyunca duymadım. Haşhaşi, alim müsveddesi, içi
boş vaiz, sahte veli, yalancı peygamber, paralel devletin başı ve
daha neler neler. Hizmet camiası inlere benzetildi. Hizmet
insanları inlerine girilecek teröristler gibi sunuldu. Eski
bürokrat yeni bir siyasetçi, Fethullah Gülen Hocaefendi’ye 'sen
kimsin?' diye tiksinti verici bir konuşma yaptı. Kimin kim olduğu,
bir gün ortaya çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Partinin birçok yöneticisi ve milletvekilinin Hocaefendi ile
görüşmek için sıraya girdiğini anlatan İşbilen, “Fethullah Gülen
Hocaefendi’ye yapılan bu insanlık dışı hakaret ve iftiralar
karşısında mahşeri vicdan ne diyecek? Eğer Hocaefendi böyle bir
insan ise partinin yöneticileri ve milletvekilleri neden akın akın
ve defalarca yıllarca ABD’de kendisini ziyarete gittiler ve emir ve
dualarını aldılar. Sayın Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu, Zafer
Çağlayan gitmedi mi? Partinin birçok ismi Başbakan’ın en
yakınındaki ve en çok güvendiği bürokratlar gitmedi mi? Başbakan
Hocaefendi ile görüşmek istemedi mi? Görüşme mümkün olmayınca elçi
olarak Bülent Arınç’ı göndermedi mi? Hocaefendi ile görüştüklerinde
bir Haşhaşi ile mi görüştüler? Pensilvanya’ya gittikleri yer Hasan
Sabbah’ın Alamut Kalesi miydi?” şeklinde konuştu.
İstifa etmeden önce Hocaefendi ile görüşmediğini belirten İşbilen,
“Muhterem Hocaefendi ile iki aydır telefon ile görüşmedim. Çünkü
arkasından neler geleceğini biliyorum. Bundan önceki görüşmelerimde
bana ısrarla söylediği yeminle de söyleyebilirim, partiden
ayrılmamamdı. Ayrılacak olanların da ayrılmaması yönünde telkinde
bulunmamdı. Bugüne kadar sabırla, partide kalmaya çalıştım. Öyle
bir noktaya geldim ki, yakın dostlarım bile Hizmet Camiası, bu ağır
saldırılara rağmen hala partide kalacak mısınız? diyerek bana ağır
sitemlerde bulundular.” diye konuştu.
Fişlemeler ve takiplerden söz eden İşbilen, “Zulümler takibatlar
fişlemeler öyle bin noktaya ulaştı ki, partinin bir milletvekili
olmama rağmen evime dinleme cihazı konuldu. Eşimin ve kız
kardeşimin kurduğu vakıf baskılara maruz bırakıldı. Öyle bir
noktadayız ki bu söylemler devlete yapılan hukuksuz ve ağır
kıyımlar Gayretullah’a dokunacak diye, ciddi endişe ediyorum.
Korkarım ki, işte o zaman yapılan bu ağır zulüm ve iftiralara
Allah’ın mukabelesi de aynı şekilde ağır olur. Birileri için,
ağlama ve pişmanlık günü olacaktır. Bu aşamada artık, AK Parti’de
bulunmamın bir anlamı kalmadığını düşünüyorum. Gelinen bu vahim
aşamada kendi vicdani kararımla AK Parti'den istifa ediyorum.
İstifa kararımı yüce Meclis ve milletime saygıyla arz ediyorum.”
şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar