Halaçoğlu: Başbakan daha karanlık bir yola girdi
MHP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili olarak, operasyonun çok daha geniş alana yayılmasından endişe duyulduğu için görevden alınmaların ortaya çıktığını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf
Halaçoğlu, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili olarak,
operasyonun çok daha geniş alana yayılmasından endişe duyulduğu
için görevden alınmaların ortaya çıktığını söyledi. Halaçoğlu,
“Aslında temize çıkacakken Sayın Başbakan yaptığı icraatla maalesef
temize çıkmak yerine tamamen kendisini bağlayıcı, çetrefilli, daha
karanlık, daha bir kirli yola girmiş durumda.” dedi.
MHP Kayseri il binasında basın toplantısı düzenleyen Yusuf
Halaçoğlu, operasyondan sonra uygulanan yöntemin yanlış olduğunu
belirtti. Halaçoğlu, “Çeşitli yapılan baskınlarla ortaya çıkan
ayakkabı kutularındaki paralar. Bir banka genel müdürünün evinde
ayakkabı kutusu içinde 4.5 milyon dolar çıkıyor. Veya bir başka
bakanın oğlunun evinden 1.5 milyon dolar çıkıyor. Bunların hepsinin
105 milyar dolara ulaştığı ifade ediliyor. Şimdi bunları bu şekilde
değerlendiriyoruz. Bunlar ortaya konulmuş iddia. Bunlarla ilgili
telefon görüşmeleri ve fotoğraflar mevcut. Olmuş mudur evet
olmuştur. Bizim halk nazarında ve kendi nazarımızda olmuştur. Ama
bunun tabi mahkemece onaylanması sonrasında ancak bunun suçlama
şekline döndürebileceğimizin şuurundayız. Ama uygulanan yöntemin
yanlışlığını söylemek istiyorum. Şimdi 4 bakan hakkında fezleke
hazırlandığı ifade edildi. Bu bakanlar hakkında mahkemeye
çıkarabilmesine Meclis izin vermesi anlamına geliyor. Her
milletvekilinin dokunulmazlığı var. Dokunulmazlığı kaldırılmadığı
takdirde yargılanması mümkün değil. AKP’nin çıkarıp çıkarmayacağı o
ayrı mesele, ama fezlekenin gelmesi ve işleyişi bu tarzdadır.”
dedi.
MHP’nin koalisyon hükümeti döneminde Koray Aydın hakkında fezleke
hazırlandığını ve yargılandığını ifade eden Halaçoğlu, Aydın’ın 11
hakim ile aklandığını dile getirdi. Halaçoğlu, şunları söyledi:
“MHP’nin de içinde bulunduğu koalisyon hükümeti döneminde Koray
Aydın ile ilgili fezleke hazırlanmış ve bu şekilde bir iddia ortaya
atılmıştı. Sayın Genel Başkanımız, Koray Bey'i bakanlıktan aldı ve
mahkeme izni verildi. Yüce Divan'da yargılandı ve 11 hakimin
kararıyla aklandı. Burada beklerdik ki, 4 bakan hakkında
çocuklarının yolsuzluk iddiası ve kendilerini de bundan haberdar
olması çeşitli kayıt ile ortaya konmuştu. Hemen suçlamıyoruz.
Mahkemenin sonucunu beklemek zorundasınız. Böyle bir olayın ortaya
çıkması bu kişilerin derhal başbakan tarafından görevinden alınması
ve mahkeme izni verilerek, o kişilerin aklanması gerekirdi.”
Ancak farklı bir uygulamanın ortaya çıktığını kaydeden Halaçoğlu,
görevden almaların yaşandığını söyledi. Halaçoğlu, “Başbakan
bunları görevden almak yerine bu olayı ortaya çıkaranları
görevinden aldı ve çeşitli yerlere sürgün etti. Zırhlı aracı
verdiği Öz’den dosyayı aldı ve 2 savcıya dosyayı havale etti.
Ergenekon savcısı olarak bildiğiniz savcı güvenilir olmaktan çıktı
ve yerine yeni savcılar atandı. Gerekçe olarak da görevi kötüye
kullanmak olarak söylediler. Amirlerine haber vermemekle
suçladılar. İçişleri Bakanına haber vermemekle, İstanbul Valisi’ne
haber vermemekle suçladılar. Oysa ki İçişleri Bakanın oğlu işin
içinde sanık olarak bulunuyordu. İçişleri Bakanına söyleseydiniz ve
bakanın telefonunu görüşmeleri kayıt edildiğine göre siz bu durumda
nasıl operasyon yapacaktınız. Dolayısıyla görevi kötüye kullanma
söz konusu değil. Bugün yine görevden alınan İstanbul Emniyet
Müdürü bugünkü açıklamalarında amirlerine 'bana haber vermek
zorunda değiller' dedi. Bizim hukukumuza göre savcının yürüttüğü ve
emrine verilen güvenlik görevlileri başka hiç kimseye karşı sorumlu
değildir. Sadece savcıya karşı sorumludur. Haber vermek zorunda
değiller. Sayın Başbakan'ın söylediği gibi görevi kötüye kullanan
kimse yok burada. Görevi kötü kullanma adıyla görevden alıyorsanız
zaten kanunsuz iş yapıyorsunuz demektir.” şeklinde konuştu.
OPERASYONUN DAHA GENİŞ ALANA YAYILMASINDAN ENDİŞE DUYULUYOR
Halaçoğlu, operasyonun çok daha geniş alana yayılmasından endişe
duyulduğu için görevden alınmaların yaşandığı iddia ederek,
Türkiye’nin pis kokulardan kurtarılması gerektiğine işaret etti.
Halaçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Başbakan her konuşmasında
asla yetim hakkı yedirmeyiz derken, aslında elde edilmiş paralar,
kimisinin kolundaki saatler, alınmış elbiselerden bahsediliyor.
Bakanın elbiseye ihtiyacı mı var, saate ihtiyacı mı var. Hediyeye
mi ihtiyacı var. Bütün bunları göz önüne aldığınızda burada pis
kokular geliyor. Bu pis kokulardan Türkiye’nin kurtarılması
gerekiyordu. Bununcda yapılması için Başbakan'ın yapması gereken
şuydu: Olay ortaya çıktığı zaman ilgili bakanları görevden
alacaktı. Soruşturma izni vermek suretiyle mahkemeye ve hukuka
güvenecekti. Hukuka güvenmemiz için hukukun önü açılması lazım.
Soruşturmayı yapacak durumdan çıkmışsınız. Polis görevlileri
görevinden alındıktan sonra operasyonu yönetmelik değişikliğine
gitmişsiniz ve amirine bilgi vermeden operasyonu yapmazsınız diye
yönetmenliği değiştiriyorsunuz. Bu her türlü tedbiri aldığınız
anlamına gelir. Basın mensuplarının girmesi de engelleniyor. Bütün
olaylar mahkemenin önüne çıkartılabilecek kişilerin çıkarılmaması
için her türle tedbirin aldığını ortaya koyuyor.O zaman buna nasıl
güveneceksiniz?”
TÜRKİYE’DE AYAKKABI KUTUSU SIKINTISI ÇEKİLECEK
Halaçoğlu, banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusundan çıkan
4.5 milyon dolarla ilgili olarak yaptığı açıklamada ise Türkiye’de
ayakkabı kutusu sıkıntısını yaşanacağını iddia etti. Herkesin
paralarını ayakkabı kutusunda saklamaya başlayacağını belirten
Halaçoğlu, “Açıklama imam hatip bağışı adı altında böyle basit
hiçbir aklın kabul etmeyeceği bahane ile ortaya çıkmanız size ele
veriyor. Madem ki bağış, Türkiye’de bağışlar dolar olarak
veriliyordu, Türk parası kullanılmıyordu. Bankada muhafaza etmek
yerine evinizde ayakkabı kutusunda muhafaza ediyorsunuz. Kim inanır
buna. Türkiye’de ayakkabı kutusu sıkıntısı çekilecek. Herkes
parasını banka yerine ayakkabı kutusunda saklamaya başlayacak.
Böyle saçmalık olabilir mi? Bankaya güven duyulmayacak, ayakkabı
kutusu daha güvenli. Gerçekten banka müdürünün evinde paralar
ayakkabı kutusu içinde çıkmadı. Diğerler de kutularda çıktı.
Türkiye’de artık kutular daha güvenli. Demek ki bundan sonra
paralarınızı bankaya yatırmayın. Bir ayakkabı alın ve kutusunu da
verirler o kutunun içine koyarsınız. Topladığınız yardımlar varsa
ayakkabı kutusuna koyun. Orası da daha emin anlaşılan. Banka genel
müdürü öyle yapıyorsa bizim söyleyeceğimiz laf kalmıyor.” diye
konuştu. CİHAN
Yorumlar