Erdoğan'dan, bayrağın indirilmesine ilişkin çelişkili açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lice'de Türk bayrağının indirilmesine ilişkin çelişkili bir açıklama yaptı. Bayrağı indiren kişiye müdahale etmeyen askeri, "Bunun gereği neyse onu yapmaya mecbursun. Askerin burada bahanesi olamaz." sözleriyle...

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan'dan, bayrağın indirilmesine ilişkin çelişkili açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lice'de Türk bayrağının indirilmesine ilişkin çelişkili bir açıklama yaptı. Bayrağı indiren kişiye müdahale etmeyen askeri, "Bunun gereği neyse onu yapmaya mecbursun. Askerin burada bahanesi olamaz." sözleriyle eleştiren Erdoğan, ardından da "Yazılan senaryo çok açık, eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti ama bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O hain etkisiz hale getirilmedi, beklendiği gibi bayrağımıza yapılan saldırı bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı. MHP ve CHP hemen istismara başladılar. Çözüm sürecinden zaten rahatsız olan paralel medya ve diğerleri ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktular. O hain vurulsaydı, Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bayrağın indirilmesine değindi. Erdağan, "Şimdi çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak. Ondan sonra Türk bayrağını indirecek, o Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek. Neymiş, çözüm sürecini sekteye uğratmayalım. Ne demek ya? O garnizonun içine girip de bayrağı indireni, orada her halükarda neyse alacaksın, indireceksin gereğini de yapacaksın. Herhalde ben Ankara'dan gelip o bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim, oradaki görevli bunu indirecek. Burada çözüm süreci, böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey olmaz. Bunun gereği neyse onu yapmaya mecbursun. Askerin burada bahanesi olamaz. Polisin burada bahanesi olamaz, gereği neyse onu yapacağız." diye konuştu.

"SÜREÇ DEVAM EDECEK"

Konuşmasında, Güneydoğu halkına seslendiğini belirten Erdoğan, "Yollar kesiliyor, ne olacak? Çözüm süreci sekteye uğramasın. Böyle bir mantık olmaz. Gelip yolları kesen bu eşkıyalara, teröristlere orada jandarması da polisi de haddini bildirecek. Durum ne olursa olsun. Bir devletin görevi, yol, can, mal emniyetini sağlamaktır. Eğer sen bunları yapamıyorsan, görevli olarak onlara da biz gerek teftiş gerekse onlarla ilgili yapılması gereken uygulamayı yaparız. Bunları tabii tekrar gözden geçireceğiz. Şu anda ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız gerekli adımları attı, atıyorlar. Bazıları görevden alındı, alınacak olanlar var, gözaltına alınanlar var. Süreç devam ediyor, edecek." şeklinde konuştu.

"İKİ KİŞİNİN GÖREV YERİ DEĞİŞTİ, GÖZALTINA ALINANLAR VAR"

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye Cumhuriyeti bayrağına bu saldırıyı yapan hain, alçak, arkadan seyreden alçaklar aslında onları oraya gönderen efendileri tarafından ölmeye gönderilmiş bir piyondan başka bir şey değildir. Silahlı efendileri için o piyonun kanının, canının onun anne ve babasının acısının zerre kadar değeri yoktur. Vurulup ölmesi için oraya gönderiliyor. Oradaki görevli askeri personel de gerekli tedbiri almayıp bayrağın indirilmesine engel olmayarak bir başka istismarın önünü açtı. Sadece onlar değil başka istismar çeteleri de var. Bu terörist tel örgüyü aşarak garnizonun içine giriyor ve bu alçakça eylemi gerçekleştiriyor. Bu konuda gerekli araştırma, soruşturma yapılacak ve ihmali olanlardan hesap sorulacak dedim. İki tanesi şu anda görev yerleri değiştirilerek orada görevden alındı. Şu anda bazı zanlılar gözaltına alındı. Kamu görevlileri hakkında da idari soruşturmalar başlatıldı."

"O HAİN VURULSAYDI DOĞU VE GÜNEYDOĞU KARIŞTIRILACAKTI"

Askeri, müdahale etmemekten dolayı eleştiren Erdoğan, konuşmasında ayrıca, olayın bir provokasyon olduğunu savundu. Erdoğan, şöyle devam etti: "Yazılan senaryo çok açık, eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti ama bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O hain etkisiz hale getirilmedi, beklendiği gibi bayrağımıza yapılan saldırı bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı. MHP ve CHP hemen istismara başladılar. Çözüm sürecinden zaten rahatsız olan paralel medya ve diğerleri ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktular. O hain vurulsaydı, Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı, şimdi Kuzey, Güney, Batı karıştırılmaya, tahrik edilmeye, istismar edilmeye başlandı. Deyim yerindeyse, adeta bıçak sırtında gidiyoruz. Kan tacirlerinin, kaos ve kriz baronlarının pusuda beklendiği, düşmemiz için ellerini ovuşturdukları son derece hassas bir zeminde yürüyoruz. MHP yeniden şehit cenazeleri gelsin diye pusuda bekliyor, çünkü yapacağı hiçbir şey yok. Bir işe de yaradığı yok. Durumu bu. CHP kendisine iktidar alanı açılsın diye her türlü kaos ve krizi besleyerek pusuda bekliyor. Bir işe de yaradığı yok. Durumu bu."

MHP, CHP VE HDP'YE 'PUSUDA BEKLİYOR' İDDİASI

Aynı şekilde, CHP'nin pusuda beklediğini iddia eden Erdoğan, "CHP’nin genel müdürü televizyona çıkıyor, 17 çözüm önerimiz var diyor. Birinciyi söylüyor, ikinciye gelince unuttum diyor. Sonradan anlaşıldı ki madde sayısı da 19’muş. Bunu da hatırlamıyor. Meselenin bu kadar dışındalar. Yaşatmanın çözümün tarafında hiç olmadılar. Ama nerede cenaze istismar etmek varsa oraya koştular." şeklinde konuştu.

Aynı şekilde BDP'nin (HDP) şiddet ve kandan beslenen siyaset günlerine dönmek için pusuda beklediğini savunan Erdoğan, "Şu anda paralel medyanın, malum medyanın gazete sayfalarına, televizyon ekranına, internet sitelerine bakın çatışma vesilesine döndürmek için çırpındıklarını göreceksiniz. Bunlar için kan akmış, inanın hiç umursamadılar, umursamıyorlar. Bu ülke 30 yıldır sadece terörle mücadele etmiyor. İşte bu kirli zihniyetle de mücadele ediyor. Terörü bir geçim kapısı haline getirmiş, yoksul çocukların ölümünü rant haline getirmiş kan baronlarıyla da bu ülke mücadele ediyor. İnanın bunlar için en iyi Kürt ölü Kürttür. En iyi Alevi ölü Alevidir. Örgütlerin dizinin dibine çökerler. Hiçbir zaman yaşatmanın tarafında olmadılar. Hiçbir zaman çözümün tarafında olmadılar." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bıçak sırtında ilerlediğimiz bir süreçte, akbabaların pusuda beklediği bir süreçte, 77 milyon bu gerilim tuzağına düşmeyeceğiz. Şunu özellikle vurguluyorum, terör örgütünün yaptığı alçakça eylemler, benim Kürt kardeşime hiç kimse genellemesin. Ne HDP ne de terör örgütü benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor. Bunlar aramıza giremediler ve giremeyecekler. Bizim en hassas değerlerimizi istismar etmek için ellerinden geleni yapacaklar. Bayrağımız vatanımız kardeşliğimiz üzerinden alçakça saldırıyı yapmaya çalışacaklar. Bizi kendilerinin o debelendiği bataklığa çekmek isteyecekler. Milletimin hiçbir ferdi, kardeşimiz bu tahriklere gelmesin. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu devlet de bu millet de hiç olmadığı kadar güçlüdür. Bayrağımıza el uzatan haine de silahlı efendilerine de bu devlet gereken cevabı en sert şekilde verir. Biz büyük devlet refleksiyle hareket edeceğiz. Üç beş piyonun, korkakların tahrikiyle yolundan sapmaz. Hep o provokatörlere haddini bildirecek hem de çözüm sürecini ilerleteceğiz. Bir buçuk yıldır bütün Türkiye, 30 yıldır hasret kaldıkları bir barış özgürlük ve demokrasi sürecini yaşıyorlar. Kepenkler kapatılmıyor, sokaklarda çatışma görüntüleri yok. Tarım yapılıyor, hayvancılık yapılıyor. Çıkılamayan dağlara çıkılıyor. Bölgede yatırım artıyor, turist sayısı artıyor. Derin tahribat tamir ediliyor. Tam da huzur barış kardeşlik filizleri çiçek açmışken, o eski günleri geri getirmeye çalışanlara bölge halkı izin vermeyecektir."

“OKMEYDANI’NDA YAŞLI BİR TEYZE…”

Okmeydanı'nda yaşlı bir kadının göstericilere tepki göstermesini örnek veren Erdoğan, "İşte Okmeydanı’nda yaşlı bir teyzenin o yüzü maskeli, madem korkmuyorsun yüzünde o maske niye? O suratındaki maskeyi çıkarsana. O yaşlı teyze hepsinin üzerine üzerine gidiyor, onlara orada gereken cevabı dersi veriyor. Bunlar alışık değiller. Annelerin kucaklarından yavrularını aldılar. O anneleri de zorbalıkla sindirdiler. Şimdi anneler itiraz ettikçe, neye uğradığını şaşırdılar. Eski Türkiye’ye annelerin ağladığı, evlat acısı çektiği o eski günlere geri dönmek istiyorlar ama anneler buna izin vermeyecek." diye ekledi. Erdoğan, "Güvenlik güçlerinin sert müdahale etmesini, yeni kayıpların olmasını, bu kayıplar üzerinden istismar üretmeyi istiyorlar. Sabrımızı soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz. Sabrımızın da bir sınırı vardır. Çözüme ve barışa yönelik sabotajlara karşı sabrımızın sınırı var. Çocukları öne sürüp şımarıkça eylem yapanlara karşı sabrımızın da bir sınırı var. Gözlerinin yaşına bakmayız, kusura bakmasınlar." değerlendirmesi yaptı.

“HDP, BÖLGENİN CHP’Sİ OLMAYA ÇALIŞIYOR”

HDP'ye yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, "Bunlar o kadar seviyesiz, ahlaki noktada kayba uğramış ki bunlar üç beş çocuğun arkasına sığınırlar ya da bayanları öne sürüp onların arkasına sığınırlar. Kendileri ortaya çıkmazlar. 77 milyonu tedirgin etmek isteyenlerin şımarıklığına boyun eğmeyiz. HDP, bölgenin CHP’si olmaya çalışıyor. Bölge halkını, CHP’nin geçmişte yaptığı gibi zulümle sindirmeye çalışıyor. Eğer bu faşist tavra devam edecekse, onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki kardeşlerimizle muhatap oluruz. Eğer HDP bir siyasi parti olmayı başaramazsa, gider Kürt kardeşlerimizle el ele verir, onlarla yüz yüze bu işin mücadelesini yürütürüz. Bunların ırkçı ayrımcı politikalarına boyun eğmesin. Yoksul Kürt çocuklarının kanıyla beslenen bu örgütlere Kürt kardeşlerim prim vermesin. Allah’ın izniyle milletimizin desteğiyle biz bu çözüm sürecini ileri taşıma kararlılığı içindeyiz. Türkiye için çözümden başka bir seçenek, tercih yoktur. Biz bunu başaracak, yeni Türkiye’yi de kardeşlik üzerine inşa etmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.

CİHAN

Yorumlar