Erdoğan: Bindirilmiş kıtalardan hiç hoşlanmam
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerindeki montaj ve bindirilmiş kıta iddialarını yalanladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerindeki montaj ve
bindirilmiş kıta iddialarını yalanladı. Erdoğan, "O insanları
miting meydanlarına taşıdığımı iddia edenler de var. Hiç
hoşlanmadığım şey, arkadaşlarım da bilir bindirilmiş kıta mantığını
kabul etmeyen bir genel başkanım. Çünkü meydanda reel yapıyı gerçek
yapıyı görmek için her zaman teşkilatımıza bu yasağı getiririm.
Asla bir il bir ile taşınmayacak. Her ili kendi ilinde görmek
istiyorum. Bugüne kadar da bu çalışmaları hep bu şekilde yaptık ve
bu şekilde de devam ediyoruz." dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 81
vilayetinden gelen yerel medya temsilcileri ile AK Parti Genel
Merkezi'nde bir araya geldi. Erdoğan, medya temsilcilerine hitaben
yaptığı konuşmada eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile kendisi
arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmasını doğruladı.
Konuşmasında mitinglerdeki havadan bahseden
Erdoğan, "Meydanlar her şeyi çok açık net söylüyor. Şu ana kadar 14
vilayete gittik. 14 vilayetin meydanları her şeyi çok açık net
söylüyor. Sivas'ta ilk mitingimizi yaptık. Muhteşem bir katılım
muhteşem bir coşku. 14'ünde de bunu gördük istisnasız. Tarihi
katılımlar var. Ankara'ya kapanıp kalan bir genel başkan veya
başbakan değilim. Türkiye'nin 81 vilayetini defalarca gezmiş
ziyaret etmiş bir genel başkanım. İlçelerine varıncaya kadar
dolaşmış bir genel başkanım. Hamdolsun bugüne kadar örneğini
görmediğimiz bir coşku heyecan ve muhabbete şahit olduk." şeklinde
konuştu.
BAHÇELİ'YE MİTİNG DAVETİ
Erdoğan, mitinglerde montaj kullanıldığı
iddialarına da değindi: "Birileri çıkıyor bu meydanlardaki
kalabalığın birer montaj olduğunu ahlaksızca iddia ediyor. O montaj
olduğunu ifade edenleri ben davet ediyorum buyursunlar bizim
mitinglere katılsınlar. Bir siyasinin genel başkanı da olabilir çay
da ikram ederiz. Yerinde görsün. Kendi memleketinde nasıl bir
miting yaptığımızı kendilerine açık net aynen izletebiliriz. Montaj
olmadığını da bizzat kenti teşkilatı mensupları da zaten
görmüştür."
"BİNDİRİLMİŞ KITALARDAN HİÇ HOŞLANMAM"
Erdoğan, "O insanları miting meydanlarına
taşıdığımı iddia edenler de var. Hiç hoşlanmadığım şey arkadaşlarım
da bilir bindirilmiş kıta mantığını kabul etmeyen bir genel
başkanım. Çünkü meydanda reel yapıyı gerçek yapıyı görmek için her
zaman teşkilatımıza bu yasağı getiririm. Asla bir il bir ile
taşınmayacak. Her ili kendi ilinde görmek istiyorum. Bugüne kadar
da bu çalışmaları hep bu şekilde yaptık ve bu şekilde de devam
ediyoruz." diye konuştu.
"SİYASETİ BIRAKMAYA HAZIRIM"
Anketlerle oynanmak istenen bir oyun
olduğunu iddia eden Erdoğan, "Anketler yoluyla yalan söyleyenlerin
bu yalanlarının da kaydedilmesini 30 Mart'ta çıkacak sonuçlar ile
karşılaştırılmasını özellikle rica ediyorum. Çok iddialı bir ifade
kullanıyorum. Niye bu partiler hep ikinciliği üçüncülüğü
dördüncülüğü kabul ediyorlar. Bir siyasi parti birinciliğe oynamaz
mı? Bir seçimi kazanmak birinciliği gerektirmez mi? Çok açık net
söylüyorum. Eğer partim bu seçimlerden de birinci olarak çıkmazsa
ben siyaseti bırakmaya hazırım diyorum. Acaba diğerleri bunu
bırakmaya hazır mı. CHP'nin Genel Başkanı MHP'nin Genel Başkanı
bırakabilir mi? Diğerlerini konuşmaya gerek yok zaten. Çöreklenmiş
koltuklara oturmuşlar oradan bol bol hakaret etsinler, gerilim
siyaseti üretsinler, esersizlik siyaseti üretsinler. Yaptıkları bu.
Gelin bir de iddialı olarak ortaya çıkın ya. Birinci oldum
olmadığım takdirde ben de bırakıyorum desin. Var mı bir tanesi?
Diyemezler. Çünkü onlar bulundukları yeri değil bulundukları
koltuğu korumanın gayret içindeler. Yıllar yılı diyelim ki CHP'nin
Genel Başkanı 3-4 yıldır orada. Ama MHP'nin Genel Başkanı merhum
Türkeş'ten sonra oraya yerleşti oturdu bir daha orayı bırakmıyor.
Nerelerde dolaşıyor oy oranı belli. Var mı bu ülkede onun iktidar
olma şansı? Yok. Ama nedense MHP'ye gönül vermiş kardeşlerim hala
bu zatı farklı bir şekilde pohpohluyorlar. Zannediyorlar bir araya
gelecek. Gelmez gelemez. Diğeri de gelmez. Niye? Bu millet CHP'yi
iyi bilir, iyi tanır. Bunların bu ülkede eser üretme diye bir derdi
yok. Bunların sadece hakaret siyaseti yapma anlayışı var.
Milletimiz de engin feraseti ile oynanan oyunu çok net bir biçimde
görüyor. Milletimiz meselenin yolsuzluk ve rüşvet olmadığını,
apaçık bir darbe girişimi olduğunu anlıyor ve meydanlarda buna çok
net tepki veriyor." şeklinde konuştu.
ESKİ ADALET BAKANI İLE GÖRÜŞMESİNİ
DOĞRULADI
Erdoğan, konuşmasında eski Adalet Bakanı
Sadullah Ergin ile internete sızdığı iddia edilen ses kaydını da
doğruladı. Erdoğan şunları söyledi: "Boğaza karşı viskisini
yudumlayanlar Anadolu ve Trakya hakkında ahkam kesenler 200 yıldır
uyanmadılar bugün de hala gaflet uykusundalar. Milletin onlara
inanmadığını bir türlü görmediler görmeye de niyetleri yok. İftira
atarsak millet bunlardan soğur diyorlar. Montajları piyasaya
sürersek millet bunlardan soğur diyorlar. Bir takım manşetler
atarsak karalama kampanyaları yaparsak tahrikleri tuzaklar tertip
edersek millet AK Parti'den uzaklaşır zannediyorlar. İşte dün bir
tane daha yayınladılar. Adalet Bakanımla benim görüşmem. Bugün
malum gazete yayınlamış çünkü kendileriyle ilgili. Dönen dolapları
tabi biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanıma bunu yakından takip et
dememden daha doğal daha tabii ne olur. Bana ilgili kuruluşumun
verdiği bilgiler, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) verdiği
bilgiler çok tehlikeli bilgiler. Paralel yapı veya paralel yapının
dışında yapılar, kirli ilişkiler, ister istemez burayı yakından
takip et dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için milletim için
istiyorum. Çünkü bu güne kadar bu ülkede her şey bunların elleri
ile 2 dudağı arasındaydı. Bunlar spor kıyafetlerle blue jeanlerle,
şunlarla bunlarla evlerinde başbakan ağırlamış tiplerdir. Oradan da
istedikleri gibi istedikleri şekilde hükümet kurmuşlar hükümet
indirmişlerdir. Şimdi tabi böyle bir hükümet iş başında yok bu
onları rahatsız ediyor. İstedikleri gibi gelip görüşemiyorlar.
İstedikleri gibi yönetemiyorlar bu onları rahatsız ediyor. Bunlar
bu ülkede milleti aptal, cahil yerine koydular. Ama hep kaybettiler
ve bundan sonra hep kaybedecekler."
"Bir insan köylü olabilir, okuma yazma
bilmiyor olabilir. Dünyayı tanımıyor olabilir. Ama onun kalp gözü
öyle açıktır ki feraseti basireti öyle açıktır ki hiç kimsenin
anlamadığını o anlar." diyen Başbakan Erdoğan, "Ya bunlar
vatandaşımıza bu hakaretleri yapmadılar mı? Göbeğini kaşıyanlar
demediler mi? O insanlar bu hükümet iktidar belirleyemez demediler
mi. Milletimiz köylüsü şehirlisi ile tahsillisiyle zenginiyle neyin
ne olduğun çok iyi biliyor çok iyi anlıyor. AK Parti hükümetleri şu
12 yılda Türkiye'de çok köklü değişiklikler yaptı. Ekonomiden dış
politikaya siyasetten sosyal hayata kadar hemen her alanda büyük
refomlar gerçekleştirdik. Ezberleri bozduk. Tarihi nitelikte
atılımlar gerçekleştirdik. Elbette yaptığımız reformlar
kaydettiğimiz rekorlar başarılarımız 77 milyonu sevindirirken
bazılarımızı da üzdü rahatsız etti. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe
itibarı arttıkça içerde ve dışarıda bundan rahatsız olanlar var. O
eski düzene geri dönmek, o eski Türkiye'yi geri gertirmek için 12
yıl içinde çeşitli girişimler yapıldı. Darbe senaryoları
hazırlandı, tahrikler yapıldı, partimiz kapatılmak istendi,
çetelerin çeşitli tuzakları bozuldu. Seçim dönemlerinde partimize
yönelik olarak seçmenin tercihini etkilemeye dönük çeşitli kirli
senaryolar devreye sokuldu. Bunların her birini demokrasi ve hukuk
içinde bertaraf ettik. Eski Türkiye'yi özleyenler işte en son 17
Aralık darbe girişimini yaparak son bir umutla yeni Türkiye'ye
hücum ettiler. Eski Türkiye'yi özleyen kim varsa bu saldırının
içinde yer aldı ve yer almaya devam ediyor. Siyasi partiler bazı
medya kuruluşları, bazı işveren çevreleri, bazı STK'lar
yapılanmalar örgütler he birlikte yeni Türkiye'ye karşı son bir
saldırıda bulunuyorlar. Bütün güçlerini topladılar. Ellerindeki tüm
imkanları ortaya koyuyorlar. İçeride ve dışarıda bütün müttefikleri
ile bir araya geldiler. Açıkçası bu sürecin sonunda yok olmayı dahi
göze alarak son bir saldırı düzenlediler. 17 Aralık darbe girişimi
aldığımız tedbirler ve düzenlemeler sayesinde çuvallamıştır, sert
kayaya çarpmıştır. Tam anlamıyla başarısız olmuştur. 17 Aralık
darbe girişimi hükümetimiz tarafından püskürtülmüştür. Bu darbe
girişiminde bulunanlar kendi tabanları diri tutmak adına
ellerindeki safraları boşaltmaktan başka hiçbir şey yapamıyorlar."
ifadelerini kullandı.
YARGIDA HAZIRLIK
Erdoğan, konuşmasında dava hazırlığı
yaptıklarını da belirtterek "30 Mart'ta millet cevabını verecek.
Biz de hukuk içinde darbe girişiminden hesap sorulması için
hazırlıklarımızı yaptık yapıyoruz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr
kalmayacak. Anayasayı yasaları çiğneyenler göreceksiniz kısa süre
zarfından bunun hesabını vermeye başlayacaklar. Ortalığa çok pislik
dökülecek şimdiden size söylüyorum. Kurban kesim faaliyetlerinden
zekat toplanmasına bankacılık faaliyetlerinden sınavlara ajanlık
faaliyetlerinden tehdit şantaj haraç toplamaya kadar çok geniş bir
yelpazede çok çarpıcı şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkacak. Makbuzsuz
toplanan paraların nerelere vardığı ortaya çıkacak. Bütün kirli
ilişkiler, kirli eylemler, Türkiye aleyhine devlet aleyhine bütün
kirli girişimler tek tek ortaya dökükecek ve failleri yargı önüne
çıkacak." dedi.
Gerek Gezi olayları gerekse de 17 Aralık'ın
bahanelerin arkasına saklanarak Türkiye devletine yapılmış
saldırılar olduğunu iddia eden Erdoğan, "Gezi olaylarında 12 ağaç,
çevre diyerek devlet bağımsızlığımız, demokrasimiz milli irada en
önemlisi de Türkiye ekonomisi küresel yatırım ve hedefleri tehdit
edilmiştir. Esnafların camlarını çerçevelerini indirenlerin
Taksim'deki 12 ağacın bir yerden sökülüp bir yere taşınması sebebi
ile bu ülkede vatanseverlik olarak tanımlanabilir mi? Allah aşkına
düşünün. Sizler düşünen düşündüğünü yazan insanlarsınız. Bu nasıl
vatanseverliktir. Bu iktidar bu ülkede ağaç ve fidan olarak şu 12
yılda 3 milyar ağaç ve fidanı dikmiş bir iktidardır." diye
konuştu.
17 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet iftirası
altında devletin, demokrasinin, Türkiye ideallerinin, milli
iradenin hedef alındığını öne süren Erdoğan, "Bu olaylar karşısında
demokrasiyi milli iradeyi büyük Türkiye ideallerini koruduk ve
muhafaza ettik. Biz isterdik ki siyaset böyle bir saldırı
karşısında dik ilkeli dursun. Kendi çıkarlarını değil Türkiye'nin
çıkarlarını öne çıkarsın. Şu CHP'ye bir bakın seçimlerde
meydanlarda ne yapacağını söylüyor mu? Ben şunu yapacağım diyor mu?
Şehircilik adına şunu yapacağım diyor mu? Böyle bir şey duyuyor
musunuz? Ağzına dolanmış sadece aslı astarı olamayan bir yolsuzluk
rüşvet iftirası. Bu seçimi bununla geçirmeye kalkıyor. Ama biz
yaptıklarımızı yapacaklarımızı konuşuyoruz. Hiçbir siyasi parti
bütün bu olaylar karşısında dik durmadı, durmuyor. Tamamı küçük
hesapların peşine düşmüştür. CHP tarihimizdeki her darbe girişmi
gibi bu darbe girişimine de destek vermiştir. MHP devlete yönelik
Türkiye'nin istiklaline yönelik bu saldırı karşısında maalesef
susmayı tehditlere boyun eğmeyi Türkiye düşmanı paralel yapının
yanında yer almayı tercih etmiştir. CHP Genel Başkanı paralel yapı
ile ittifak yapmış hareket etmiştir. 30 Mart seçimlerinde başta
İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok yerde CHP ve bu paralel yapı
arasında ittifak kurulduğu artık gizlenmiyor. Paralel yapı da var
gücüyle CHP ya da MHP'ye destek veriyor." dedi.
HİZMET HAREKETİ'NE 'ŞER GİRİŞİM'
İFTİRASI
Erdoğan, Hizmet Hareketi'ne yönelik
iftiralarını sürdürdü: "Paralel yapının başı Pensilvanya'daki zat,
merhum Savaş Ay'la 1995'te yaptığı bir röportajı anlattım, burada
da anlatacağım. Cebrail Aleyhimüsselamı çok severim, aşık gibi,
burnumun kemikleri sızlar. Hiç görmediğim tanımadığım bir melek bu.
Sanki tanıdıkları var. O bir parti kursa, ben ona diyeceğim ki 'sen
bir parti kurdun ama müsaadenle ben seni desteklemeyeceğim.' İşte
bu sözleri söyleyen kişi şu anda CHP'ye MHP'ye destek veriyor.
Hatta elemanlarını kapı kapı dolaştırıp AK Parti'ye oy vermeyin
çağrısı yaptırıyor. Öyle istihbarat alıyoruz ki özel okullarında
dershanelerinde öğrenci evlerinde sohbet ortamlarında gece
seansları yapıyorlar, Tayyip Erdoğan'a beddua seansı. Artık tamamen
işi buraya döktüler. Ne olacak? Başlarındaki zat işte
televizyonlarda izledik, nasıl beddualar sallıyor. Ve şimdi buna da
kılıf uyduruyorlar. Peygamberimiz de böyle dua edermiş. Hatta hatta
daha ileri gidiyorlar Allah (cc) o da beddua edermiş. Buna benzer
şeylerle kendi peşine takıldıkları zatı temize çıkarmanın gayreti
içindeler. Tamamen CHP ve MHP'nin desteklenmesi şimdi konuşuluyor.
CHP ve MHP son birkaç yıl içinde bu şantaj ve tehdit kasetleri ile
dizayn edildi. Şu anda da karşılıklı bedeller ödeniyor. Bu tuzak
bozulmuştur. Türkiye bu badireyi de inşallah atlatmıştır. Ne kadar
güçlü bir devlet olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu şer
girişiminden Türkiye için bir hayır doğacağına ben tüm samimiyetle
inanıyorum. Türkiye içindeki son çete de deşifre olmuştur ve
tasfiyesi başlamıştır. Büyük Türkiye'nin yeni Türkiye'nin önündeki
2023 hedeflerimizin önündeki özellikle ekonomi ve demokrasinin
önündeki bir büyük engel daha kalkmıştır." CİHAN
Yorumlar