Engin Altay: Parlamento iki aydır 17 Aralık pisliğini temizlemeye çalışıyor
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Parlamento'nun iki aydır işi gücü bırakıp 17 Aralık pisliğini temizlemeye çalıştığını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Parlamento'nun iki aydır işi
gücü bırakıp 17 Aralık pisliğini temizlemeye çalıştığını söyledi.
"Parlamento çamaşır makinesi değildir." diyen Altay, "Çalanların
Allah belasını versin, biz de buna katılıyoruz zaten, ama yargı da
versin, millî iradeden çıkmak çalmayı gerektirmez." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Özel Yetkili
Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasını da öngören Terörle Mücadele
Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmeleri tamamlandı. Kanun
teklifi, yapılan 14 saati aşkın görüşmelerin ardından sistem
üzerinde açık oylama ile kabul edildi.
Konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili ve Sinop Milletvekili Engin
Altay, hükûmetin içinde bulunduğu panik hâliyle Anayasa'ya aykırı
kanunları peş peşe çıkardığını ifade etti. "Getirdiğiniz kanun
teklifiyle zaten aslında kalkmış olan özel yetkili mahkemeleri
üçüncü defa kaldırdık. İlaveten Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu
maddesini kaldırarak da bir başka ayıba son verdik." diyen Altay,
şöyle devam etti: "Sayın milletvekilleri, ben, sizin ruh hâlinizi
biliyorum, anlarım, çok da normaldir. Yani ben, birçok
milletvekilimizin, iktidar partisi milletvekilimizin bu 17 Aralık
muhabbeti başladığında 'Keşke' diye başladığınızın bilincindeyim.
Burada konuşan bütün arkadaşlarımız, bazen işte, 'Çalıyorsunuz,
hırsız mırsız.' derken -kendi partim adına da söyleyebilirim, MHP
adına da söyleyebilirim- sizleri kastetmiyoruz. Onlar fezlekelerde,
tapelerde ve soruşturmalarda adı geçen, adı geçmek bir yana çok
somut bulgularla, delillerle zan altında kalmış, bir kısmı
cezaevinde, bir kısmı bir şekilde salıverilmiş -bizce de tabii ki
masumiyet karinesi var ama- bizce de, bizim vicdanımızda da suçlu
olduklarıyla ilgili kuvvetli delil ve şüphe duyduğumuz kimi hükûmet
üyelerini ve aile efradını kastetti muhalefet. Sayın milletvekilim,
burada çok ağır sözler de söylendi. Bir taneniz de genellikle
'Olmaz böyle şey kardeşim, ne münasebet.' demediniz, demediniz
arkadaşlar, diyemezsiniz de zaten. O kasalar, o paralar orta
yerdeyken, o tapeler, o fezlekeler… Demeyin de zaten. Mesela şunu
dediniz, eyvallah, 'Çalanların Allah belalarını versin.' Oradan bir
Sayın Bakan da dedi, sanıyorum Maliye Bakanıydı, siz de söylediniz,
evet. Çalanların Allah belasını versin, biz de buna katılıyoruz
zaten ama yargı da versin, millî iradeden çıkmak çalmayı
gerektirmez. 'Çalmadan çaldı diyenlerin de Allah belasını versin.'
dediniz. Eyvallah, Allah belasını versin. Kim ki benim partimden
çalmayan insanlara 'çaldı' diyorsa teessüf ediyorum, ama o zaman
ben de derim ki çalanı bilerek savunan, sahiplenin de Allah
belasını versin, demeyeceğim, sizi gene de seviyorum. Demeyeceğim
ama bu Parlamento'da iki aydır yapılan o. İki aydır Parlamento işi
gücü bıraktı, 17 Aralık'ın pisliğini temizlemeye çalışıyor.
Arkadaşlar, Parlamento çamaşır makinesi değildir." CİHAN
Yorumlar