Destici: NATO, AB ve Türkiye, Kırım için gerekeni yapmalı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Rusların Kırım Özerk Bölgesi’ni işgale başlamasını ve ülkedeki tüm stratejik merkezleri ele geçirmesini derin endişe ile takip ettiklerini ve önümüzdeki süreçte bölgede kan akıtılmasının ve insani olan her şeyin ortadan kaldırılmasının çok tehlikeli başka sonuçları da tetikleyeceğini belirtti. Destici, “Bir an evvel bölgedeki savaş gerginliği azaltılmalı. Tüm taraflar arasında barışçı diyalogun teşvik edilmesi için her türlü gayret sergilenmelidir. NATO, AB ve Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korunması yönünde Rusya’yı uyarma işlerini bir an önce bırakıp ivedilikle somut adımlar atmalıdır.” dedi.

    BBP Lideri Mustafa Destici, Ukrayna'da ve Kırım’da yaşanan son gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. BBP Genel Başkanı Destici, “Geçtiğimiz hafta bir seçim gezisinde aynen olacakları öngörmüş, 'Kıbrıs’ı da ihmal etmeden, Türk dış politikasını yönlendirenlerin, Ortadoğu’dan biraz olsun uzaklaşarak bizim için mühim bir güvenlik bölgesi olan Karadeniz’e odaklanmasının vakti gelmiştir.' demiştim. Bölgeden aldığımız son bilgilere göre, şu anda Rus işgalcilerin desteğinde, Kırım'da katliamlara neden olabilecek ve büyük çaplı düşmanlıkların başlangıcı sayılabilecek kanlı bir provokasyon hazırlığı var." açıklamalarında bulundu.

    Destici, Çeçen Devlet Başkanı Kadirov’a bağlı güçler ile yine Rus yanlısı İnguşetya Başkanı Yevkurov 'a bağlı güçlerde Kırım'da Rusya ile birlikte savaş provaları yapmaya başladığına dikkat çekti. Siyasi iktidarın ciddi bir krizin kapıya kadar dayandığı bu günlerde 'Yolsuzluk ve rüşvet kuşatılmışlığını' kırmak için milli ve dini duyguları istismar ettiğini belirten Destici, "Türkiye’nin dünya Türklüğünün doğal lideri olduğu algısının ve gerçeğinin gereği yapılmalıdır. Öncelik Kırım’a verilmelidir. ABD ve Rus savaş gemilerinin Karadeniz’de cirit attığı bu günlerde, Türk devletinin ve Türk ordusunun direncini kıracak her şeyden kaçınıp bu kuşatma projelerinde direncini göstermelidir. Suriye’de olduğu gibi çıkmaz yollara sapmadan ülkeyi maceraya sürüklemeden bir an evvel duruma vaziyet etmelidir." ifadelerini kullandı.

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kırım’ın kaderinin belirlenmesinde, Kırım Türklerinin iradelerini hiçe sayan tüm atılan adımların, hukuken ve siyaseten yok hükmünde olduğunu ilan etmesi gerektiğine vurgu yapan Destici şöyle devam etti: "Karadeniz ve bölgede uluslararası siyasi ve askeri tüm haklarımızı, avantajlarımızı ve imkânlarımızı kullanmaktan çekinmemeliyiz. Soy, dil, din, kültür ve tarih bağlarıyla sıkı sıkıya bağlı olduğumuz Kırımlı kardeşlerimiz hakkında duyduğumuz kaygıları; tüm Türk dünyasına, İslâm âlemine ve dünya kamuoyuna duyurmalı, bu saldırı ve işgalleri durdurmak üzere harekete geçmeleri için onları da çağrımıza ortak etmeliyiz. Rusyaya son olarak açık ve net olarak şu söylenmelidir 'Sen yanlış bir adım atarsan, biz onu durdurmak için iki doğru adım atmaktan çekinmeyiz.” CİHAN