Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu: Köprü yapmak hükümetin işidir

Aydın’da Şükran Güngör Tiyatro Salonu’nda konuşan cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, hedeflerinin yüzde 60 olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Çankaya’ya çıkarsam yol da yaparım köprü de yaparım." sözünü eleştiren İhsanoğlu, "Cumhurbaşkanının görevi yol yapmak, köprü yapmak değildir." dedi. Ülkenin içeride ve dışarıda huzura ihtiyacı olduğunu, bunu politik programla Çankaya’ya çıkacakların sağlayamayacağını savunarak, “Bu memlekette Anayasa var. Beğenirsin beğenmezsin, bununla amel etmeliyiz. Anayasa’nın beğenmediğimiz çok maddesi var, onların değişmesi lazım ama bunun adresi Çankaya değil, Meclis'tir. Bugün seçilecek cumhurbaşkanı, mevcut Anayasa'ya göre seçilecek, and içecek ve ona göre görev yapacaktır. Bunu çok iyi algılamamız lazım.” şeklinde konuştu.

Önce Aydın Valisi Erol Ayyıldız, ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu ziyaret eden Ekmeleddin İhsanoğlu, daha sonra Şükran Güngör Tiyatro Salonu’nda vatandaşlarla buluştu. Burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu yolculuk, kutlu bir yolculuk. Bu hakkı kullanmak bir imtiyaz değildir. 76 milyonun içerisinde bu işi hakkıyla yapacak o kadar siyaset adamları, birçok cumhurbaşkanı adayı var ki bunların hepsi bu makama layık. Bu makama kendinden başkasının layık olmadığını zannedenler ,bu milleti tanımıyor demektir. Bana verilen bu hizmetten kaçmak, vatana ihanet olurdu. Ben bana verilen bu görevden kaçamazdım. Türkiye bundan sonra vesayet altına girmek istemiyor. Yani, 'Diğer bir vesayet sistemini bitirdik.' diyorlar, doğrudur. Bunu takdirle karşılıyoruz ama hiçbir zaman eski vesayet sistemini yok ederken siz yeni bir vesayet sistemi kurma hakkına sahip olamazsınız. İşte demokrasi budur. Ben bu adaylığı kabul ederken birilerine karşı değil, birileri olmasın diye değil, ben de bu yarışta varım diye, başkası da katılsın, buyursunlar herkes katılsın, bu yarışı medenice centilmence yapalım dedim. Ben sözümün eriyim. Ben polemik yapmaya değil, hizmetimi, vizyonumu, misyonumu anlatmaya geldim. Millet kimi seçerse herkes ona saygılı olmalı. Bugüne kadar bizim bunu öğrenmiş olmamız lazım.”

Türkiye'nin içeride ve dışarıda sıkıntılı günlerden geçirdiğini belirten İhsanoğlu, “Türkiye, içeride huzur arıyor. Türkiye gerginlikten, endişeden, korkudan kurtulmak istiyor. Millette bir endişe var. Nereye gidiyoruz? Bu zıtlaşma, cepheleşme, kutuplaştırma, kendini beğenmişlik nedir? Bu vasıflar, bu haller milletimizin reddettiği şeylerdir. Tekrar eski halimize dönmek, medeni ilişkilere dönmek istiyoruz. Bir aile, bütünleşme içerisinde olmak istiyoruz. Bizim dinimiz, medeniyetimiz, geleneğimiz budur. Bunu değiştirmek kimsenin elinde değildir. Türkiye’nin etrafını ateş çemberi sarmıştır. Irak, Suriye Mısır, Filistin, biz bunların karşısındaki tavrımızı belirlemeliyiz. Milli menfaatlerimizin belirlenmesi lazım. Ticaretlerimiz engellenmemeli. Türkiye büyük bir pazarı kaybetti, bunu tekrar düzeltmek lazım. Ateşi söndüren rolünü almamız lazım. Biz tarihten gelen sorumluluklarımızla büyük bir devletin mensupları olarak, olumlu ve müspet girişimlerle bu gerginlikleri giderebiliriz. Ortadoğu’da barış ve güvenliğin yeniden kurulması için büyük imkanlara sahibiz. Biz bu göreve geldiğimiz günden itibaren bunları yapacağız, bunlara yapmaya muktediriz.” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu seçimde başbakan veya milletvekili seçmiyoruz. Bu seçimde cumhurbaşkanı seçiyoruz. Seçimde karşımıza üç isim, üç resim gelecek. Hangi partiye oy vermek tabii hakkıdır. Bu seçimlerde farklı bir tablo var. Bunlardan birisini seçeceğiz. 'Şu partiyi tutuyorum, ona vereyim.', yok öyle bir şey. Devlet için en uygununu seçmelisiniz. Peki neye göre? Devletin başkanlık fonksiyonu nedir? Devletin başkanlık fonksiyonları hükümetin çalışması, Meclis'in programlarının şekillendiği uygulamaları, hükümetin çalışması, Meclis'in çalışmasını takip etmektir. Bunların Anayasa’ya uygunluğuna bakmaktır, 'Ben Meclis'ten bütçe alacağım, gidip Aydın’da köprü yapacağım, baraj yapacağım.'; cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi ve hakkı yoktur. İhtiyaçlar için hükümete öncülük yapabilir. Bizim sistemimiz, parlamenter sistemidir. Bütün icraat yetkisi Başbakan’a verilmiştir. 2014 yılında hiç kimsenin mutabık olmadığı kendi görüşümüzü, sanki herkes kabul etmiş gibi kabul ettirme noktasında olamayız. Cumhurbaşkanının tüm halkı kucaklaması gerekir. Yüzde 60 bana oy verdi, Çankaya’ya taşıdı, diğer yüzde 40 ne olacak? Cumhurbaşkanı, 76 milyonun cumhurbaşkanıdır. Herkese eşit mesafede olmalısınız. Siz siyasi programla Çankaya’ya giderseniz, o zaman çatışma olur. Siz, 'Başbakanın görevlerini de icra edeceğim.' derseniz o zaman huzursuzluk olur. Biz maceraya girmek istemiyoruz. Biz ülkemizde huzur, dünyada itibar istiyoruz. Bu anlayış içerisinde tercihimizi yapacağız." CİHAN