Çiçek: 5 yıl kabul edildiğinde kimse bağırıp çağırmasın
Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, hazırlanan yeni Demokratikleşme Paketi kapsamında tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Başkanı Cemil Çiçek,
hazırlanan yeni Demokratikleşme Paketi kapsamında tutukluluk
süresinin 5 yıla indirilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. 2004
yılında yapılan düzenlemede tutuklamalara sınır getirilmesini
istediklerini ifade eden Çiçek, "Tutuklama için kuvvetli suç
şüphesi lazım. Bu suçu işlediğine dair yüzde 100'e yakın kanaat
olması durumunda tutuklama yapılması lazım. Burada biraz hukuki
yorum yoluna gitmek lazım. Tutukluluk süresi 5 yıl olarak kabul
edildiğinde, 'Vay falanca adamlar nasıl serbest bırakıldı.' diye
kimse bağırıp çağırmasın. Bazı kişiler de bundan istifade
edecektir." dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, katıldığı bir televizyon programında
soruları cevapladı. İlk olarak özel yetkili mahkemelerin kalkması
ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Meclis Başkanı Çiçek, "Ümit
ederiz ki, bir süreden beri yaşadığımız sıkıntılar öbür
mahkemelerde çıkmaz. Çünkü artık günümüzde bireysel suçlar bile
örgütlü işlenir hale geldi. Bu davalara bakacak olan mahkemelerin
de ona göre hazırlığını yapması lazım" dedi.
Yeniden yargılanmaların da mevcut kanunlarda yerinin olduğuna
değinen Çiçek, tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesi ile ilgili
açıklama yaptı. Tutuklamaya sınır getirilmesini arzu ettiklerini
belirten Çiçek, “Biz bir taraftan '10 yıl tutukluluk uzundur.'
dedik ama öbür taraftan da 10 yıldır tutuklu kalan Hizbullahçılar
tahliye edildiğinde, tutukluluk uzun diyenlerin çok önemli bir
kısmı da 'siz bu kadar cani adamları nasıl tahliye edersiniz' diye
kıyamet koptu. Tutukluluğun kısaltılması doğru olabilir. 3. yargı
paketinde adli kontrolü getirdik. Yargıya 'sen önüne geleni
tutuklama, adli kontrolü uygulayabilirsin' dedik. Tutuklama için
kuvvetli suç şüphesi lazım. Bu suçu işlediğine dair yüzde 100'e
yakın kanaat olması durumunda tutuklama yapılması lazım. Burada
biraz hukuki yorum yoluna gitmek lazım. Tutukluluk süresi 5 yıl
olarak kabul edildiğinde, 'vay falanca adamlar nasıl serbest
bırakıldı' diye kimse bağırıp çağırmasın. Bazı kişiler de bundan
istifade edecektir." ifadelerini kullandı.
'MECLİS BAŞKANLIĞINA GELEN BİR FEZLEKE YOK'
Adalet Bakanlığı'ndan TBMM Başkanlığı'na bir fezlekenin gelmediğini
ifade eden Çiçek, "4 eski bakanla ilgili fezleke bize gelmedi,
Adalet Bakanlığı'na gelmiş. Bu ana kadarki uygulamalarda bize gelen
dosyalar, bakanlık ve Başbakanlık üzerinden gelmiş. İçtüzük'ün 13.
maddesi var. Savcının bugüne kadar direkt göndermesi yok. Sadece
Sayıştay'dan ve Danıştay'dan bir dosya gelmiş. Bugüne kadar hep
Başbakanlık üzerinden gelmiş ama 2011'de Adalet Bakanlığı
savcılıklara genelge gönderiyor, 'bu evrakları doğrudan Meclis'e
gönderin' diyor. 4 bakanla ilgili konu Adalet Bakanlığı'na gelmiş,
bildiğim kadarıyla bakanlık da o genelgeye uygun olarak savcılığa
iade etti, kesin bilmiyorum ama böyle. Çünkü 'yetkimiz yok'
dediğine göre Sayın Bakan, onu bakanlıkta tutmayacak, ilgili
makama, savcılığa gönderecek, onlar bize gönderecek.” diye
konuştu.
'MECLİS BAŞKANININ SORUŞTURMA AÇMA GÖREVİ YOK'
Çiçek, Meclis Başkanı'nın Meclis soruşturmasını başlatma görevinin
olmadığını ifade ederek, "Bize evrak gelir, biz bunu Genel Kurul'un
bilgisine sunarız. Genel Kurul'un bilgisine sunulduktan sonra en az
55 milletvekilinin imzası ile Meclis soruşturması açılması yönünde
bir önerge verilecek, bu önerge kabul edilirse 15 kişilik bir
komisyon kurulacak, soruşturma yapacak. Meclis sonuçta oylamada
'Evet bunun Yüce Divan'a gitmesi gerekiyor' diyorsa, o iddianame
yerine geçiyor ve Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Konuşanlar, Meclis
Başkanı'nın Anayasa'da olmayan kral yetkisi varmış gibi, 'Onu
getir, bunu götür, şunu niye geciktirdin?' Böyle bir şey olur mu?"
diye konuştu. CİHAN
Yorumlar