CHP’li Tanrıkulu: Mahkeme kararı olmadan polis araması fiili bir OHAL’dir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün mahkeme kararı olmaksızın kişileri arayabilmesi fiilini 'OHAL' olarak değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol
CHP’li Tanrıkulu: Mahkeme kararı olmadan polis araması fiili bir OHAL’dir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün mahkeme kararı olmaksızın kişileri arayabilmesi fiilini 'OHAL' olarak değerlendirdi.
Sezgin Tanrıkulu, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün talebi doğrultusunda 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Ankara’da mahkeme kararı olmadan kişileri arayabilmesi üzerine bir yazılı açıklama yaptı.
OHAL hukukunu tekrar tedavüle sokan AKP’nin, bu uygulamayı tüm Türkiye’ye yaygınlaştırdığı için övünebileceğini dile getiren Tanrıkulu, “Çünkü artık ülkenin dört bir yanında ve başkentinde halk, her an aranma, gözetlenme korkusu yaşıyor. Fakat halkımız bilmelidir ki onların bu korkusuna sebep olan uygulamalar, bizzat siyasi iktidarın korkularının eseridir. Bugün AKP’nin ve Başbakan’ın tüm korkularını ve paranoyalarını halk korkusu beslemektedir. Halkından korkan hiçbir iktidar ayakta kalamaz” ifadelerini kullandı.

“AKP SOKAKLARI DA CEZAEVİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR”

CHP’li Tanrıkulu açıklamada, “İnternet yasasıyla, sanal ortamda tüm kontrolü eline almaya çalışan AKP iktidarı, şimdi de ilan edilmemiş OHAL uygulamalarına geçerek sokakları da cezaevlerine dönüştürüyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün talebi doğrultusunda 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Ankara’da mahkeme kararı olmadan kişileri arayabilmesi kararı fiili bir OHAL’dir. Buna göre Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar’da polis, istediği kişileri arayabilecek. Mahkeme kararına göre 13 Şubat 2014 ile 27 Şubat 2014 tarihleri arasında kişilerin üstleri, araçları ile özel kâğıtları ve eşyalarının da “önleme amacıyla” aranması söz konusu olabilecek. Ankara Vali Yardımcısı Fahri Aykırı tarafından imzalandığı belirtilen arama talep yazısında gerekçe ‘kamu güvenliği’ olarak gösterildi. Kamu güvenliğini tehdit eden hususlar ise açıklanmamaktadır. Acaba hükümet ve onun emrindeki emniyet birimleri, yurttaşları mı kamu güvenliğine tehdit olarak görmektedirler.” dedi.

KARARIN SOMUT DAYANAKLARININ NE OLDUĞUNU SORDU

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, hangi somut gerekçeyle Ankara’da mahkeme kararı olmaksızın arama yetkisi talep ettiği ve 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin de bu kararı hangi somut dayanaklara göre verdiğini soran Tanrıkulu, sözlerini, “Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı bu konuda derhal açıklama yapmak ve şu sorulara yanıt vermek zorundadır!
Verilen karar üzerine, söz konusu bölgelerde arama noktaları oluşturulacak mı?
Arama kapsamına haneler, işyerleri dâhil edilecek midir?
Sınırsız arama kararının öngörülen süresinden sonra, uzatılması söz konusu olacak mı?
Benzer bir uygulama en son Türkiye’nin neresinde ve ne kadar süreyle gerçekleşmiştir? Söz konusu bölgelerde arama yapmak üzere kaç polis memuru görevlendirilmiştir?
Uygulama sırasında aranmaya itiraz edilmesi halinde, yurttaşlar hakkında nasıl bir işlem yapılacaktır? Yurttaşların üzerlerini veya eşyalarını aratmaması halinde zor kullanılacak mıdır?
Aranmak istemeyen yurttaşlar ne tür haklara sahiptir? Örneğin avukatlarını çağırma hakkına sahip midirler?” şeklinde sürdürdü.

“HALKTAN KORKAN HİÇBİR İKTİDAR AYAKTA KALAMAZ”

Sezgin Tanrıkulu, “OHAL hukukunu tekrar tedavüle sokan AKP, bu uygulamayı tüm Türkiye’ye yaygınlaştırdığı için övünebilir! Çünkü artık ülkenin dört bir yanında ve başkentinde halk, her an aranma, gözetlenme korkusu yaşıyor. Fakat halkımız bilmelidir ki onların bu korkusuna sebep olan uygulamalar, bizzat siyasi iktidarın korkularının eseridir. Bugün AKP’nin ve Başbakan’ın tüm korkularını ve paranoyalarını halk korkusu beslemektedir. Halkından korkan hiçbir iktidar ayakta kalamaz!” diye ifadelerine son verdi.
CİHAN

Yorumlar