CHP'li Keskin: TBMM hırsızların bekçisi durumuna düşürüldü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, fezlekeler okutulmayarak, TBMM'nin hırsızların bekçisi durumuna düşürüldüğünü söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, fezlekeler
okutulmayarak, TBMM'nin hırsızların bekçisi durumuna düşürüldüğünü
söyledi. Keskin, "Recep Tayyip Erdoğan’ın beğenmediği sık sık
eleştirdiği tek parti döneminde; Yavuz zırhlısının tamiriyle ilgili
bir tartışma yaşanmıştır. O günlerde bahriye nazırı olan kişinin
dokunulmazlığı kaldırılmış mahkemeye sevk edilmiştir. Yine o
tarihlerde Ticaret Bakanı mahkemeye sevk edilmiştir. Mahkûm
olmuştur." dedi.
Keskin, seçim çalışmaları için geldiği memleketi Denizli’nin Çivril
ilçesinde partisinin belediye başkan adayı İbrahim Hakkı Aslan’la
birlikte esnaf ziyareti yaptı. Ziyaret sonrası Çivril pazar yeri
yanına kurulan bir kürsüde partililere hitap eden Keskin, Başbakan
ve hükümeti sert ifadelerle eleştirdi. TBMM Başkanvekili ve MHP
İstanbul Milletvekili Meral Akşener’in yolsuzluk operasyonlarına
ilişkin Meclis'te fezleke görüşmelerini yönetmede hükümetin
istedikleri yapmayacağından kuşku duyulduğu için Sadık Yakup'un
görevlendirildiğini ileri süren Keskin, onun da iktidarın müfreze
kolu gibi davrandığını iddia etti.
‘FEZLEKELERİ ENGELLEMEK ÖRFEN AYIPTIR, DİNEN GÜNAHTIR, YASAL OLARAK
SUÇTUR’
Başbakan Erdoğan’ın yolsuzluk olduğuna inanmıyorsa namuslu bir
devlet adamı gibi olayın Meclis'te tartışılmasına imkân sağlaması
gerektiğini vurgulayan Keskin, “Bir taraftan ‘milli irade’ diye
bangır bangır bağıracaksın. Ortaya çıkan yolsuzlukları,
usulsüzlükleri, hırsızlıkları ‘milli iradeye pranga vurmak’ diye
niteleyeceksin. ‘Paralel devletten bahsedeceksin, öbür taraftan
mili iradenin tecelli edeceği TBMM’nin bu konuyu görüşmesini
engelleyeceksin. Meclis'teki memurlar, fezlekede ne olduğunu
öğrenecek, görevliler öğrenecek. Ama milletin seçtiği
milletvekilleri orada ne olduğunu öğrenmeden oy kullanmaya mahkûm
edilecek. Oy verdiğiniz milletvekilleri bu fezlekelerin okunmaması
için oy verirken neyi bilerek oy verdiler? Vicdanen, ahlaken acaba
inanarak mı oy verdiler? O fezlekelerin okunmasını engellemek örfen
ayıptır, dinen günahtır, yasal olarak suçtur. Hangi hakla vicdanla
milyonlarca insanın hakkını bireysel zenginliğe gasp eden, tüyü
bitmemiş yetimin hakkını kendi banka cüzdanına aktaran kişileri ne
hakla aklıyorsunuz?” dedi.
‘SENİ CEHENNEMDE KAPI SÖVESİ YAPARLAR’
“Nerede kaldı sizin dindarlığınız? Nerede kaldı sizin vicdanınız?”
diye soran Keskin, “Var mıdır İslam dininde hırsızlığa, yolsuzluğa
izin veren bir kural? İmanla hırsızlık bir yerde olmaz. Ya imanınız
vardır onun gereklerini yerine getirirsiniz. Yoksul insanların
haklarını gasp etmezsiniz. Kendinizin olmayan şeyleri
zenginliğinize geçirmezsiniz. Ya da imanınız zayıf olur, fırsat
buldukça, çalar çırparsınız. Şimdi karşı karşıya olduğumuz tablo
bu. İman varsa sende varsa inanç gelin Kur’an’ın şu hükmünü yerine
getirelim. Kul hakkı kimsede kalmasın. 76 milyon insanın kul
hakkının hesabını vermeden Recep Tayyip Erdoğan, cehenneme
uğramadan, cennette parsel toplamaya gitme. Sana cennette parsel
yok. Olsa olsa seni cehennemde kapı sövesi yaparlar.” diye
konuştu.
‘HAYALİ BİR DÜŞMAN İLAN ETTİ’
Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaati suçlayarak hayali bir düşman
ilan ettiğini vurgulayan Keskin, “Neymiş okyanus ötesinden
Fethullah Gülen Hoca bütün bu işleri organize ediyormuş. Olağanüstü
insani bir güçle, devletin içine sızmışlar, polisler, hâkimler,
tamamen Fethullah Gülen’in talimatlarını yerine getirip dizayn
etmiş. Onlar paralel devlet olarak, milli iradeye darbe vurmak için
bu olayları yapmışlar. Bir yıl evvelini referandumu düşünün.
Referandum sürecinde Fethullah Hoca Pensilvanya’dan ‘ölülerde
kalksın, oy kullansın’ diye bir demeç verdi. Referandumda anayasa
değişikliği gerçekleşti. Recep Tayyip Erdoğan çıktı televizyonlarda
‘büyük din alimi, Fethullah Hoca'ya teşekkür ediyorum’ diye övdü.
Türkçe Olimpiyatları’nın yapıldığı bütün etkinliklere bakanlarıyla
beraber katıldılar. Fethullah Hoca'ya övgüler üstüne övgüler
düzdüler.” şeklinde konuştu. Başbakan’ın geçmişteki övdüğü
sözlerini unutarak operasyonun ardından Cemaat’i ‘paralel devlet’
iddiasıyla suçladığını belirten Keskin, “Senin hırsızlıkların
ortaya çıkınca hepsi ‘paralel devlet’ oldu. Hepsi kötü insanlar
oldu. Hepsini bir gecede aldın rüzgâr önüne savrulan saman taneleri
gibi oraya buraya sürgün ettin.” ifadelerini kullandı.
‘TBMM HIRSIZLARIN BEKÇİSİ DURUMUNA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR’
İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü'nü yürüten Ali Fuat
Yılmazer'in tutuklamalardan Başbakan’ın haberi olduğu şeklindeki
ifadelerine atıfta bulunan Keskin sözlerine şöyle devam etti: “Bir
emniyet müdürü çıktı ‘Genelkurmay başkanı tutuklamasında Başbakan
istedi, biz yaptık,’ dedi. O Başbakan çıkıyor, yüzü kızarmadan
utanmadan ‘Genelkurmay Başkanı tutuklanmaz’ diyor. ‘Doğru değildir’
diye birde toplumun karşısında yalan söylüyor. Dün TBMM maalesef,
tarihi geçmişine misyonuna ihanet etmiştir. Bu Meclis'te geçmişte
öyle kararlar alınmıştır ki Recep Tayyip Erdoğan’ın beğenmediği sık
sık eleştirdiği tek parti döneminde Yavuz zırhlısının tamiriyle
ilgili bir tartışma yaşanmıştır. O günlerde bahriye nazırı olan
kişi dokunulmazlığı kaldırılmış mahkemeye sevk edilmiştir. Yine o
tarihlerde Ticaret Bakanı mahkemeye sevk edilmiştir. Mahkûm
olmuştur. Şimdi çok partili yaşama geçtik, daha demokratız, daha
topluma açığız ama bu dönemde TBMM AK Parti’nin yönlendirmesiyle
kendi tarihine ihanet etmiş, hırsızların bekçisi durumuna
düşürülmüştür. Neden? Recep Tayyip Erdoğan ve şürekası
yargılanmasın vatandaşlar gerçekleri bilmesinler. Aklanabilirsin.
Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak bunların görüşülmesini
engelleyebilirsin. Ama Çivril’in Aşağı Çapak’ta yaşayan hemşehrimin
gönlünde ve kafasında aklanmana imkân yok. Vicdanlarda hırsızlıktan
mahkûmsun.”
‘AYAKKABI KUTULARININ İÇİNE 4.5 MİLYON LİRAYI MELEKLER Mİ
KOYDU’
‘Hadi hâkimleri Fethullah Hoca ayarladı, emniyetçileri de ayarladı’
diyen Keskin şunları kaydetti: “İyi ya mübarek bu Halk Bankası
Genel Müdürü’nün evindeki ayakkabı kutularının içine 4.5 milyon
lirayı kim koydu? Melekler mi koydu? Yoksa Fethullah Hoca’nın
sihirli bir formülü var da oradan işaret edince kendiliğinden o
ayakkabı kutularının içine 4.5 milyon dolar mı girdi? İçişleri
Bakanı’nın oğlunun yatak odasının içindeki tabloya bakın? Bu AK
Parti sayesinde dünyada bir icadımız oldu. Yatak odalarının başka
işlere yaradığını öğrenmiş olduk bunların sayesinde. Dünyaya
geçecek. Yatak odalarında 7 tane kasa saklanır, para sayma makinesi
de saklanır. Gerekirse para da saklanır, diye dünyaya örnek olduk.
Recep Tayyip Erdoğan belki dün Meclis'ten işi kotardı. Amacı 30
Mart'tan, seçimlerden önce bunların tartışılmasını engellemek.
Fakat sevinmesin, korkunun ecele faydası yoktur. Bu toplum ve CHP
olarak ölünceye kadar takip edeceğiz, kimsenin hakkını kimseye
yedirmeyeceğiz.” CİHAN
Yorumlar