CHP’li Kart: Yönetmelikle yargı yetkisi düzenlenemez

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yargı yetkisinin ancak Anayasa ve Kanunla düzenlendiğini belirterek, "Başka bir ifadeyle, yargı yetkisinin kullanılmasında yönetmelikler ‘norm’ niteliğinde değildir. Bu sebeple, yönetmelik normuyla, yargı yetkisi alanı düzenlenemez." dedi.

Atilla Kart yazılı açıklama yaparak, hukuka ve Anayasa’nın 138/2. maddesine göre; hiçbir organ, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağına vurgu yaparak,
"Yargı yetkisi ancak Anayasa ve Kanunla düzenlenir. Başka bir ifadeyle, yargı yetkisinin kullanılmasında yönetmelikler ‘norm’ niteliğinde değildir. Bu sebeple, yönetmelik normuyla ,yargı yetkisi alanı düzenlenemez. Yargısal yetkinin kullanıldığı her alan, yargısal alandır. Bu anlamda 'adli kolluk, Savcı ve Yargıcın’ kullandığı yetkiler yargısal alanda kullanılan yargı yetkisi niteliğindedir." değerlendirmesini yaptı.

"KANUNSUZ EMİR VE TALİMAT NİTELİĞİNDE OLACAK"

Kuvvetler ayrılığı rejiminde, yürütme, yönetmelik normu düzenlemesiyle yargısal alanda hiçbir düzenleme yapamayacağına işaret eden CHP’li Kart, "Bu sebeple, İçişleri Bakanlığının, Adli Kolluk Yönetmeliğini değiştiren 21 Aralık 2013 tarihli değişikliği yok hükmündedir. Yönetmelik ile yargısal yetki alanlarına ilişkin düzenleme yapılamaz. HSYK’nun yayımlamış olduğu 18.10.2011 tarih-7 sayılı genelgede de, tüm bu hususlara özen gösterilmiştir. Bu genelgede uygulama esasları düzenlenmiştir. Yargısal yetki değişikliği anlamında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin özünü teşkil eden bu alana HSYK dikkat etmiş, uygulama esaslarını somutlaştırmıştır.
Bu sebeple, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının müştereken düzenlemiş olduğu 21 Aralık 2013 tarihli değişikliğin yasal ve hukuki anlamda hiçbir değeri ve dayanağı yoktur. Adalet ve İçişleri Bakanlığının sözü edilen yönetmelik değişikliğini uygulayacak olan Emniyet Müdürleri, Vali’ler ve İçişleri Bakanı anayasal ihlâl içinde olacaklardır. Anayasanın 11. maddesi başta olmak üzere, pek çok ihlâl ve cezai yaptırım ile karşılaşmaları kaçınılmazdır. Yaptıkları tüm işlem ve uygulamalar ‘kanunsuz emir ve talimat’ niteliğinde olacaktır." görüşünü belirtti.




CİHAN