CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin: Tam bir rezillik
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel okul, dershane ve yurtlara müfettiş yollayarak öğrencilere soru sordurmasına tepki göstererek, "Tam bir rezillik, bunun izahı yok.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Milli Eğitim
Bakanlığı'nın özel okul, dershane ve yurtlara müfettiş yollayarak
öğrencilere soru sordurmasına tepki göstererek, "Tam bir rezillik,
bunun izahı yok. Rezilliğin ötesinde Türkiye'de ne yazık ki uzun
süredir yurttaşlarımızın fişlendiği, özellikle kamuda çalışan kamu
görevlilerinin nasıl fişlendiğini hep beraber görüyoruz. Öylesine
fişlemeler olmuş ki bir geceyarısı hangi polisin ne olduğunu, 2 bin
polisin sürgününde gördük. Bunlar bir korku ifadesidir. Bir panik
ifadesidir. Bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde otoriter
sistemler, diktatörler hayatta kalamamıştır. Aynı zamanda bu
uygulama, önümüzdeki süreçte otoriter bir yapının perçinlenmesi
için yapılan işlerdir. Gerçekten Adana’da bu uygulamayı ilk
duyduğumuzda, herhalde bu gerçek değil diye düşünmüştük. Ne yazık
ki hayaldi, gerçek olmuş." dedi.
CHP Muğla İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Tekin,
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarın yapacağı mitinge bütün
vatandaşları davet etti. 30 yıllık siyasi yaşamında birçok iktidar
gördüğünü anlatarak, "Çok sayıda belediye seçimine de tanık oldum.
İlk kez önümüzdeki süreçte bir belediye seçiminin ötesine geçmiş,
Türkiye'nin geleceğiyle ilgili herkesin kaygı yaşadığı bir
ortamdayız. İlk kez Türkiye'de en üst düzeyde oy kullanılacaktır.
Son dönemde yapılan kamuoyu yoklamalarının tamamını tersyüz
edecektir. Ben o inanç içerisindeyim. Muğla'da çok büyük bir
beklentimiz var. Ege'nin tamamında çok büyük beklentimiz var.
Sonuçların öncelikle Türkiye'nin lehine çıkmasını talep ediyoruz.
Fireni patlamış bir kamyon geliyor, ona göre herkes oy kullanacak."
şeklinde konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı Tekin, TBMM'de çarşamba günü dört bakanın
fezlekelerinin görüşüleceğini söyleyerek, "Türkiye'nin en büyük
sorunu yolsuzluk. Bütün dünyanın tartışmış olduğu konunun
fezlekeleri, gelişleri ve gidişleri çok ciddi bir tartışma konusu
oldu. Aslında hukuk devletinde olması gereken geceyarısı toplanması
gerekiyor, bırakın ayları, günleri. Fezlekeler geldi, geri gitti.
Savcılar değişti, hâkimler değişti. Nihayet çarşamba günü
fezlekeler Parlamento'ya gelecek ama halen o yasamanın bir üyesi
olarak, ana muhalefet olarak biz bu fezlekelerin nasıl görüşülüp
görüşülmeyeceğini doğrusu bilmiyoruz." dedi.
Gürsel Tekin, hafta sonu yapılacak YGS'nin ardından soruların
sadece yüzde 20'sinin yayınlanmasına da tepki göstererek şunları
söyledi: "Bu KPSS, üniversite sınavları tam kepaze sistemine
dönüştü. İlk kez bugüne kadar Türkiye'de iyi kötü hepimizin bir
inancı vardı. Kaderimize razı oluyoruz. Çocuklarımız sınava
girdiğinde başarılı mı başarısız mı hiçbirimiz kafamızın arkasında,
'Burada bir sonuç alınabilir mi? Burada organize yolsuzluk,
hırsızlık olabilir mi?' kaygısı taşımamıştık. AKP iktidarıyla hayal
olan her şey gerçek oldu. Böyle bir rezillik olamaz. Yıllardır çok
sağlıklı bir şekilde yapılan sınav sistemi, AKP döneminde tam bir
rezilliğe dönüştü. Hele bir KPSS sistemi var ki tam bir kepazelik.
Bütün bunları aşmanın bir yolu var, ivedilikle bu iktidarı
göndermekle olacak. Aksi takdirde bütün bu eksiklikleri tolere
etmek, bütün bu eksikleri temizlemek çok zor olacak."
Mahalli idareler seçimlerinde sandık güvenliğinden endişe
duyduklarını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı, "Bütün
demokratik ülkelerde, seçmenin güvenliği devlete aittir.
Kaygılarımız var. Seçim döneminde özellikle Adalet ve İçişleri
bakanlıklarımız emanet edilecektir. Her iki bakanın 70 günlük
uygulamalarına baktığımızda size güven veriyorsa ben de bu seçim
sistemine güvenmek istiyorum. 70 gün iki bakan devletin bütün
işlerini bıraktılar, 'Bu bakan çocukları ve yolsuzluk operasyonunun
mimarı olan işadamını nasıl kurtarabiliriz?' diye 70 gün canhıraş
çalıştılar. Geceyarısı kanun değişiklikleri, tayinler, terfiler,
sürgünler; bunlarla uğraşan iki bakan, bu seçim güvenliğini alacak.
Onu da kamuoyunun takdirine bırakmak istiyorum. Ben şahsen
güvenmiyorum. Devleti yöneten iktidarın başındaki Başbakan, o da
sokaktaki vatandaş gibi 'Benim de güvencem yok.' diyor. Çok komik."
değerlendirmesinde bulundu. CİHAN
Yorumlar