CHP ‘fişleme’ için Meclis araştırması istedi
CHP, kişi hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altında olması gerekirken vatandaşların fişlenmesi konusunda Meclis araştırması istedi.
CHP, kişi hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altında olması
gerekirken vatandaşların fişlenmesi konusunda Meclis araştırması
istedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığına
başvurarak “Kişi hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altında
olması gerekirken buna rağmen vatandaşların fişlenmesi devam
etmektedir ve fişleme faaliyetinde bulunanlar hakkında adli ve
idari soruşturma yapılmamaktadır. Farklı etnik, dinsel mezhepsel
kimliklere sahip vatandaşların haklarının korunması amacıyla
Anayasa'nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince
Meclis araştırması açılması için gereğini arz ederim.” dedi.
“1980’DEKİ FİŞLEMELERİ AKLA GETİRİYOR”
Önergenin gerekçesi ise üniversitelerde yapılan fişlemeler sonucu
ceza alan öğrenciler olduğunun belirtildiği önergede
'Üniversitelerde Disiplin Soruşturmaları: Öğrencilerin İfade ve
Örgütlenme Özgürlüğü AİHS Çerçevesinde Bir Değerlendirme Raporu'nda
yer aldığına işaret edilerek, “Raporu hazırlayan akademisyenler,
soruşturmacılar ve öğrencilerle de görüştü. Yansıyan görüşlerse
soruşturmaların polis listeleriyle açıldığının itirafıydı. Emniyet
Müdürlüğü’nden gelen listeler üzerine soruşturma açtıklarını
söyleyen bir görevli, listede olduğu için okulda olmadığı halde bir
öğrenciye soruşturma açıldığını da aktardı. Gezi Parkı protestoları
sonucu ortaya çıkan resmi değerlendirme raporlarında eylemlere
katılan vatandaşları etnik ve mezhepsel olarak fişleyen güvenlik
kuvvetleri, 12 Eylül 1980 öncesi yapılan fişlemeleri akla
getirmektedir. 12 Eylül askeri darbesi öncesi ve sonrası bir
milyondan fazla vatandaşın fişlendiği utancı hafızalardaki yerini
korurken, mevcut siyasi iktidarın miting alanlarında 'fişleme
tarihe karışacak' sözüne ve yasal güvencelere rağmen fişleme hız
kesmeden devam etmektedir.” diye belirtildi.
“ŞÜPHELİLERİN YÜZDE 78’İ ALEVİ KÖKENLİ”
Güvenlik birimlerinin Gezi Parkı eylemlerine ilişkin
değerlendirmelerinde şüphelilerin yüzde 78’inin Alevi kökenli
olduğunun belirtildiği hatırlatılan gerekçede, “Ermeni okuluna
kayıt yaptırmak isteyen öğrenci velisinden İl Milli Eğitim
Müdürlüğünden izin yazısı istenmiştir. Milli Eğitim Müdürlüğü
yazışmalarında gizli soy kodunun varlığına değinmiş; gizli soy kodu
uygun olmadığından öğrenci velisinin isteği geri çevrilmiştir.
Basına yansıyan fişleme ve gizli soy kodu uygulamalarıyla iktidarın
ve güvenlik birimlerinin görev ve yetkilerini kötüye kullandığı
ortaya çıkmıştır. Fişleme AK Parti iktidarının muhalefeti sindirme,
baskı altına alma, kamu haklarından mahrum bırakma politikalarına
kaynaklık etmektedir. Rumlar, Ermenilere karşı gizli soy kodu
uygulaması bu etnik gruplar üzerinde baskı kurmak, sindirme, taciz
politikasına referans göstermek amacını taşımaktadır. Devletin
vatandaşlarına karşı fişleme, gizli soy kodu uygulaması gibi
tehditkâr bir politika yürütmesi kabul edilemezdir. Hukuk
devletinde bir suç işlenmişse bağımsız mahkemelerde yargılanır. Hiç
kimse etnik, dinsel, mezhepsel kimliğiyle ilişkilendirilerek suç
şüphesiyle tehdit edilemez, baskı altına alınamaz." ifadeleri yer
aldı.
“FİŞLEME YAPANLAR İÇİN ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMALAR”
CHP’nin Meclis Araştırma önergesi, “Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'nda devletin vatandaşlarına karşı mükellefiyetlerini
düşündüğümüzde fişleme, gizli soy kodu uygulaması; vatandaşların
bir kısmını ikini sınıf vatandaş olarak ayırmak anlamına
gelmektedir. Fişleme, gizli soy kodu uygulaması esasında kişinin
varoluş kimliği gibi manevi varlık alanına girilmesi, masumiyet
karinesinin çiğnenmesi, toplumu bölücü, tahrik edici, kin ve
nefrete sürükleyici olma sebebiyle hukuk dışı bir uygulamadır. Bu
uygulamaların ne gerekçelerle devam ettiğinin, fişleme yapanlar
hakkında adli ve idari soruşturmaların durumu ve vatandaşların
farklı etnik, dinsel mezhepsel kimliklere sahip vatandaşların
haklarının korunması amacıyla Meclis araştırması açılması
elzemdir.” cümleleriyle sona erdi. CİHAN
Yorumlar