CHP, bankacılık sektöründe büyüme rakamlarındaki çelişkiyi TBMM'ye taşıdı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türk mali sisteminin üçte ikisini oluşturan bankacılık sektöründeki büyüme rakamlarında şüphe oluşturan çelişkiyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı gündemine taşıdı.Yılın...

Google Haberlere Abone ol
CHP, bankacılık sektöründe büyüme rakamlarındaki çelişkiyi TBMM'ye taşıdı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türk mali sisteminin üçte ikisini oluşturan bankacılık sektöründeki büyüme rakamlarında şüphe oluşturan çelişkiyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı gündemine taşıdı.

Yılın ilk çeyreğinde, bankacılık sektöründeki büyüme rakamları fiyat etkilerinden arındırılırken, TÜFE rakamları kullanılması gerekirken, bunun yerine farklı bir hesap yapıldığına dikkat çeken Öztrak, "Zımni deflatör (reel fiyatları hesaplamada kullanılan rakam) ile TÜFE’nin gelişimi arasındaki bu fark, sektörün reel katma değeri ve dolayısıyla ekonominin büyüme hızını doğrudan etkileyecek bir gelişmedir." dedi.

Öztrak, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde, 2014’ün ilk çeyreğinde finans sektöründe fiyat hareketlerini de içeren katma değerin, son bir yılda yüzde 4,5 gerilediğini; buna karşın aynı sektörde fiyat hareketlerinden arınmış sabit katma değerin yüzde 14 arttığını belirterek, tüketici enflasyonu artarken, finans sektöründeki hizmetlerin fiyatının nasıl düşürüldüğünü TÜİK'in açıklaması gerektiğini ifade etti.

BDDK verilerine göre, Türk mali sisteminin üçte ikisini oluşturan bankacılık sektörünün vergi öncesi karlılığının 2014 yılı ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 düştüğüne dikkat çeken Öztrak, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, bankacılık sektöründe istihdam edilenlerin sayısında da ciddi bir artış bulunmadığını, yani bu sektörün emek kullanımında ve buna paralel ücret ödemelerinde de reel olarak belirgin bir artış olmadığını söyledi.

Buna karşın, TÜİK tarafından açıklanan 'finans ve sigorta faaliyetleri' sektörüne ait cari ve fiyat hareketlerinden arındırılmış sabit katma değer hesaplarında izaha muhtaç noktalar olduğunu belirten Öztrak, "Sektörde fiyat hareketlerini de içeren 'cari katma değer' son bir yılda yüzde 4,5 gerilerken; fiyat etkilerinden arınmış 'reel katma değerin' yüzde 14 arttığını vurgulayarak, bu durumun, sektörün yurt içi fiyatlarında ciddi düşüş olduğu anlamına gelir. Nitekim TÜİK'e göre; mali sektörde sunulan hizmetlerin fiyatı son bir yılda yüzde 16,1 düşmüş görünüyor, oysa aynı dönemde tüketici enflasyonu yüzde 8 artış gösterdi." diye konuştu.

Öztrak, mali sektör katma değerinin fiyat hareketlerinden arındırılması için TÜİK’in Tüketici Fiyat Endeksi’ni kullandığını ifade ettiğini, ancak bu sektörde sabit katma değerin bulunması için kullanılan fiyat endeksi ile TÜFE rakamları arasında çok ciddi bir fark bulunduğunu belirtti. Öztrak, "Zımni deflatör (reel katma değeri hesaplamada kullanılan endeks) ile TÜFE’nin gelişimi arasındaki bu fark, sektörün reel katma değeri ve dolayısıyla ekonominin büyüme hızını doğrudan etkileyecek bir gelişmedir." şeklinde konuştu.

Ortaya çıkan bu tablonun, TÜİK'in GSYH rakamlarının güvenilirliği konusunda da haklı kuşkular uyandırdığını dile getiren Öztrak, şu soruları sordu: "Finans sektörüne ait reel katma değer hesaplamalarında dikkate alındığı söylenen TÜFE ile Finans ve Sigorta Faaliyetleri Zımni Deflatörü arasındaki bu farkın nedeni nedir? Mali kesimin başat sektörü olan bankacılık sektörünün karlılığı düşerken ve ücret gelirlerinde kayda değer bir artış yokken, bu sektör toplam büyümeye tek başına yüzde 40 katkıyı nasıl yapmıştır? TÜİK'in yayımladığı verilerin kalitesini ve tutarlılığını kontrol edecek bir iç denetim mekanizması var mıdır?"

CİHAN

Yorumlar