Bülent Arınç: Terörün yeniden başlama korkusu var
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilik meslek faaliyetinden dolayı ceza alan olursa kendilerini kabahatli sayacaklarını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilik meslek
faaliyetinden dolayı ceza alan olursa kendilerini kabahatli
sayacaklarını söyledi. Arınç ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu’na
(TMK) atıf yaparak “İyi de 30-35 yıldan terörle mücadele edilen bir
ülkede şimdi büyük ümitler beslediğimiz çözüm süreci iyi gider de
sonuca ulaşırsa alacağız bu kanunu çöp sepetine atacağız ama hala
bir endişe var. Bir terörün yeniden başlama korkusu var.” dedi.
Bülent Arınç, Anadolu Ajansı (AA) toplu iş
sözleşmesi imza törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Arınç
Türkiye’de basın özgürlüğü konusuna değindi. Birilerin duyması için
bazı şeyleri söyleyeceğini belirten Arınç, “Dünyaya büyük mesajlar
veriyorlar. ‘Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Türkiye’de
çalışanların özgürlüğü yok.’ Çalışıyoruz çabalıyoruz. Anayasada var
bu özgürlük. Bizim kanunlarımızda var. Bizim kurumlarımızda da var.
‘Türkiye’de basın özgürlüğü yok’ derseniz bu yazdıklarınızı, bu
hakaretlerinizi, bu televizyon yayıncılığını, bu üst üste gelen
akın akın gelen işgüzarlıklarınızı nereye koyacağız? Her şeyi
söylüyorsunuz, her şeyi yazıyorsunuz, her iftirayı yapıyorsunuz,
her hakareti küçük görmeyi yapıyorsunuz. Oysa eleştiri başka bir
şeydir, hakaret, küçültücü yayın yapmak başka bir şeydir. Bütün
bunlardan rakamlar veriyorlar. ‘Şu kadar basın mensubu
özgürlüğünden mahrum edildi.’ Bunun cevabı çok basit. Çok basit.
İsterseniz 49 kişi deyin, isterseniz 59 kişi deyin 125 bin tutuklu
içerisinde, hükümlü içerisinde verdikleri en büyük rakam 69’dur.
Adalet Bakanlığı’nın rakamlarına göre bu 69’ün 59’u da Terörle
Mücadele Kanunu kapsamında tutuklana, hüküm giyen veya yargılanan
kişilerdir. TMK olmasa bunlarda olmayacak ama başka şeyler olacak.
Siz bir de şunu söyleyebilirsiniz. ‘Kaldırın bu kanunu, bu kanundan
dolayı kimse tutuklu olmasın.’ İyi de 30-35 yıldan terörle mücadele
edilen bir ülkede şimdi büyük ümitler beslediğimiz çözüm iyi gider
de sonuca ulaşırsa alacağız bu kanunu çöp sepetine atacağız ama
hala bir endişe var. Bir terörün yeniden başlama korkusu var.
Yeniden terör örgütünü met etmeye, onu eylemine katılan bir bir
organize eden kişilerin isterse adı gazeteci olsun bunların
faaliyetleri var. O zaman şu an için bana dünyada hiçbir özgür ülke
TMK’dan dolayı içeride bulunan örgüttün eylemlerine katılan örgüt
adına fiilde bulunan, silah cephane tedarik eden veya veya veya.
Hepsi gazetelerde yayımlandı. ‘Şu kişiler gazetecidir, onlar bu
suçu işlese de dışarıda olsun yargılanmasın’ dersen. Diğer birkaç
tanesi de TCK kapsamında hakkında dava açılanlardır.” şeklinde
konuştu.
“GAZETECİLİK MESLEK VE FAALİYETLERİNDEN
DOLAYI CEZA ALAN OLURSA KENDİMİZİ KABAHATLI SAYARIZ”
Kendileri için asıl olanın gazetecilik
meslek ve faaliyetleri olduğunu dile getiren Arınç konuşmasına
şöyle devam etti: “Bizim asıl olan şudur. Gazetecilik meslek
faaliyetlerinden dolayı yargılanan kimse var mı? Hüküm giyen kimse
var mı? Hayır yok. Şöyle söyleyeceğim. Bir kimse haber yapabilir.
Bir kimse bir kitap çıkarabilir. Karikatür çizebilir. Raporlar
hazırlayabilir vesaire. Gazetecilik meslek ve faaliyeti odur.
Bundan dolayı ceza alırsa biz kendimizi kabahatli sayarız. Hatta
suçlu sayarız. Efendim filan kişi filan kişi vardı ya. Şimdi hepsi
dışarıda, tekrar isimlerini söylemeyeyim. 2 veya 3 kişi. İyi ama o
zaman ÖYM’ler vardı. ÖYM’ler bu kişiler gazeteci bile olsa örgütsel
bir faaliyetin içerisinde suç işlediler iddiası vardı. Ben savcı
değilim, hâkim de değilim. Savcı böyle diyor hâkim de bundan dolayı
ceza veriyor. Gazetecilik mesleğinden dolayı faaliyetinden dolayı
değil. Cürüm işlemek için örgüt kurmaktan, filan örgütün
mensubuymuş gibi hareket etmekten dolayı dava açmışlar
yargılanmışlar. Şu acıdan alnımız açıktır. ‘Ben şu yazıyı yazdım da
ondan dolayı ceza yedim.’ ‘Ben bu karikatürü yaptım da ondan dolayı
ceza yedim.’ Arkadaşlar böyle bir şey yok. Olması da mümkün değil.”
CİHAN
Yorumlar