Bu ülke delikanlıyı sever ama omzu düşükten huylanır
Bahçeli, Nevşehir’de konuştu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevşehir’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek,
"Külhanbeylik ayağına soyunup omzu düşük, sağda solda gezmek seni
de memleketi de felakete götürür. Bu millet delikanlıları sever,
ama omzu düşüklerden huylanır ve hiç de itibar etmez" dedi.
Topaklı mevkiinde Kayseri ve Nevşehir’den gelen partililerin
oluşturduğu yaklaşık 100 araçlık konvoyla karşılanan MHP lideri
Devlet Bahçeli, karşılamaya katılanlarla tokalaştı, elini öptürdü.
Daha sonra konvoy halinde Kozaklı İlçesi'ne geçen Bahçeli, MHP İlçe
Başkanlığı önünde halka hitap etti. Halkta 30 Mart yerel
seçimleriyle ilgili bilgi veren Bahçeli, “Ülkenin karşı karşıya
kaldığı siyasi ve sosyal sorunlar, mahalli idari seçimlere çok daha
farklı bir anlam yüklemektedir. 30 Mart seçimleri böyle bir ortamda
yapılıyor. O bakımdan hangi partiden olursak olalım bu seçimleri
önemsemeliyiz. Sonuçlarının yakın siyasi tarihimizde nasıl gelecek
belirleyeceğini hep beraber düşünmeliyiz" dedi.
Devlet Bahçeli yerel seçimlerin ardından 28 Ağustos’ta ilk kez
Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçileceğini, önümüzdeki yıl da
en geç 12 Haziran’a kadar genel seçimlerin yapılacağını
hatırlattı.
MİLLETE HANGİ HİZMETİ SUNDU
Bahçeli konuşmasında 11 yıllık AK Parti iktidarını da
değerlendirdi. Halkın desteğine rağmen AK Parti'nin vaatlerini
yerine getiremediğini belirten Bahçeli, "Çok şeylerin değişmesi
gerekiyordu. Halkımız bu değişimi görebilmişse sorun yok. Ama
olmuyor ise, olmamış ise milletçe düşünceğiz. Bu iktidar refahımızı
artıramadı, sorunlarımızı çözemedi, 11 yıl bu ülkede ne yaptı?
dediğimiz zaman bu sorunun cevabını bulmak lazım. Adalet ve
Kalkınma partisi millete hangi hizmetleri sundu?" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın önemli yatırımlar yaptığını söylediğini ifade
eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TOKİ aracılığıyla büyük toplandılar düzenleyip, taşıma
kalabalıkları bir araya getirip medyada boy gösteriyor. Öyleyse 124
temel atıldı, ikinci senede 140 açılış yaptı nerde bu açılış? Daha
sonra bütün bakanlarıyla her ilde toplantılar yapıyor, Kayseri’den
bilmem nereye kadar. Peki bu tesisler temeli atıldıysa açılması
lazım. Daha önce açılmışsa faaliyeti olması lazım. Bunlar yatırımsa
işsizliğe çare olması lazım. İşsizlik 3 gün önce açıklanan rakama
göre yüzde 9.9 Yani 2 milyonu aşkın işsiz var. Özellikle genç işsiz
artıyor. Hal böyle olunca işsizlik en büyük sosyal hastalıktır.
İşsizlikte ne kadar başarı sağlarsa iktidarda o kadar başarılı
oluyor demektir. İşsizlik tamamen çözülebilir mi? Hiçbir ülkede
mümkün olmamıştır. Ama mümkün olduğu kadar aşağı çekip, genç
işsizleri ev bark sahibi yapmaya başlarsanız o zaman refah seviyesi
yükseliyor demektir."
4 A GEÇERLİ
Türk insanının, yokluk ve yolsuzlukla mücadele ettiğini, bölünme
noktasına geldiğini anlatan, birlik ve beraberliğe vurgu yapan MHP
Genel Başkanı Bahçeli, 4A’yı da şöyle sıraladı:
“Ülkemizde açlık var, asayişsizlik var, yaygınlaşan ahlaksızlık
var, adaletsizlik var. Yani 4 A geçerli. Diğer tarafta yokluk,
yolsuzluk, yabancılaşma ve yozlaşma hakim. Görüyorsunuz Türkiye’yi.
Kimse bana itiraz edemez, etmeye de hakkı yok. Neden yok; kadına
şiddetin bu kadar artığı bir ülke gördünüz mü? Gazetelerin birinci
ve üçüncü sayfalarına baktığınızda çoluk çocuk sahibi olgun yaşta
hane reisi birden bire cinnet getirip çoluk çocuk katliam
yaptığını, bu kadar gördünüz mü? Huzur ve ekonomik
yönden sorularını çözmüş olsa bu sağlıksız durumlar ortaya
çıkabilir mi? Esnaf, işletmeciler, birbirleriyle çatışıyor.
DEVLET ELDEN GİDİYOR
Bütün bunların yanında Türkiye asayişsizlikle beraber, öbür yanda
bölünmenin eşeğine getirilmiştir. 2014 yılı PKK tarafından özerklik
yılı ilan ediliyor. Güneydoğu Anadolu’da her gün olaylar oluyor.
‘Analar ağlamasın’ dediler. Hepimiz katılıyoruz analar ağlamasın,
ama Hakkari’de vali var, devlet yok. İlçelerde kaymakam var, devlet
yok. Her gün olaylar oluyor. Bu olayların önüne geçmezseniz,
devletin otoritesini koymazsanız hiçbir müdahale olmayınca olay da
olmamış gibi algılanır. Anamızın ağlaması da söz konusu olamaz.
Orada devlet elden gidiyor. Türkiye’nin 15 ilinde Suriye’de olduğu
gibi özerlik ilan ediliyor. Hangi partiden olursak olalım bizim
birinci görevimiz birlik ve bir arada bin yıllık tarihimizi korumak
olmalı. Suriye’de olayları gördünüz. Orada batı Kürdistan özerk
yönetimi 3 kanton oluşturdu. Irak’ta Barzani Kuzey Kürdistan,
Türkiye’nin güneyinde özerk yönetim oluşturdu. Peşmerge reisi
devlet bakanı gibi kırmızı halılarla karşılanıyor, Diyarbakır’da
beraber şarkı söyleniyor. Kuzey Kürdistan olarak Türkiye tanıtımı
yapılıyor böyle bir rezalet olabilir mi?
Oslo’dan başlayan İmrani canisiyle ahbap çavuş ilişkisiyle Türkiye
öyle bir noktaya geldi ki 2014 de özerk yönetim oluşturacağız.
Engel olursanız 50 bin kişi öldü, 5 bin kişi de ölebilir diye
tehdit ediyor şu ahlaksızlığa bakın. İktidarın en büyük yanlışı,
tarihin sorgulanması bunu bile bu iktidara oy verenlerin vebali hiç
unutulmayacaktır. Demokratik açılım denen zırva Türkiye’yi ne hale
getirdi."
17 ARALIK SÜRECİ
17 Aralık sürecini de değerlendiren Bahçeli, “Bundan 64 gün önce 17
Aralık sabahı, 5 Ekim 2012 yılında başlatılmış olan sorgulamanın
müdahalesi oldu. Savcı ve kolluk kuvvetlerimiz 41 kişiyi imar
ihlali, kamu ihalesine fesat karıştırma, kara para aklama, altın
kaçakçılığı gibi konular üzeriden tutukladı. 41 kişinin içinde 4
bakan çocuğu, büyük bir bankanın genel müdürü, bazı işadamları,
belediye başkanı ve yakınları bulunmakta. Bunlar tutuklandı. Bunun
üzerinde Türkiye’de 17 Aralıktan sonra büyük hareketlenme var.
Bütün siyasi partilerin gündemi bu. Her gün yeni haber tartışma ve
seviye de gittikçe düşüyor. Siyasi üslupta kullanılmayacak sözleri
bir kenara bırakın, aynı sokakta oturan gençlerin, kahvede sohbette
dahi ağza yakışmayacak sözler, siyaseten
kullanılır hale geldi. Türkiye’nin gündemi 64 günden bu yana;
yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıdır. Bu sorgulama hala devam ediyor.
Olmadık şeyler oluyor. Savcılara kıyılıyor. Yaklaşık 8 bin emniyet
mensubu görevden alındı ya da yer değiştirildi. Şırnak’ta, Cizre’de
polisten başka devletin yetkilisini görebiliyor musunuz? Bu zahmeti
çeken insanımız yolsuzluk ve rüşvetin üstüne giderken bunları niye
görevden alıyorsun niye dağıtıyorsun, niye sorguluyorsun?"
Bahçeli’nin konuşması sırasında kalabalık sık sık AK parti ve
Başbakanı ‘Yuh’larken, ‘Devletin başına Devlet gelecek’ sloganı
attı.
SOKAK KANLIDIR, KİRLİDİR
Banka Müdürünün evindeki ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar
bulunmasını da eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:
“Türkiye’de banka müdürünün evinde ayakkabı kutusu bir kaçtane olup
4.5 milyon dolar para bulunabilir mi? Bu nasıl bir ayakkabı
kutusudur? Şu an için Kozaklı’ya gelip çocuğa ayakkabı almaya
kalkan aile babası ‘Oğlum şu mağazada istediğin ayakkabıyı seç’
diyor. Çocuk seçiyor ve ‘şu olsun’ diyor. Baba da ‘Peki aldım’
diyor. Satan mağaza sahibi de ilk kez siftah yapıyor.’ Allah
hayırlı uğurlu etsin’ diyor. Çocuk ayakkabıyı kutuya koyacağı
sırada baba ‘Yapma oğlum, bunu kutuya koyma. Çarşıda gezerken
yanlış anlaşır. Sen bunu gazeteye sar diyor, düşünebiliyor
musun?
Bakan çocukları o kadar rüşvet elde etmişler ki evde para sayarken
parmakları ne hale gelmiş. Akıl vermişler para sayma makinesi
alalım eve demişler. Bu ve buna benzer birçok rezalet. Paralel
devlet, hainler bizi çekemiyor diyorlar. Kim ne diyorsa desin.
Medyada tartışılıyor, siyasiler arasında görülüyor, vatandaş da
buraya yönelmiş ve dikkat çekiyorsa sayın Başbakan herkesi hain
ilan etmenin ‘Bana darbe yapıyorlar’ diye psikolojiye girmenin
anlamı yok. TV’ler her gün emrinde. Ayda bir icraatın içinde
programın var. Yalan dolan her şeyi anlatıyorsun. Bir gün de
gerçeği anlat. 11 yıldan bu yana ülkeyi yönetiyorum. Birçok sözler
dolaşır oldu hatta ve hatta aileme kadar uzanıyor hepimizin
huzurunda bütün savcıları, emniyet güçlerini göreve davet ediyorum.
Yolsuzluk ve rüşveti kim yapmışsa sonuna kadar gidip kime dayanırsa
dayansın kökünü kazıyın niye diyemiyorsun? Bu sorunu önce AKP’li
kardeşlerimin sorması lazım.
KARDEŞ KAVGASI BAŞLARSA PARTİLERDEN ESER KALMAZ
Geçmişte sahip çıktık, şimdi de çıkacağız diyerek körü körüne
desteklerseniz Türkiye’de yarın neler olur onu görmeniz lazım.
Görmek istiyorsanız Tunus’a, Mısır’a, Libya’ya, Suriye’ye bakın.
Yukarda Ukrayna’ya bakın. Bunların hepsi büyük tehlike. Kardeş
kavgasının yaşandığı diktatörlerin iktidardan düşürüldüğü
yerlerdir. Böyle bir ülkeyi ister miyiz? Bunun şimdiden önlenmesi
lazım. Yolsuzluk, rüşvet, açlık, demokratik açılımla kardeş kavgası
başlarsa hiçbir siyasi partiden eser dahi kalmaz. Gidin Suriye’ye
bakın hangi siyasi partiler ayakta, zaten yoktu. Şimdi yaklaşık 130
bin Suriyeli hayatını kaybetti, 2 milyonu ülkeyi terk etti, 700
bini Türkiye’de büyük şehirlerde her tarafta sokaklarda Suriyeli
görüyoruz. Çatışma devam ediyor. Bunları görmek lazım. Anlamak
lazım. Ortadan kalkmazsa savunduğumuz siyasi partilerin anlamı
kalmaz. Onun için 30 Mart seçimleri önemli.
Sandığa giden arkadaşlarımızın bazı görevleri yerine getirmesi
gerekiyor. Birincisi sandığa gitmek, ikincisi hür iradeyle oyunu
kullanmak. Bu demokrasi içinde sizin için bir fırsattır. Bu fırsatı
kullanamazsanız sandık yerine sokak konuşur. Sokak kanlıdır, sokak
kirlidir, sokak dibi görünmeyen kuyudur. Tehlikenin nerden geleceği
bilinmez. O nedenle sosyal hareketleri, sokağa insanları
yönlendireceğimize sandığa gitmeliyiz ve siyasi iktidarı
uyarmalıyız. Uyarıyı kabul ederse mesele yok. Recep Tayyip Erdoğan hem kendisini, hem
de AKP’lileri kurtarır. Ama yok ben yoluma devam edeceğim deyip,
külhanbeylik ayağına soyunup omzu düşük, sağda solda gezmek seni de
memleketi de felakete götürür. Bu millet delikanlıları sever, ama
omzu düşüklerden huylanır ve hiç de itibar etmez.”
Bahçeli daha sonra, partililere Nevşehir Belediye Başkan Adayı
Mehmet Varol ve Kozaklı Belediye Başkan adayı Celalettin Güven’i
tanıtarak destek istedi.
BAHÇELİ: ÖYLE BİR TOKAT AT Kİ FİRİŞTEK GİBİ DÖNSÜNLER
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kozaklı ilçesinden sonraki durağı ise
Kalaba Beldesi oldu. Kalaba’da toplanan kalabalığa seslenen
Bahçeli, Ak Partinin ‘Ayakkabı kutusu partisi’ olduğunu öne sürdü,
gençlere ve kadınlara seslendi. Seçmenin yüzde 51’inin kadınlardan
oluştuğunu belirten Bahçeli, “Hanımlar da tencere tava çalıp
gezecekleri yerde, evde yemeğini pişirsin varsa imkanı. Yoksa
çorbasını pişirsin, ev halkının karnını doyursun ama mutlaka
sandığa gitsin. Seni bir çorbaya mahkum eden bugünkü iktidara öyle
bir Anadolu kadını tokadı at ki, Adana tabiriyle firiştek gibi
dönsünler. Bu iktidarı yerinden edin, sonra kimi istiyorsanız onu
getirin” dedi.
YÜZDE 51 İLE GİDİYORSUN DEMEK LAZIM
"Yıllardır milli iradeyle geldik deyip yüzde 51’i ağzına sakız
edenlere, artık şu sakızı çiğnemekten kurtul 51’le geldin ama 51’le
gidiyorsun demek lazım" diyen Bahçeli, "Eğer bu seçimlerde 11
yıldan bu yana ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi
uyarılırsa, yüzde 51’den belli oranda aşağı doğru düştüğü takdirde
iki sonuç ortaya çıkar. Anlarlarsa milli iradenin kendilerine ders
verişi olarak kabul ederlerse çeki düzen vererek 2015’e kadar
iktidar ömürlerini tamamlayarak gider, belki de yaptıkları
yanlışların farkında varır onları düzeltmeye çalışırlar. Yok bunu
denemez, böyle düşünceyi akıllarına getirmez, şimdi ki haliyle yola
devam etmeye kalkarlarsa, bu önemli uyarı olarak milletin de
uyandırılması olur ve Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrünün
tükenişine doğru gider. Çünkü Recep Tayip Erdoğan milli iradeyle
kendisine yöneltilen o güzel desteği, gücü, kendi nefsine yöneltmiş
ve ‘Herşey benim. Bundan sonra da ben olacağım' diyen güç alanını
genişletme hastalığına düşmüştür. Dört kuvvete sahip olma hırsı
Recep Tayyip Erdoğan’ın akını
başına almazsa felaketi olur" diye konuştu.
İRAN'DAN GELEN NE İDÜĞÜ BELİRSİZ BİRİ
17 Aralık sürecinde 4 bakan çocuğu, bir banka genel müdürü,
belediye başkanı ve yakınlarıyla işadamlarının tutuklandığını, bir
bakanın isminin geçtiğini söyleyen Bahçeli, “Bunlarla birlikte
İran’dan gelen ne idüğü belirsiz 29 yaşında biri. Biraraya gelmiş
Türkiye’yi soyup soğana çeviriyorlar. Kimsenin haberi yok. Güya
yok. İktidar olacaksın. Herşeyi ben bilirim diyeceksin. Bütün
elindeki devlet güçlerini nefsin için kullanacaksın ama bu
yolsuzluktan haberin olmayacak. Kimseyi kandıramazsın sayın
Recep Tayyip Erdoğan. Bunu
kabulleneceksin" diye konuştu.
AYAKKABI KUTUSUYLA GİTTİLER
İktidarın savcı ve polis kıyımı yapmamasını isteyen Bahçeli,
Güneydoğu'da polisin özveriyle çalıştığını hatırlattı. Bahçeli, "
Bu vatandaşın vicdanında yerleşmiş olan hükmü Adalet ve Kakınma
Partisi bundan sonra temizleyemez. Şu kahvede oturacaksın. ‘Bir
zamanlar Adalet ve Kalkınma partisi vardı, şöyle yaptı böyle yaptı.
Ama ayakkabı kutusuna girip öyle gitti’ diyecek” ifadesini
kullandı.
BAŞBAKAN BAŞKESEN OLMAMALI
Başbakan Erdoğan’ın, etrafındaki birkaç kişinin tahrikine
kapıldığını iddia eden Bahçeli şöyle devam etti:
“Etrafındakilerin tahriklerine kapılmamalı. ‘Ben başbakan değil
başka baş’ dememeli, başkesen olmamalı. 64 günden beri Türkiye’nin
gündeminde yolsuzluk ve rüşvet var. İşsizlik, yoksulluk, esnafın
sorunları, geçim darlığı unutuldu. Çiftçi perişan. Sadece ve sadece
11-12 kişi havuzun içine girmiş. Doların üstünde yatan işadamından
başka kimse kalmadı. Selam gönderiyor, ‘Ağanın selamı var 100
milyon dolar göndersinler.’ Cevap; emri olur. Nereye, filanın
havuzuna, sonra da diyor ki havuzdaki işadamları ıslanmaz diyor,
niye ıslansın ki. Su yok orada yeşil dolar var, yün döşek gibi.
Orda o servetten dolayı birgün elimden bunlar gider diye ancak
terleyebilir işte terliyorlar. Yolsuzluk ve rüşvetle ilgili
soruşturma tamamlanmalı, kime dayanıyorsa dayanmalı. Ama şimdi onun
görevi yolsuzlukla rüşvetin üstünü örtmek. Bakan çocuklarını
kurtarmaya çalışıyor. Ama asıl korkusu İran’daki o 29 yaşındaki
kişi. O diyor ki, ‘Beni kurtarmazsanız alayınızı yakarım’ Yani
diyor ki beni kurtarmaz gözden çıkarırsanız, benimle ne yapmışsanız
alayını söyler, alayınızı yakarım."
ERDOĞAN 3 KEZ HAVADA TAKLA ATAR SONRA YERE ÇAKILIR
Halkın seçimlerde oyunu kullanmasını isteyen Bahçeli, "10 milyon
gencimiz seçme ve seçilme hakkını demokrasi içinde kullanmak
amacıyla sandığa gidip, yolsuzluk, hırsızlık ‘Ayakkabıcılara hayır’
demiş olsa Recep Tayyip Erdoğan 3 kez havada takla
atar sonra yere çakılır. Sokak yerine sandığı tercih ediniz"
uyarasında bulundu.
Bahçeli Kalaba belediye başkan adayı Hikmet Nazlı’nın öğrencisi
olduğunu ve bu nedenle kefil olduğunu belirterek seçmenlerden oy
istedi.
Yorumlar