Bakan Yılmaz, ANAP'ı örnek gösterdi: Milletin vicdanı ve terazisi yanılmaz
Milli Savunma Bakanı (MSB) İsmet Yılmaz, bir Genelkurmay Başkanı'nın "terörist" sıfatıyla suçlanmasından rahatsız olduklarını ve bunun doğru da olmadığını ifade etti.
Milli Savunma Bakanı (MSB) İsmet Yılmaz, bir Genelkurmay
Başkanı'nın "terörist" sıfatıyla suçlanmasından rahatsız
olduklarını ve bunun doğru da olmadığını ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, Askerlik
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde konuşan
Bakan Yılmaz, kuvvet komutanını atarken de üçlü kararnameyle,
Genelkurmay Başkanı olarak atarken de Bakanlar Kurulu kararıyla
atadıklarını hatırlattı. Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu atamada
Bakanlar Kurulu'na kimse 'Bu Genelkurmay Başkanını ata.' diye bir
zorlamada bulunmamıştır. O Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı dâhil
olmak üzere -çünkü onun imzasıyla tekemmül eder- bu kişiye olan
güvenimizi gösterdi. Dolayısıyla biz söyledik ki hep şudur: 'Bu
ülke için yapmış olduğu hizmetler için teşekkür ediyoruz.' Ancak
bir de yargı var, bu yargı bizim yargımız değil ki, işte, bizim
arkadaşları da yargılıyorlar veya bizimle de... Bu yargı Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin... Devlet üçayaktan oluşuyor; yasama,
yürütme, yargı. Ee, yargı, ne yapacaksınız? Sonuçta, bu yargının
yapmış olduğu bir eylemden dolayı bazı kararları bozuluyor, bazı
kararları onansa dahi biz hep şunu söyledik: 'Millet vicdanında ne
yankı buluyor, ses buluyor?' Zamanla da, tarih geçince de ortaya
çıkacaktır ki en yanılmaz, en doğru karar milletin verdiği
karardır. Ee, peki bu süre geçmiş midir? İşte, hocam da söyledi,
bazı eklemeler, bazı çıkartmalar var, işte, bilirkişi raporları var
fakat bunu siyasetçi olarak bizim yapmamamız lazım. Bunu kimin
yapması lazım? Bu eklemeden veya çıkartmadan dolayı veya bu
sahtelikten dolayı kimin hakkı mağdur edilmişse bunu hâkimlerin
ayırması lazım, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin hâkimleri yapar.
'Hâkimler görevini yapmıyor, savcılar görevini yapmıyor.' İşte, o
zaman da bizim Meclis'in çalışması lazım, idarenin daha çok
güçlendirilmesi lazım. Neden? Hâkim veya savcı her dört yılda bir
milletin önüne gitmiyor ama yürütme her zaman, dört yılda bir
milletin önüne gidiyor, doğru yaparsa 'Teşekkür ederiz.' diyor
millet oylarıyla ama yanlış yaparsanız da 'Kusura bakmayın, yanlış
yaptınız.' diyorlar ki 21 alanı yüzde 1'e indirdiği görülmüştür bu
milletin. İşte ANAP, iktidardı, Başbakan çıkardı, Cumhurbaşkanı
çıkardı; şu anda ANAP diye bir parti var mı? Dolayısıyla da bu
millete güvenmek lazım, bu milletin seçtiklerine de güvenmek lazım,
bu milletin seçtiklerinin güvendiği hükûmete de güvenmek lazım.
Neden? Milletin aleyhine olacak hiçbir karara imza atmayız,
milletin aleyhine olacak hiçbir eylemi de yerine getirmeyiz. İşte,
herkes millete gidiyor, seçim dönemindeyiz. 'Seçim sathı mailine
girdik.' derler, tam seçim sathı mailindeyiz ve bütün millete,
hukuka aykırı her ne olmuşsa biz onları izah edeceğiz; geçmişte ne
yapıldığını da söyleyeceğiz, bugün de ne yapıldığını söyleyeceğiz.
Muhakkak ki millet vicdanı yanılmaz, biz irfan sahibi olduğunu
düşünüyoruz ve bilin ki geçmişten bu yana kadar ne karar vermişse,
millet vicdanının yanıldığı görülmedi. İsmet Yılmaz yanılır, Haydar
Bey yanılır, işte, Veli Ağbaba yanılır, Muharrem kardeşim yanılır
ama milletin vicdanının ve terazisinin yanıldığı
görülmemiştir."
CİHAN
Yorumlar