Bakan Ergün: Herkes fabrika ayarlarına geri dönsün
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Kişilerin, kurumların, sivil toplum örgütlerinin, cemaatlerin, tarikatların, yapıların ne derseniz deyin.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Kişilerin,
kurumların, sivil toplum örgütlerinin, cemaatlerin, tarikatların,
yapıların ne derseniz deyin. Herkes ayarına bir baksın. Herkes
fabrika ayarlarına bir geri dönsün." dedi.
Kocaeli Ticaret Odası Meclis Toplantısı'nda konuşan
Ergün,Türkiye'nin önümüzdeki 18 ay içerisinde 3 seçim yaşayacağına
dikkat çekerek, "Türkiye bir darboğazdan geçecek. Bu darboğazdan
geçerken zaten bir darboğaz, biraz sürtünme katsayısı artacak doğal
olarak ve bir takım komplikasyonlar ortaya çıkacaktır." dedi.
Ergün, bu komplikasyondan Türkiye'nin güçlenerek çıkacağını
anlattı. Demokrasinin önemine değinen Ergün, şöyle devam etti:
"Halkın da beğenmedikleri yönetimi değiştirmesine, beğendiklerine
yeniden vize verip devam etmesine imkan sağlıyor."
İstikrar ve güven ortamına ilişkin tartışmalar yaşandığını ifade
eden Ergün, bu güveni kimsenin tahrip etmeye hakkı olmadığını ve
hesabını da veremeyeceğini dile getirdi. 21. yüzyılın şeffaflık
yüzyılı olduğunu anlatan Ergün, hiç kimsenin gizli saklı iş
yapamayacağını ve yaparsa da bunun ortaya çıktığını söyledi.
"KURUMSALLAŞMIŞ YOLSUZLUĞU KALDIRDIK, BİREYLER HER ZAMAN YOLDAN
ÇIKABİLİR"
Yolsuzluk operasyonlarına da değinen Ergün, şöyle konuştu: "Biz
yolsuzluklarla, yoksullukla ve yasaklarla mücadeleyi şiar edinmiş
bir hükümet kurduk, bir siyasi parti kurduk öncelikle. Neden çünkü
kurumsallaşmıştı bunlar. Kurumsallaşmış. Bu kurumsallaşmış
yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar meselesini bertaraf etmek, önce
bireyselleşecek hale gelmek, olabilir bireyler her zaman yoldan
çıkabilirler kişisel olarak. Ama kurumsallaşması en büyük
tehdittir. Bu kurumsallaşmayı bertaraf etmek öncelikle olacaksa
bireysel hale gelmesini sağlamak, bireysel hale gelenle de acımasız
şekilde mücadele etmek. Böyle bir anlayışla yola çıktık. Çok şükür
kurumsal yolsuzluğu, kurumsal olarak yasakları, kurumsal olarak
yoksulluğu büyük çapta ortadan kaldırdık. Bununla çok çetin
mücadele verdik, vermeye devam ediyoruz. Türkiye'nin bu konuda çok
mesafe aldığını uluslararası camialar da gördü. Türkiye'nin
kalkınma süreçleri, bu süreçlerde eğer Türkiye yolsuzluklar
içerisinde kurumsal olarak yüzen bir ülke olsaydı bugünkü
yatırımların hiçbir tanesi asla yapmazlardı. Şimdi biz bu kadar
mücadele ederken karşımıza yeni bir şekilde yeni versiyonlarıyla
yeni bir takım faktörlerle, ister siyasetin içinden, ister
bürokrasinin içinden, ister iş dünyasından, sivil toplumdan nereden
olursa olsun, eğer baş göstermişse baş göstermeye yüz tutmuşsa biz
o başı ezeriz. Toplumu, ülkenin geleceğini tahrip eden bir yanlış
işin baş göstermesine asla izin veremeyiz."
"HALK BANKASI'NIN BU KİŞİNİN ÜZERİNDEN YOK EDİLMEYE ÇALIŞILMASINA
İZİN VERMEYİZ"
Halk Bankası Genel Müdürü'nün evinde ele geçirilen para ve ardından
tutuklanmasıyla ilgili de konuşan
Ergün, şunları kaydetti: "Başka bir şeye daha izin veremeyiz.
Türkiye'de her şey hukuk içinde olacak. Suçlarla şahsiliği esastır.
Halk Bankası Genel Müdürü suç işlemiş olabilir mi, bilmiyoruz
şuanda bir takım iddialar var. Doğruluğunu kabul etsek bile, bir
müddet sonra doğruluğunu ortaya çıksa bile suçu şahsiliği üzerinde
durmak lazım. Halk Bankası kurumsal olarak bu kişinin üzerinden yok
edilmeye, tahrip edilmeye çalışılırsa, birileri bunu planlarsa,
bunu yürütürse, buna rıza gösterelim mi? Türkiye'nin uluslararası
ekonomik aktör haline gelmiş olan bir kurumunu bir kişinin iddia
edilen kusurları yüzünden bir operasyona maruz kalmasına nasıl
müsaade edilebilir. Bu kurum ulusal veya uluslararası bir
yolsuzluğun merkezi olan bir kurum mu? Hayır değil. Ama
oluşturulmak istenen atmosfer eğer böyleyse bu istikamete doğru
gidiyorsa o zaman bu işte bir yanlış yok mu? Bu yanlışa dur demek,
on unla da mücadele etmek lazım. Eğer içeride veya dışarıda bir
takım kişisel iddia edilen hatalarla, Türkiye'nin kurumlarını
hükümetinin varlığını, Türkiye'nin istikrar ve güvenini tahrip
edecek teşebbüslere dönüşüyorsa onu da devletin içinden söküp atmak
bizim görevimizdir. Ülkenin geleceğini adına böyle bir şey olmaz?
Bunlar kabul edilebilir şeyler değildir."
"BİR TÜRKİYE VAR"
Ergün, herkesin fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini belirterek,
"Herkes fabrika ayarlarına geri dönmesi lazım. Kişilerin,
kurumların, sivil toplum örgütlerinin, cemaatlerin, tarikatların,
yapıların ne derseniz deyin. Herkes ayarına bir baksın. Herkes
fabrika ayarlarına bir geri dönsün. Çünkü başka bir ülkemiz yok.
Bir Türkiye var, bizim Türkiyemiz, kimsenin başka bir yere gideceği
yok, bu Türkiye'yi hep birlikte güçlendirmemiz gerekiyor." dedi.
Ergün, Türkiye'nin engelleri aştığını ve tecrübe kazandığını ifade
ederek, "Bu saçları değirmeden ağırtmadık. Türkiye'nin saçı ağırdı
ama olgunlaştı. Un değil kafadakiler bir tecrübe." ifadelerini
kullandı.
CİHAN
Yorumlar