Bahçeli:Recep Tayyip Erdoğan artık bitmiştir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı şansının kalmadığını, siyasi ömrünün tükendiğini öne sürdü.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı şansının kalmadığını, siyasi
ömrünün tükendiğini öne sürdü. Bahçeli, “ Recep Tayyip Erdoğan
artık bitmiştir. Recep Tayyip Erdoğan yakın tarihte Türk siyasi
hayatından çekilmek mecburiyetinde kalacaktır." dedi.
Bahçeli, Gaziantep Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitingde
konuştu. Yerel seçimlerin ardından cumhurbaşkanlığı ve genel seçim
sürecinin başlayacağına dikkat çeken Bahçeli, “Bu süreç milli irade
olarak çok iyi değerlendirildiğinde, iyi yorumlandığında,
milletimizin kaderini belirleyecek bir süreç olacaktır. Bu süreç
aynı zamanda Türkiye’nin yeni yönetiminin belirleyicisi olacaktır.
Bu süreç, yeni bir yönetimin belirlenmesine işaret edecek ise onun
yol izini ortaya koyacaksa bunun anlamı, 51’le geldiğini söyleyen
AK Parti’ye, özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘Seni milli irade
getirdi ama artık kararını verdi. Milli irade sana güle güle’
diyor.” ifadelerini kullandı.Türkiye’nin çok kritik bir eşikte
olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Türkiye bir gerilim stratejisiyle,
kamplara bölünmek isteniyor, Türkiye çok nazik bir süreçte.
Türkiye’de gerilim yaşanıyor. Gerilim stratejisi gittikçe
yoğunlaştırılıyor. Ülke kamplara, ülke kaosa, ülke krize, ülke
çeteleşmeye doğru sürükleniyor. Bu konuda çok dikkatli olmak
gerekir.” açıklamasında bulundu.
“AKP, ACEMİ VE ACELECİ BİR DAVRANIŞLA TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE
KALKIŞTI”
Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milletin geçim darlığını,
fukaralığını, yoksulluğunu, diğer sorunları çözme kabiliyeti olan
bir siyasi iktidar olarak, milletimize vermiş olduğu desteğin
şuuruyla, ona verilecek olan teşekkürle, hizmet edeceği yerde,
belli dönem sonra milleti unutmuş, kendilerini öne çıkartarak,
acemi ve aceleci bir davranışla Türkiye’yi yönetmeye kalkmışlar.
Halkımızın kendilerine desteğini şımararak,’Bizim karizmatik
özelliğimizle millet bize yöneldi’ diyerek, kendi hanesine yazmak
suretiyle, destek verenleri unutmuş, bir başka yerlere doğru yelken
açmıştır. Öncelikle Milli Görüş'ten geldiklerini söylerken, onun
gömleğini çıkardıklarını, daha sonra bir başka gömlek giyerek
Türkiye’yi değişime ve dönüşüme götüreceklerini söylemişlerdir.
İşte bu kırılma noktası aynı zamanda Adalet ve Kalkınma
Partisi’yle, Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış bir istikamete
yönelmesine vesile olmuştur. AKP, yasamada ben varım, yürütmede ben
varım, öyleyse yargıda da ben olacağım diyerek, yargıyı kuşatmak,
yargıyı siyasallaştırmak, arkasından da yargıya yapılmış olan yasa
değişiklikleriyle AKP’lileştirmekle, kendisine bir zırh oluşturmuş
ve tek adamlığa oynayarak kendisini bir parti devleti şeklinde
şekillendirmek suretiyle diktatörlüğe doğru heveslendirmiştir.”
şeklinde konuştu.
“BAŞBAKAN ŞİMDİ DE TWİTTER KUŞLARIYLA UĞRAŞIYOR”
Türkiye’de işsizlik kadar ve bunun gibi ağır bir sosyal hastalık
yanında yeni bir sosyal hastalık ve toplumsal hastalığın ortaya
çıktığını kaydeden Bahçeli, şunları söyledi: “Her ülkede siyasiler
başta olmak üzere, devletten iş alarak hayatlarını devam ettirmek
isteyen işadamları olmak üzere, yolsuzluk ve rüşvete önemli eğilim
gösterir. Bunlar 3-5 kuruş daha fazla kazanayım derken, Türkiye’yi
toplumsal bir hastalığa sokarlar. Bu hastalık çürütücüdür, bu
hastalık kemiricidir, bu hastalık devleti çökertici bir
hastalıktır. Bu hastalığın adı, yolsuzluk ve rüşvet demektir. Sayın
Başbakan yoksulluğu ortadan kaldıracağım, yolsuzlukla mücadele
edeceğim, yasakları ortadan kaldıracağım diyerek, 3Y ile kendine
bir politika çizdiğini söylüyor. Ama bunların hiçbirini yapmıyor.
Yoksulluk 44 milyona ulaşmış. Yolsuzluk ve rüşvetin ne kadara
ulaşacağı, eğer adalet başlar ise Recep Tayyip Erdoğan görecek
hepsini. Şimdi de kalkmış, yasaklarla uğraşıyor. Yasağı
kaldırıyorum derken, yasakları getiriyor. Şimdi, Twitter kuşlarıyla
uğraşıyor. Neymiş, kendisine yapılan haksızlıkları, kendisine
yapılan iftiraları ortadan kaldıracakmış. Ne kadar yasak getirirsen
getir, ne kadar komplo dersen de, ne kadar montaj dersen de
yolsuzluk ve rüşvet halkın arasına yayılmış, bir ayakkabı kutusuna
kafayı takmış. O ayakkabı kutusunda ayakkabı mı var yoksa 4,5
milyon dolar mı var, onu merak ediyor millet.”
“BAKAN ÇOCUKLARININ KASA VE PARA SAYMA MAKİNESİ HOBİLERİ OLMUŞ”
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna da değinen Bahçeli,
konuşmasını şöyle sürdürdü: İran’dan bir şarlatan gelmiş, 4 tane
bakanın çocuğunu kafeslemiş, onun üzerinden bakanlara iş takibi
yapıyor, en son hesaplara göre en azından 17 Aralık’taki hesaba
göre 187 milyon TL yolsuzluk ve rüşveti 4 bakana dağıtmış. Şimdi de
bakan çocuklarında bir para sayma makinesi alışkanlık haline
getirmiş. Eskiden bakan çocukları pul biriktirirdi, eskiden buna
benzer hobileri olurdu. Şimdi bakan çocuklarında öyle bir hastalık
başlamış ki, kasa ve para sayma makinesi hobileri olmuş. Bu
yetmiyor. Bir de havuz meselesi var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan
krize girmiş bir medya ve bir gazeteyi elde etmek üzere,kendisi
iktidarı döneminde palazlanmış, haramla beslenmiş, zenginleşmiş,
işadamlarına haber gönderiyor. Diyor ki; bir havuz oluştursunlar,
filan, filan, filan, 100 milyon dolar oraya koysun. Toplam havuzda
oluşan 630 milyon dolar. 630 milyon dolar az para değil. Bu parayla
Sayın Başbakan’a soruyorlar. Bu havuz neyin nesi? Bazı işadamları
bunların üzerinde duruyorlar. Ne diyorsunuz? ‘Onlar istikrarlı
işadamlarıdır. Havuza da girse, ıslanmazlar’ Bunların kim olduğunu
biliyorsunuz? En azından AKP’nin yöneticileri bilir.” Başbakan
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı şansının kalmadığını da aktaran
Bahçeli, siyasi ömrünün de tükendiğini öne sürerek, “ Recep Tayyip
Erdoğan artık bitmiştir. Recep Tayyip Erdoğan yakın tarihte Türk
siyasi hayatından çekilmek mecburiyetinde kalacaktır. Başbakan
olmak artık onun için mümkün değil, ama Cumhurbaşkanı olma şansı da
kalmamıştır Çankaya yokuşunu sırtındaki yolsuzluk ve rüşvet
ağırlığıyla çıkamaz artık." değerlendirmesini yaptı.
“TOPLUMU KIŞKIRTAN AJAN VE PROVOKATÖRLERE ALET OLMAYACAĞIZ”
Konuşmasında, kargaşaya, toplumu kışkırtan ajan ve provokatörlere
alet olamayacaklarını da vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: “ Bu
ülke bizimdir, bizim kalmamalıdır. Öyleyse bugünkü Recep Tayyip
Erdoğan kendi kendine hesap soramıyorsa; onun hesabını millet
iradesi sormalıdır. Millet iradesi bu hesabı yargı yoluyla
sormalıdır. Ama yargı yoluyla hesap sorulabilmesi için bugünkü
iktidardan kurtulmak gerekiyor. Nasıl? demokrasi içinde,
seçimlerle. En yakın seçim 30 Mart'ta. Öyleyse 30 Mart'ta belediye
başkanını seçeceğiz ama iktidar değişikliği için de oy kaymasına
uğrayacak, gittikçe oy kaybedecek. Ya neden oy kaybettiğini
söyleyecek, ya da yüce divana gitmekten başka çaresi olmayacaktır.
O sebepten dolayı sandıkla sokak arasında bir tercihte bulunmak
lazım. Sokağı hareketlendirerek kavga, kamplaşma, cephelere sokarak
birbirimizi kıydırmaya kimse teşebbüs etmemeli, bunlara
kapılmamalıyız. Sandığa güvenerek yanımıza evlatlarımızı da alarak
30 Mart'ta oylarımızı kullanmalıyız ve siyasi iktidara ders verecek
oy azalmasını sağlamalıyız. Bunu yaparken özellikle söylüyorum. Son
günlerde bazı kışkırtmalarla toplumda özellikle gençlerimizi
yanlışlara çekmek isteyenler var. MHP ve ülkücüler üzerinde oyun
oynanıyor. Çünkü ülkücü hareketin güçlenmesinden çekiniyorlar."
CİHAN
Yorumlar