Bahçeli: Oy alırken 'al ananı da git' demiyordun
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kimseyi benimsemeyen ve senenin yarısında Türkiye'de diğer yarısında da yurt dışında olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'güç çılgınlığı' ile yoldan çıktığını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kimseyi benimsemeyen ve
senenin yarısında Türkiye'de diğer yarısında da yurt dışında olan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'güç çılgınlığı' ile yoldan
çıktığını söyledi. Başbakan'ın, Mersin'de 'Sıkıntımız büyük, anamız
ağladı.' diyen çiftçiye 'Al ananı da git.' dediğini hatırlatan
Bahçeli, "Bunu oy alırken söylemiyordun." diye eleştirdi.
Samsun'un Bafra ilçesinde partisince düzenlenen açık hava
mitinginde Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Sorumlu siyaset anlayışı
gereği uyarı görevini yerine getirdiklerini kaydeden Bahçeli,
gidişatın iyi olmadığını ifade etti. Başbakan'ın Mersin'de
"Sıkıntımız büyük, anamız ağladı." diyen çiftçiye "Al ananı da
git." dediğini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bunu oy
alırken söylemiyordun. O fakirleşse iki nohut, fasulye kömürle
nasıl aldatayım da kendime oy verdireyim diye uğraşıyorsun. Hangi
partiden olursak olalım bu ülke bizim. Bu millet büyük bir millet,
hepimiz evladıyız. Bunlara dikkat etmek lazım. Gidişat iyi değil
vatandaşlarım. Uyarmak bizim görevimizdir. Siyaset yolumuzda
milletimizle beraber olmak, onları uyarmak da görevimizdir. Oy
verirsin vermezsin ama biz uyarma görevini yapmak
mecburiyetindeyiz. Memur dertleniyor, 'oy verdik sana' diyor,
'vermeseydin' diyor. Bilmem ne diyor ne diyor."
Aradan geçen zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın güç
çılgınlığı ile yoldan çıktığını ve kimseyi benimsemediğini ifade
eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Senenin yarısı Türkiye'de yarısı
başka ülkelerde. Orta Asya'ya çok nadir gitti. Ama Ortadoğu'da önce
resimleri, sonra kendisi, arkasından fotoğrafları, Gazze bilmem
Filistin derken Ortadoğu'nun her tarafında güya 'padişah' ve
'sultan' özellikleriyle bir büyük propagandanın altında kaldı. Ve
bu da Ortadoğu büyük projesinin eş başkanı olarak bu görevi
üstlendi. Kendisine bir misyon yükledi; neymiş bu eşbaşkanın
görevi? Demokrasi ve özgürlük getirmekmiş. Ortadoğu'da yeni bir
siyasi rejim oluşturmakmış. Şimdi Sayın Başbakan, Ortadoğu'nun ne
halde olduğunu biliyor musun? Haydi şimdi Mısır'a, Suriye'ye,
Filistin'e ve Tunus'a git. Bir Arap Baharı aldatmacasıyla kan gölü
oldu, yolsuzluk ve rüşvet ayyuka çıktı. Binali Tunus'ta yolsuzluk
ve rüşvetten dolayı kaçmak zorunda kaldı. Mısır'da Hüsnü Mübarek
yolsuzluk ve rüşvetten dolayı müebbet ceza aldı. Suriye'de karma
karışık ilişkiler ve savaş var. 130 bin insan hayatını kaybetmiş, 2
milyon insan Suriye'yi terk etmiş, 700 bini, hala arkası geliyor,
Türkiye'ye sığınmış. Türkiye'de bu kadar işsizimiz, açımız,
kimsesizimiz varken bir de Suriye'den gelenlerle uğraşıyoruz.
İnsanlık olarak da bunu yapmak zorundayız. Fakat bunların hepsi
yanlış politikalardan dolayı oldu."
"O ZAMANLAR KASIMPAŞA'DA KISA PANTULLA GEZİYORDUN"
Başbakan'ın muhalefet partilerini küçümsediğini, kendi partilerine
de 'yavru muhalefet' dediğini hatırlatan Bahçeli, "MHP 8-9 Şubat
2014'de 45. yıl dönümünü kutladı. Bu nasıl yavru? 45 yıl Türk
siyasi hayatında var, her türlü mağduriyeti, mahkumiyeti, çileyi,
işkenceyi çeken bir siyasi partide yavruluk kalır mı? MHP Türk
siyasi hayatına girdiğinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sen mahalle
arkalarında Kasımpaşa'da top koşturuyordun, kısa pantulla
geziyordun sen. Şimdi kalkıp da MHP'ye nasıl yavru diyorsun. Sana
milletimiz bir destek vermiş, iktidar olmuşsun. Peki bu destek
kaybolduktan sonra sen hala daha 'uzun adam' diye mi tanınacaksın
bu memlekette?" diye sordu. AK Parti'ye oy veren vatandaşlardan
Başbakan Erdoğan'ı uyarmasını isteyen Bahçeli, gidişatın iyi
olmadığını ve felakete götürdüğünü kaydetti.
Ukrayna'da yaşanan
yolsuzluk olaylarına da değinen Bahçeli, "Ukrayna'da
yolsuzluklardan dolayı iktidarla muhalefet unsurları 15 günde
çatışmaya girdi, iktidar 86 kişiyi katletti, halk ayaklandı, sarayı
bastı, adamı Ruslar zor kaçırdı. Böyle durumlar oluyor dünyada. Bu
gibi durumlar Türkiye'de yaşanmasın. Biz bin yıllık kardeşliğimizi
bozmayalım. Birbirimize saygılı olalım. İç çatışmayla,
ayaklanmalarla PKK'ya da fırsat verecek hatalara düşmeyelim. Biz
inandığımız yolda gidebilmek için demokrasi ve seçim yoluyla
geleceğimizi belirlemeliyiz. Onun için bugün uyarın, uyarıdan
anlarsa anladı, kendine çekidüzen verir. Anlamazsa bildiği gibi
gider. Ondan sonrası da kendisinindir artık. Söylenecek bir söz
kalmaz. Ama yolsuzluk ve rüşvetle AKP'nin bir avuç yöneticisinden
bu millet hesap soracaktır. 2015 yılına kadar, sabırla ne
yapıyorsan yap. 2015 yılı 12 Haziran'ına kadar geldiğin gibi
gideceksin Recep ağa hiç merak etme. Abbas yolcudur." şeklinde
konuştu. CİHAN
Yorumlar