Bahçeli: Halk, 30 Mart'ta iktidara '4A'nın dersini vermeli
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’ de açlık, asayişsizlik, ahlaksızlık ve adaletsizlik gibi '4A’nın hakim olduğunu belirterek, halkın iktidara ders vermesi açısından 30 Mart'ın önemli olduğunu söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Türkiye’ de açlık, asayişsizlik, ahlaksızlık ve adaletsizlik gibi
'4A’nın hakim olduğunu belirterek, halkın iktidara ders vermesi
açısından 30 Mart'ın önemli olduğunu söyledi.
Seçim çalışmalarına katılmak üzere Nevşehir’in Avanos ilçesine
bağlı Topaklı beldesine gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çok
sayıda partili tarafından karşılandı. Daha sonra Nevşehir’in
Kozaklı ilçesine geçerek seçim bürosunun açılışını yapan MHP lideri
burada vatandaşlara seslendi. Türkiye’nin son yıllarda karşı
karşıya kaldığı siyasi ve sosyal sorunların önümüzdeki süreçlerde
gerçekleştirilecek 3 seçime farklı anlamlar kattığını ifade eden
Bahçeli, “Ülkenin karşı karşıya kaldığı siyasi ve sosyal sorunlar,
mahalli idareler seçimlerine çok daha farklı anlam yüklemektedir.
30 Mart seçimleri böyle bir ortamda yapılıyor, bu bakımdan hangi
partiden olursak olalım bu seçimleri önemsemeliyiz. Bu seçimlerin
sonuçlarını yakın bir siyasi tarihimizde nasıl bir gelecek
belirleyeceğini hep birlikte düşünmeliyiz. Çünkü 30 Mart seçimleri,
hemen arkasından 28 Ağustos'ta cumhurbaşkanlığı ve en son 12
Haziran 2015 tarihinde 25. Dönem Milletvekilliği Seçimleri
yapılacaktır. Bu seçimlerde eğer halkımız 'Hepimiz mutlu ve
huzurluyuz’ diyorlarsa, o zaman Recep Tayyip Erdoğan ile ‘Beraber
yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda’ diyebilirler
ve 30 Mart'ta oylarını verebilirler." diye konuştu.
"Ama biz çok şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Halkımız bu
değişimi görebilmiş ise sorun yok, ama olmamışsa o zaman milletçe
düşüneceğiz." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peki bu
iktidar sorunlarımızı çözemedi, refahı artıramadı, 11 yıldır bu
ülkede ne yaptı diye sorduğumuzda bu sorunun cevabını bulmamız
lazım. AK Parti millete hangi hizmetleri sundu. Erdoğan, önemli
yatırımların yapıldığını söylüyor. TOKİ aracılığıyla büyük
toplantılar düzenliyor, taşınan insanlarla kalabalıklar
oluşturuyor, sabahtan akşama kadar bunu medyada ortaya
koyuyor.”
"CİNNET OLAYLARI ARTTI"
Türkiye’de son yıllarda cinnet olaylarının çoğaldığına dikkat çeken
Bahçeli, “Ülkemizde açlık var, ülkemizde asayişsizlik var,
ahlaksızlık var, ülkemizde bir adaletsizlik var. Yani '4 A'
geçerli. Öbür tarafta yoksulluk, yabancılaşma yozlaşma hakim. Kimse
bana itiraz edemez, etmeye de hakkı yok. Kadına şiddetin bu denli
arttığı bir ülke gördünüz mü? Gazetelerin birinci ve üçüncü
sayfalarına baktığınızda bunu görebiliyoruz. Evin reisi birden bire
cinnet geçirip katliam yaptığının bu denli yaygın olduğu bir ülke
gördünüz mü? Eğer Türkiye iddia edildiği sosyal yönden barış, huzur
ve ekonomik yönden önemli sorunlarını çözmüş olsa toplumda bu
sağlıksız durumlar ortaya çıkabilir mi?" diye sordu.
"DEVLETİN OTORİTESİ ORTAYA KONULAMIYOR"
PKK tarafından 2014 yılının özerklik yılı olarak ilan edildiğini
dile getiren Bahçeli, halen Türkiye’de 15 kentin bu noktada
bulunduğunu ileri sürdü. Bahçeli şöyle konuştu: “Türkiye,
bölünmenin eşiğine getirilmiştir. 2014 yılı PKK tarafından özerklik
yılı olarak ilan ediliyor. Şimdi Güneydoğu Anadolu’da her gün
olaylar oluyor. Analar ağlamasın diyorlar, hepimiz katılıyoruz,
analar ağlamasın ama şimdi Hakkari’de vali var, devlet yok,
ilçelerde kaymakam var, devlet yok. Böylelikle her gün olaylar
oluyor, bu olaylara herhangi bir tedbir almazsanız, önüne
geçmezseniz, devletin otoritesini ortaya koymazsanız, orada hiçbir
müdahale olmayınca hiçbir olay olmamış gibi algılanır, hiçbir
anamızın ağlaması da söz konusu olmaz. İnşallah olaylar olmasın,
ama orada devlet elden gidiyor. Türkiye’nin 15 ilinde özerk yönetim
aynen Suriye’de olduğu gibi ilan ediliyor, buraya dikkatinizi
çekiyorum. Hangi partiden olursak olalım bizim birinci görevimiz
birlikte ve bir arada bin yıllık kardeşliğin hukukunu koruyarak
yaşamak olmalı, toprağımızı ve bütünlüğümüzü korumak olmalı.
Suriye’de olayları gördünüz, orada Batı Kürdistan Özerk Yönetimi 3
kanton şeklinde oluştu. Irak’ta Barzani, Kuzey Kürdistan, yani
buraya göre değerlendirirseniz Irak’ın kuzeyi ama Türkiye’nin
güneyidir. Orada özerk bir yönetim oluştu. Oradaki peşmerge reisi
Diyarbakır’da bir devlet başkanı gibi kırmızı halılarda
karşılanıyor ve beraber şarkılar söyleniyor, arkasından da Kuzey
Kürdistanlılara Türkiye tanıtımı yapılıyor, böyle bir rezalet
olabilir mi? Şimdi de kalkmışlar PKK'yı cesaretlendirerek, Oslo’dan
başlayan İmralı canisi ile ahbap çavuş ilişkisi ile Türkiye öyle
bir noktaya geldi ki ‘2014 yılında özerk yönetim oluşturacağız, bu
gelişmeye engel olursanız bugüne kadar 50 bin kişi öldü, 500 bin
kişi de ölebilir diye tehdit ediyor’, şu ahlaksızlığa bakın.”
ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ YOLSUZLUK VE RÜŞVET"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına değinen Devlet Bahçeli, "Bundan
64 gün önce 17 Aralık sabahı, 5 Ekim 2012 tarihinde başlatılmış
olan bir sorgulamanın müdahalesi oldu. Savcı ve kolluk
kuvvetlerimiz imar, kamu ihalesine fesat karıştırmak, kara para
aklamak ve altın kaçakçılığı gibi suçlardan 41 kişiyi tutukladı.
Bunların içindeki 4 bakanın çocuğu bir bankanın genel müdürü bazı
işadamları tutuklandı. 64 gün oldu, Sayın Recep Tayyip Erdoğan
başta olmak üzere tüm siyasi partilerin gündemi bu. TV’ye
bakıyorsunuz, yeni bir haber ve yeni tartışma, tartışmanın seviyesi
de düşüyor. Siyasi üslupta kullanmayacağı sözünü bir kenara bırakın
kahvehanede sohbet edenlerin ağzına yakışmayacak sözler siyaseten
kullanılır hale geldi. Böyle bir durum karşısında Türkiye’nin
gündemi 64 günden beri yolsuzluk ve rüşvet sorgulaması. Bu
sorgulama halen devam ediyor. Olmadık şeyler oluyor savcılar
kıyılıyor. 8 bini aşkın emniyet mensubu görevden alındı veya yer
değiştirildi. Bunlar içerisinde emniyet müdürü, şube müdürü ve
polis kardeşlerimiz var, yani Güneydoğu Anadolu’ya gönderiyorsun,
orada mücadele veriyorlar. Şırnak’ta, Cizre’de polisten başka
devletin bir yetkilisini görebiliyorsun. Bu zahmeti çeken
insanımız, yolsuzluk ve rüşvetin üzerine giderken güneydoğuda
ülkesi adına görevini yerine getirirken, bunları niye görevden
alıyorsun, niye dağıtıyorsun, niye sorguluyorsun? Türkiye’de bir
banka müdürünün evinde ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar para
bulunabilir mi? Bu nasıl nasıl ayakkabı kutusudur?" şeklinde
konuştu. CİHAN
Yorumlar