Bahçeli: DHKP-C-MHP ilişkisini yargıda ispatlayamazsan şerefsizin ta kendisisin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Aksaray’da 'MHP ve DHKP-C'nin aynı safta olduğunu' belirterek, ‘ittifak yapıyorlar’ sözlerine çok sert tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli: DHKP-C-MHP ilişkisini yargıda ispatlayamazsan şerefsizin ta kendisisin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Aksaray’da 'MHP ve DHKP-C'nin aynı safta olduğunu' belirterek, ‘ittifak yapıyorlar’ sözlerine çok sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Şerefsizlik yarışında hep kaybettin Sayın Başbakan. Şimdi yeni bir şerefsizlik yarışına giriyorsun. DHKP-C ile MHP’nin arasındaki ilişkiyi kurup yargı önünde ispatlayamazsan şerefsizin ta kendisisin. Biz DHKP-C’nin ne olduğunu biliriz. Kimin kurduğunu, ne maksatla kurulduğunu, kimin denetiminde olduğunu da bilenlerdeniz. Sen kalkıp şimdi MHP ile DHKP-C’yi iş birlikçikle suçluyorsun. Televizyonda oğlunla geçen konuşmayı montaja bağlıyorsun. Bu geriye düşmüş zekânla DHKP-C ile MHP’yi de montajlayıp halkı mı kandıracaksın?” dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında Afyonkarahisar’da halka seslenen Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan'a "Artık bittin” diye seslendi. Erdoğan’ın kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Siyasi ömrün tükendi. Yolsuzluk ve rüşvetin altında kalacaksın. Kime ne iftira ediyorsan kime ne şekilde saldırıyorsan hepsinin de hesabını vereceksin. Kendine dikkat et. Kendine çekidüzen vermelidir. Mümkün olduğu kadar az konuşmalıdır. Danışanlarını gözden geçirmelidir. Bunun sonu iyi değil. Bu böyle ateşle oynuyor ki yolsuzluk ve rüşvetin üzerini örtebilmek, demokratik açılım zırvasıyla Türkiye’yi bölmeye yönelik ihanet yolunu açmanın hesabını vermekten korktuğu için şimdiden bazı olaylara ajan provokatörleri de kullanmak suretiyle Türkiye’yi kışkırtıyor. Türkiye’de gündemi unutturmaya çalışan davranışlar içinde bulunuyor.” diye konuştu.

Bazı ölüm olaylarının yaşandığını, milletin ders çıkarması gerektiğini ifade eden Bahçeli, Erdoğan’ın tahrik ederek kendisini kurtarmaya çalıştığını söyledi. Başbakan'a "Bu yol dipsiz bir kuyudur. Buraya bir düştün mü çıkma şansın hiç yoktur." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Sen bunlardan vazgeç, sen bu milletten daha zeki değilsin. Senin eylem kabiliyetin yok. Senin bal, kaymak yeme kabiliyetin var. Senin haksız yere zenginleşerek dolaylı yoldan soyduğun zengin insanlar var."

Bahçeli, Başbakan'ın kurdurduğunu iddia ettiği ihale havuzlarıyla kendine gazete, televizyonlar aldığını ve bir algı oluşturma yöntemini seçtiğini anlattı.

“17 ARALIK'TA NİYE BU KADAR KOKTUN?”

17 Aralık operasyonuna değinen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Başbakan bir soru soruyorum; 17 Aralık günü bir savcının kolluk kuvvetlerine verdiği talimatla bazı kişilerin tutuklanması sonrası bilgi sana ulaştırıldığında birden panikleyerek oğlun Bilal’i aradın mı aramadın mı? Bu 41 kişinin içerisinde olanların sana yakınlık derecesi nedir? En iyi sen bilirsin. Bunların içinde bir belediye başkanı, bir banka genel müdürü, 4 tane bakanın çocukları var mı? Haramla beslenen işadamları var mı? Bunun içinde İran’dan gelen ne olduğu belirsiz şahıs var mı? 8 bin polisin, 28 valinin yerinin değiştirilmesinin ardından ne çabuk 74 günde tahliye edildiler. Neden bu kadar acele ettin? Bazı davalar hakim ve savcılar tarafından 6 -7 yıldır devam ederken, davaların gerekçesi 7 aydan beri yazılmamışken sen bunların hepsini birden 74 günde nasıl dışarıya alabildin?”

“Senin burada korkun neydi?” diye soran Bahçeli, şu ifadelere yer verdi: “Acaba bu İran’dan gelen kara para aklama ve altın kaçakçılığıyla nam salmış, bakan çocuklarını avucunun içine almış, rüşvet ve yolsuzlukla avucunun içine almış ve 4 bakanına da hizmet sunmuş bu kişi acaba içerdeyken sana bir haber mi gönderdi? ‘Beni kurtarmazsanız yakarım sizi mi dedi? Bunların da açıklığa kavuşması lazımdır. Ama esas sorulardan birisi şu; bir kriz yönetimi Başbakanlık'ta oluşturuldu mu? Bazı bakanlar ve danışmanlar birlikte, bu yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasından kurtulmak için bir algı yönetimi gibi bir yöntemi tercih ettin mi etmedin mi? Oğluyla bir konuşması var. Konuşma çok iğrenç, çok korkunç, çok rezil bir konuşma. Bir başbakana yakışmaz, bu ülkedeki hiç kimseye yakışmaz. Oğlu Bilal’e ‘evde bir şey bırakma sıfırla’ dediğinde neden korktun? Bir milyar dolar nereden geldi? Hayır işleri için mi, topladığın paralar mı, yoksa bir yerde söylediğin gibi ‘ben üç öğün balla kaymakla beslenirim’ diyordun… Türkiye’nin balını kaymağını sen mi yiyorsun?”

“MONTAJ LAFINI ÖĞRETMİŞLER"

Başbakan'ın komplo olaylarının ardında bir de montaj lafını ortaya attığını ifade eden Bahçeli, Başbakan'ın bütün konuşmaları reddettiğini, bunları örtmek için de bir kesimi hedef aldığını kaydetti. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuşma benim değil, bu bir montajdır diyor, ne varsa reddediyor. Başbakan nereye kadar reddedeceksin? Bir gün ortaya çıktığında ne yapacaksınız? İki tane kavram; komplo ve montaj diyeceksin diye öğretmişler. Sonra bunları bir grubun üzerine yıkacaksın? Bunu üzerine yıkarken de bazı kavramlar kullanacaksın. Bir başbakana yakışmaya ‘paralel devlet’ ne demek, Türkiye Cumhuriyeti tek millet tek devlettir. Bunlar senin yetkinde, ya kökünü kazırsın ya beraber olursun. Bunlar senin bileceğin iştir. Ama sen Türkiye’de herkesi kim komplo yapmışsa, kim montaj yapmışsa doğru yanlış araştırmadan bunlar ‘haşhaşi’ diyorsun, ‘bunlar hain’ diyorsun, ‘bunlar alçak’ diyorsun, sana yargı yoluyla darbe yapacaklarını söylüyorsun. Tam 88 günden bu yana bu milleti aldatıyorsun. Bu milleti kandırıyorsun, gerçeğini üzerine gitmiyorsun, hala da yolsuzluğun ve rüşvetin kimler tarafından nasıl yapıldığını bir türlü kabullenemiyorsun.”

Devlet Bahçeli, Başbakan’ın şimdi de kalkmış sosyal şiddet olaylarını tahrik ettiğini, sonra da bunlar üzerinden birilerini suçladığını dile getirdi. CİHAN

Yorumlar