Bahçeli: Bilal havada karada ne varsa almış şimdi de denizdeki adalara yönelmiş
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın gözünün doymadığını belirterek "Allah bağışlasın.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın gözünün doymadığını belirterek
"Allah bağışlasın. Eğer bunların hepsi doğruysa gözü doymamış bir
Bilal var. Karada, havada ne varsa almış şimdi de denizdeki adalara
yönelmiş. Bu iktidar Türkiye'yi yönetemez, bu ülkeyi felakete
sürüklüyor. Sevgili gençler diktatör olanlar kimler sonları ne
olmuş bir internete girin bakın. Bunun sonu yok. Demokrasi
içerisinde bir çözüm bulmazsak diğer ülkelerdeki halk ayaklanmaları
ile karşı karşıya kalır, bunlardan faydalanmak isteyenler olur."
dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği
Balıkesir'de vatandaşlara hitap etti. Öğlen saatlerinde karayolu
ile Susurluk'tan şehre gelen Bahçeli, Balıkesir Belediyesi'ni
ziyaret etti. Başkan İsmail Ok ve partililer tarafından karşılanan
Bahçeli, kısa bir süre belediye binasında dinlendi. Bahçeli'ye
Genel Başkan yardımcıları İsmet Büyükataman ve Şefkat Çetin eşlik
etti.
Daha sonra belediye tarafından kısmı yayalaştırma projesi
kapsamında yapımı tamamlanan Milli Kuvvetler Caddesi'ne geçen
Bahçeli ve beraberindekiler kurdele kesti. Ardından kürsüye çıkan
Bahçeli, toplanan kalabalığa hitap etti. Konuşmasında 17 Aralık
rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna değinen MHP Lideri, Başbakan
Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulundu.
Balıkesir'in 30 Mart seçimlerinde 30 büyükşehirden birisi olarak
gireceğini belirten Bahçeli, mevcut başkan ve başkan adayı İsmail
Ok'a destek istedi. 30 Mart tarihinden itibaren Türkiye'nin
geleceğini belirleyecek olan ve yeniden bir siyasi şekillenmeye
imkân ve fırsat verecek bir seçim sürecine gireceğini bildirdi.
Ülkenin 11 yılı aşkın süredir AKP tarafından yönetildiğini ifade
eden Bahçeli, bu konu üzerinde düşünülmesini istedi. 2002 yılının 3
Kasım tarihinden sonra Türkiye'de ekonomik yönden önemli sıkıntılar
olduğunu anlatan Bahçeli, "Hayat pahalılığı ve buna benzer
sıkıntıların derinleşmesi sonrası millet bir umut ve bir çıkış yolu
aradı. AKP'ye yöneldi ve büyük bir çoğunlukla halk desteğiyle AKP
TBMM'de temsil edildi. AKP yasama, yürütmede etkin rol oynadı.
Yargıyı kuşattı, yargıyı siyasallaştırdı ve yargıyı AKP'leştirmek
için mücadele verdi. Referandum ile bu imkana kavuştu. Anayasa
Mahkemesi'nin yapısı değiştirildi. Hâkim ve Savcılar Yüksek
Kurulu'nu oluşturarak hakim ve savcılara önemli görevler getirdi.
HSYK üzerinde etkisi olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan birçok
uygulamaları ile Türk milletinin yandaşları tarafından sevgilerini,
ancak Türk milletinin nefretini kazanmıştır." dedi.
Başbakan Erdoğan'ın iktidar gücünü medya üzerinde sürdürdüğüne
dikkat çeken Bahçeli, medyanın demokratik toplumlarda dördüncü
kuvvet olarak algılandığına işaret etti. "Var olan medyayı baskı
altına almış, kendisine yandaş yapmış ve bazılarını kendi
yandaşlarıyla kurdurarak medya sahibi olmuştur." diyen Bahçeli,
"Bunun en son örneği herhangi bir açıklamalarda Başbakan'ı üzen
ifadelerde 'Alo' demek yeterli olmuş ve onun karşılığında da 'Emrin
olur' olmuştu. Hangi partiden olursak olalım biz bu milletin
evlatlarıyız, bu ülkede yaşıyoruz. Siyasi kurumlar demokrasinin
vazgeçilmez unsurları. Onlara destek veren kişilerde aziz milletin
evlatlarıdır. Türkiye'de bazı uygulamalar son yıllarda gelişince
halkın desteği ile iktidara gelmiş olanlar sevgiyi ve gücü gördükçe
kerameti millette değil kendilerinde arıyorlar. Her şeyi ben
bilirim, her şeyi ben yaparım felsefesi ve davranış bozukluğuna
gitmektedir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan işte böyle bir hataya
düşmüştür. Milletin kendisine vermiş olduğu desteği yanlış anlamış
ve her şeyi ben yapıyorum, millet benim arkamdan geziyor, bana
padişah, sultan diyorlar hatta tek adam diyorlar diyerek güç
almıştır." diye konuştu.
"GÜÇ ÇILGINLIĞI ERDOĞAN'IN AYAKLARINI
YERDEN KESİYOR"
Başbakan Erdoğan'ın güç aldıkça kendisinden başkasını görmediğini
belirten Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: "Tek adam olarak
Türkiye'yi yönetmeye, demokrasiyi de istismar edip kötü davranışa
doğru yöneliyor. Bu güç çılgınlığı Recep Tayyip Erdoğan'ın
ayaklarını yerden kesmiş zaten onu ya havada, ya da havaalanında
görüyorsunuz. Bütün ülkeyi karıştıran, Türkiye'nin değerlerini
sarsan, değişim ve dönüşüm safsatası ile Türkiye'yi farklı
noktalara dönüştüren demeçleri yandaş medya ile havada seyahat
ederken orada konuşuyor ertesi günde 'Alo' ile Türkiye'nin tüm
medyalarına yayılıyor. Böyle bir Türkiye nereye gidebilir? Böyle
Türkiye sonunda halk mutlu olabilir mi? Türkiye sosyal ve ekonomik
yönden önemli sorunlarla karşı karşıya."
Türkiye'nin dış odakların tehlikesi altında bulunduğunu, milli ve
manevi değerlerin tahrip edildiğini dile getiren MHP Lideri, milli
birliğin zedelendiğini, toplumsal dokunun açılmaya başlandığı
uyarısında bulundu. Türkiye'nin Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan
Diyarbakır ve Kandil'e kadar bir müzakere süreci içinde bölünmeye
getirildiğini ifade etti.
"ERDOĞAN YOLU HARAM VE KİRLİ BİR
YOLDUR"
Bahçeli, "Türkiye'de ne değer varsa ortadan kaldırılmaya
başlanmıştır. Şimdi kalkmış istiklal mücadelesinden bahsediyor. Sen
kimsin istiklal mücadelesinden bahsediyorsun. Bunun ilk mücadelesi
olan Kuvayi Milliye şehri olan Balıkesir'i bir anla. Onların
hizmetlerini inkar etme. 2002 yılında iç ve dış odakların
destekleri ile iktidar oldun. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy
vermiş kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın
birlikte yürüyelim şarkısına artık katılmayın ve inanmayın. O yol
kirli, o yol kara, o yol haram, o yol hırsız ve o yolun ne olduğu
belli değildir. 17 Aralık'tan bu yana Türkiye'de 75 gün geçti. 75
günden bu yana Başbakan'ın konuşmalarının hangisinde işsizin,
emeklinin, çiftinin, hayvancılıkla uğraşanların derdi ile ilgili
bir cümle vardır. 17 Aralık olayın üstünü örtmek için her türlü
yalan, dolanlar söyleniyor, devletin tüm imkanları bunun için
çalışıyor. Türkiye'de bir gerçeğin üstü kapatılmaya çalışılıyor."
ifadelerini kullandı.
Yolsuzluk ve rüşvetin çok büyük bir hastalık olduğuna dikkat çeken
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Bu toplumda yaygınlaşır ve kalıcı
olursa o toplum çürür ve devlet ise çöker. Hangi partiden olursak
olalım buna dikkat etmeliyiz. AKP'ye oy vermiş kardeşlerim bu
gerçeği görün, böyle bir şey olabilir mi? Geçenlerde çıkmış
grubunda konuşuyor baba-oğlun konuşmasını inkar ediyor. Bunu
anlatıyor. Oraya bir takım taşıma gençler getirilmiş,
milletvekilleri orada. Sayın Başbakan oğluyla olan muhabbeti
anlattıkça, onların montaj olduğunu söyledikçe Meclis'teki AKP'li
milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu elleri yarılırcasına
alkışlıyor, sen neyi alkışlıyorsun? Hırsızlığa destek mi
veriyorsun? Hırsızlığa ortak mısın? Yetimin, kimsesiz ve öksüzün
hakkını aramak için milletvekili oldun. 4 AKP beslemesi işadamının
hırsızlığını mı destekliyorsun? Böyle bir rezillik olmaz, böyle
rezilliğin sonu yoktur. Desteğinizi devam ettirirseniz güç
çılgınlığı Türkiye'yi zora sokar. AKP uyarılmalıdır. Recep Tayyip
Erdoğan'ın kendisine gelmesi sağlanmalıdır. Sözcüklerine dikkat
etmeli, hakaretten vazgeçmeli, yanlışı varsa onu düzeltmeli gayreti
içerisine girmelidir." diye konuştu.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna de değinen Bahçeli,
konuşmasına şöyle devam etti: "Bir yolsuzluk yapılmış, bir savcı
2012 yılında başlatmış olduğu bir soruşturmanın sonucuna doğru
gelmiş. 17 Aralık sabahı saat 06.30 ile 07.30 arasında operasyonu
başlatmış. Kolluk kuvvetlerine talimat verilmiş, 41 kişi
tutuklanmış. Bunların içinde belediye başkanları ve bürokratlar
var. 4 tane bakan ve onun çocukları var. İran'dan gelmiş bir uşak,
bakanları ve çocuklarını avucunun içine almış, rüşvet yolsuzlukla
geçimini sağlıyor. Kara para aklıyor, altın kaçakçılığı yapıyor.
Bunlar doğru veya yanlış, Türkiye Cumhuriyeti savcısı tarafından bu
operasyon başlatılmış mı? O zaman savcının davranışına saygı
duyması gereken, Başbakan hemen onu görevden alıyor. Sonra
savcılara kıyıyor, sonra 8 bini aşkın polis memurunun yerini
değiştiriyor."
"YETİMİN-ÖKSÜZÜN HAKKINI GASP EDENLERE
BAKIN"
Başbakan'ın operasyonu desteklemesi gerektiği yerde kendisine
komplo kurulduğunu anlattığını belirten Bahçeli, "Televizyonlara
çıkıp rüşvet ve yolsuzluğun üstünü örtmeye gerek var mı? Başbakan
bu sana yakışır mı? Bu senin görevin mi? Ama anlaşılıyor korku
bacayı sarmış. 17 Aralık'tan sonra bir savcı çıkmış, ikinci dalga
olarak bir iddianame hazırlamış. İddianamenin uygulanması için
kolluk kuvvetlerine talimat vermiş ve bunu uygulamıyor. Bundan
rahatsız olan sayın savcı adliye önünde bir basın bildirisi
dağıtıyor. Hemen Başbakan bu savcıyı görevden aldığı gibi, üslup
bozukluğu ile savcıya hakaret ediyor ve televizyonlarda bas bas
bağırıyor. Bu savcının iddianamesinde kimler varmış kimler.
Savcının iddianamesini al millete oku içinde kimler var. Kimler var
Yasin El Kadı, Usame Kutup, Bilal Erdoğan var. Kimler var? AKP
döneminde büyük ihalelerle zenginliklerine zenginlik katmış zavallı
işadamları var. İşadamlarının bir tanesine AKP, ATV ve Sabah
gazetesini aldırmak için talimat gönderiyor ve 'Bir havuz
oluşturun' diyor. Havuzda oluşturulan para 630 milyon dolar. Bu
parayla Balıkesir'de hizmet olsa işsizlik kalmaz. Güç alanını
genişletmek için yeni bir medya sektörüne egemen olmak için dış
sevdiklerinden aldığı paralarla bunu şekillendirmeye çalışıyor. Şu
ilik sömürenlere bakın, yetimin-öksüzün hakkını gasp edenlere
bakın. Birisi Başbakan'a diyor ki Sayın Başbakan bir havuzda 630
milyar doların toplandığı söyleniyor diyor. Başbakan da o havuzda
işadamları havuza girselerdi ıslanmazlar diyor. Havuzda su yoksa
kim ıslanacak? Havuzun ağzına kadar yeşil Amerikan dolarını
doldurmuşsan oraya giren ıslanır mı? Sanki Balıkesir'in Dursunbey
yöresindeki Yörükler gibi koyun yününden döşek yapmış da oraya
koymuş. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?"
"MONTAJ OLDUĞUNA UZMANLAR KARAR VERSİN"
Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia
edilen ses kaydı hakkında montaj dediğini, bunun montaj olup
olmadığını Başbakan'ın söylemesinin yetmeyeceğini bunu teknoloji
işiyle uğraşanların söylemesi gerektiğini dile getiren Bahçeli,
"Bunların hiçbirine aldırmıyorsun bana montaj yaptılar diyorsun.
Kimi kandırıyorsun? Esas Balıkesir'de yaptığın miting montajdır,
buradaki konuşmaların dublajdır gerçeği anlatmıyor. Sen TOKİ'ye
talimat vereceksin şu mütevazi de konuşmaya bak, bir de o şatafatlı
kürsüde konuşmaya bak. Esas montajı sen yapıyorsun. Bir kalabalık
var eski dönemdeki kalabalığı üst üste koyuyorsun. Senin sesinden
montaj oluyor da kalabalıktan niye montaj olmasın. Türkiye'de AKP
ülkeyi yönetemez hale geldi. AKP'nin içinde Başbakan çok büyük
rüşvet ve yolsuzluklarla karşı karşıya gelmiştir. Başbakan'ın Bilal
diye bir çocuğu var. Allah bağışlasın. Eğer bunların hepsi doğruysa
gözü doymamış bir Bilal var. Karada, havada ne varsa almış şimdi de
denizdeki adalara yönelmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin Türkiye'yi yönetemeyeceğini ve ülkeyi felakete
sürüklediğine işaret eden Bahçeli, gençlere seslenerek,
diktatörlerin kimler olduğunu ve sonlarının ne olduğunu öğrenmeleri
için internete bakmalarını istedi. Bahçeli, "Bunun sonu yok.
Demokrasi içerisinde bir çözüm bulmazsak diğer ülkelerdeki halk
ayaklanmaları ile karşı karşıya kalır, bunlardan faydalanmak
isteyenler olur, işte PKK ortalık karışsa da Kuzey Kürdistan'ı
kurayım diyor. Kardeşleri birbirine düşüremeyiz. 18 yaşında oy
verme çağına giriyorsunuz. 25 yaşında seçilme hakkına sahipsiniz.
Bugün birçok siyasi partinin oylarından daha yüksek bir potansiyel
var. Sokağa düşmeyin, sokak kışkırtmasına girmeyin, sokaklar
kanlıdır, sokaklar kirlidir. Sokaklar karmakarışıktır. Sokakların
ne olduğu bilinmez tinercilerden ajan provokatörlüğünden herkes
var. Taşı kime atarsanız atın ama esnafa niye atıyorsunuz. Eğer
esnafın camına taş at diyen haindir. Taş atacağınız yerde sandığa
gidip mührünüzü vurun ama AKP'ye teğet geçin. Bu defa millet AKP'ye
teğet geç ve pusulanın en sonunda 3 hilal var. 3 hilal 30 Mart'tan
2015'e kadar iktidara yürüyecektir."
Daha sonra Milli Kuvvetler Caddesi boyunca yürüyerek vatandaşlarla
selamlaşan Bahçeli, İvrindi ilçesine hareket etti. CİHAN
Yorumlar