Bahçeli: Başbakan Yüce Divan'ın önünü kapatmak için her türlü yolu deniyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık’ta gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından Yüce Divan’ın önünü kapatmak için her türlü yolu denediğini söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 17
Aralık’ta gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından
Yüce Divan’ın önünü kapatmak için her türlü yolu denediğini
söyledi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bursa’nın Orhangazi ilçesinde partisinin
ilçe teşkilatı tarafından Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen Aday
Tanıtım Toplantısı’na katıldı. İşadamı Mehmet Topçu’yu Orhangazi
Belediye başkan adayı olarak açıklayan Bahçeli, Orhangazililerden
destek istedi. Bin 396 seçim çevresinde seçimlere katıldıklarını
ifade eden Bahçeli, hazırlıkları çok önceden başlattıklarını
kaydetti.
Bahçeli, şöyle konuştu: “MHP kucaklayabildiği değerli
şahsiyetlerle, kendi bünyesinden yetiştirdiği değerli kadrolarla
bin 396 seçim çevresinde tek başına seçimlere katılacaktır. Hiçbir
siyasi parti ile işbirliği yapmayacaktır. Bunu da mümkün
görmemekteyiz. Ancak, hangi siyasi partiden olursa olsun, bu
seçimde değerlendirmeleri ile MHP ile kucaklaşmak isteyen her vatan
evladını da buradan kucaklıyoruz. Onun için kapımız herkese
açıktır. MHP’nin büyük Türk konağında herkese yer vardır. O
sebepten Bursa’da büyükşehir ve ilçelerinde kendi adaylarımızla
katılıyoruz ve Mehmet Topçu Bey Orhangazi’de bizim zafer işaretimiz
olacaktır.”
Ülkeyi 11 yılı aşkın süredir AK Parti’nin yönettiğini hatırlatan
Bahçeli, şunları dile getirdi: “Ben yüzde 51 ile geldim, millet
beni tercih ediyor diyerek geriye kalan yüzde 49’u yok farz etmiş
ve muhalefete ile ana muhalefeti aşağılayarak iktidarını
sürdürmüştür. Hep yüzde 51’in ardına saklanmıştır. Yüzde 51 milli
iradeyi kandırmıştır. Göstermelik nohut fasulye ile fukaranın
gözünü boyamış ama kendisi yakınlarını, hanedanını beslemiştir.
Şimdi 30 Mart 11 yıllık bu siyasi iktidarın bütün çıplaklığı ile
milletin önüne çıkmasını sağlayacak olan tarihi bir seçim günüdür.
Bu seçimde açılım zırvasıyla milletin nalsı bölündüğünü, bu seçimde
aldatmaca ve kandırmacalarla milli ve manevi değerlere sahip
çıkıyoruz derken, bu milletin her türlü değerini tahrip eden,
andırın ortadan kaldıran, Ne Mutlu Türkum diyene sözünü ortadan
kaldırmaya çalışan iktidarın hesap günü olacaktır. Ama bu iktidarın
bu ülkenin insanlarını soymanın hesabını vereceği gün
olacaktır.”
"KORKUN YOKSA EVLADIN BİLAL’İ ELİNDEN TUT, YÜCE YARGININ ÖNÜNE ÇIK
HESAP VER"
“Demokratik açımlı zırvası ile milletimizi bölüyor” diyen Bahçeli,
şöyle devam etti: “Şimdi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvetle
mücadelenin başlangıcı olmuştur. 17 Aralık’ta savcılar harekete
geçmiş ama kara para aklama, rüşvet, imar istimrarları suçlarının
yanında öyle bir noktaya gelinmiş ki burada Recep Tayyip Erdoğan’a
doğru bir yolsuzluk yolu açılmıştır. İşte bu yolsuzluk yolunu
tıkamak için kendisine karşı bir yargı darbesi yapıldığını, büyük
bir komploya karşı karşıya kaldığını, ağlayarak mağdur rolüne
soyunarak, kendisine yönelen bir yüce divanın önünü kapatmak için
her türlü yolu başvuruyor. Türkiye’de milli irade ile gelmesine
rağmen son günlerde bir paralel devlet, iktidara yönelik bir
darbenin organizasyonu, çetesinin olduğunu iddia ediyor.
Orhangazi’den sesleniyorum, korkun yoksa yargının önünü aç. Korkun
yoksa evladın Bilal’i elinden tut, yüce yargının önüne çık hesap
ver. Bunları yapamayacaksan bu milleti aldatma. Bu milletin
evlatlarına iftira etme, yalan dolanla iktidarı kurtarma gibi
aşağılanma faaliyetlerinin içine girme. Eğer varsa bir paralel
devlet, senin iktidarında başarını kıskanlar, bu çeleler kimdir,
nereden gelmiştir, seninle beraber bu devletin yönetimine nasıl
sızmıştır, elinde belge varsa 400 polisle oyalanma, 500 memurla
uğraşma, bu çeteleri de ortaya çıkar. Adaletin terazisinde senin
yolsuzluğun bir tarafta, ötekinde de çetenin ki olsun. Bu hesabı
milletin önünde birlikte verin. Adaletin terazisi yolsuzlukla
mücadele olmalı. Öbür terazisinin biri de Türkiye’yi ele geçirmek
isteyen iç ve dış odakların hesabını sormak olmalıdır.”
DİLİ SÜRÇTÜ ‘VESAYET’ YERİNE ‘VERASET’ DEDİ
Konuşmasında dili sürçerek 'vesayet' yerine 'veraset' diyen
Bahçeli, şöyle konuştu: “Kalktınız yıllarca veraset dediniz,
bugünkü iktidara destek verdiniz ama size sıra geldiği zaman her
şeye ambargo koyuyorsun, dün sana hizmet edenleri de medyanın bir
bölümünü de bugün reddediyorsun. Aziz Orhangazililer, bu seçimler
bu yönü ile önemlidir. Aklanma paklanma olmalıdır. Bugünkü iktidar,
bakanı ile milletvekilleri ile AKP yöneticiler ile beraber,
Türkiye’de üretilmiş ne kadar temizleyici madde varsa onların
hepsini bir havuza koymalılar, omosu, akisli neyi varsa girip girip
yıkanıp öbür taraftan çıkmalılar. Bu temizlikten kirlenmiş varsa
Türk siyasi hayatından silinip gitmelidirler. Recep Tayyip
Erdoğan’a; her gün konuşup milleti aldatma, gel hemen Pazartesi
günü kendine güveniyorsan evladınla birlikte aşağıladığın sürgün
ettiğin savcını önüne çık, ben yanlış yaptım, bu yargı herkese
lazımdı, bugün bana lazım oldu, şimdi huzurunuza geliyorum, beni
sorgulayın eğer suçluysam Silivri’nin yanına bir de yolsuzluk
hapishanesi kur alayını oraya gönder. Bu seçimler bu yönüyle, eğer
Recep Tayyip Erdoğan kendini aklatma adına yargıdan kaçarsa,
milleten kaçmamalı. Seçimlerde yüzde 51’den aşağı düşürülmeli. Oy
kaybı ile bir korkuya daha kapılmalı, cumhurbaşkanlığı hayalinden
de kendini kurtarmalı, 2015 seçimlerinden önce de iktidardan tıpış
tıpış gideceğinin işareti olmalı.” CİHAN
Yorumlar