Bahçeli: Bana komplo kuruldu diyen Başbakan, sen komployla geldin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, meydanlarda sürekli kendisine komplo kurulduğunu söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2003 yılında bir komployla iktidara getirildiğini söyledi.

Seçim çalışmaları kapsamında memleketi Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde vatandaşlara seslenen Bahçeli, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik yönden bir dar boğazdan geçtiğini, sorunların arttığı ve çözümsüzlüğe terk edildiği süreci yaşadığını belirtti. Yaşanacak kargaşadan, istikrarsızlıktan, sosyal hareketlerden Türkiye’nin huzurunu, kardeşliğini bozan davranışlardan ülkeye bir fayda gelmediğini aktaran Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın, bir komplo sonucu iktidara getirildiğini ifade etti.

Bahçeli, 2001-2002 yıllarında ekonomik kriz olduğunu hatırlatarak, krizi aşmak için çok yönlü tedbirler alındığını, bunun uygulanması ve sonuçlarının alınmasının belli bir süre gerektiğini anlattı. O dönemde yaşanan siyasi krizleri de göz önüne alarak erken seçim uygulamasına geçildiğini dile getiren Bahçeli, “O erken seçimde bugün milli görüşün parçalanmasıyla vücut bulmuş olan AKP seçimlerde tek başına iktidar oldu. Sebebini çok yönlü araştırmakta fayda var. Bilinen gerçek, kendi yaşadığı ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizliği göz önüne alarak acaba bu yeni kurulan parti bize çare olur mu denilerek, yüzde 34 oy 300 üzerinde milletvekiliyle güçlü bir iktidar geldi. Başbakan kendini sütten çıkmış ak kaşık sanıyor. Acaba öyle mi bakalım. Sürekli montaj, komplo konuşuyor. Acaba komployu kim yapıyor, AKP’ye komplo yapılmış mıdır, yoksa komplo ile mi iktidar oldu. 14 Kasım 2002 tarihinde 58. hükümeti kuran şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dür. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan milletvekilliği olma yeterliliği bulunmadığı için milletvekili olamamıştır. Aradan zaman geçti 14 Mart 2003 tarihinde 59. hükümet Erdoğan tarafından kuruldu. 14 Kasım 2002 ile 14 Mart 2003 tarihinde milletvekili olma yeterliliği bulunmayan Erdoğan ne olmuş da 59. hükümeti kurmuştur. Buranın bir karanlık aralık olduğunu herkesin görmesi lazım. Simit yiyişinden tutun da altı delik ayakkabılarla top oynadığı günü anlatanlar, bu 116 günü neden anlatmazlar. Bir milletvekili Siirt’ten istifa ettirilmiştir. Yasa ile ara seçim yapılmıştır, CHP de buna destek vermiştir. Bu nasıl iç ve dış odaklardır milletvekilleri olmayana hemen çözüm buluyorlar. Önce milletvekili sonra başbakan oluyor. Merhum Erbakan ve onun 30 yıllık dava arkadaşları yerine bu millet nasıl size yöneldi, hangi kuvvet bunu sağladı. Bir yolsuzluk rüşvet operasyonuyla bana komplo kuruldu diyorsun. Seni zaten komplo getirmişler başa. Seni getirenler acaba komplo ile mi götürmek istiyorlar. Bunu da bilme hakkımız var. Bizi çekemiyorlar, yargı darbesi yapacaklar, paralel devletler, haşhaşilerle bizi görevden uzaklaştırmak istiyorlar diye ağlıyorsun da ilk komplonun ne olduğunu neden söylemiyorsun?” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın, 17 Aralık operasyonunu yargıya güvenerek sonuçlandıracak bir adım atarsa o zaman durumun netleşeceğini dile getiren Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: “Acaba komplo var mı bu ortaya çıkar. Paralel devlet var mı bu ortaya çıkar. Yolsuzluk, rüşvet var mı bu gerçeğe çıkar. 4 bakan ve çocukları bu yolsuzluk ve rüşvetin içinde var mı bu ortaya çıkar. Halk Bankası Genel Müdürü’nün 4.5 milyon doları ayakkabı kutusunda niçin sakladığı gerçeği ortaya çıkar. İran’dan gelen ne olduğu belirsiz birinin 4 bakanı ve çocuklarını nasıl avucunun içine aldığı ortaya çıkar. (Bu sırada vatandaşların ‘Hırsız Tayyip Erdoğan’ sloganları atması üzerine) Bırakın da ona hakimler karar versin. Başkasının sloganını taklit etmeyin. Kara para aklama, altın kaçakçılığı, kamu ihalelerinde fesat, AKP döneminde haram üzerine beslenen iktidarın yanaşmalığını yapan Türkiye’nin en zenginleri arasında yer alan insanların haram mı helal mı kazanmışlar bu ortaya çıkar. Bana var mısın Erdoğan.”

17 Aralık sonrasında 784 savcının yerinin değiştirildiğini hatırlatan Bahçeli, “Neden değiştirdin acaba. Tutuklanan 41 kişi 42 günde nasıl oldu tahliye oldu. Hangi savcılar gitti hangisi geldi, dosyalar hangi nöbetçi mahkemeye gitti. Bunlar aydınlatılmadan senin partinin adı ak olamaz. Artık sen kapkara bir partisin. Adaletin terazisi bozulmuş, güven kalmamış, inandırıcılık yok. Adalet terazisinin bir kefesine yolsuzluk ve rüşveti, diğer tarafına da 30 Mart seçimini koyarak aklanacağını zanneden Erdoğan! Kendin de inanmıyorsun, milletin senden bunun hesabını soracağını biliyorsun. Milleti aldatmaya devam ediyorsun.” diye konuştu.

Başbakan’ın, kendini yakacak yanlışlıklara doğru hızla ilerlediğini vurgulayan MHP lideri, şöyle devam etti: “17 Aralık'ta olaylar çıkar çıkmaz hemen savcılara kıyacağına, polisleri darmadağın edeceğine, 28 valinin yerine değiştireceğine, tamamen adalete güvenseydin ülkeyi meşgul etmeseydin. Bu seçimde aziz millet aldandı mı kandırıldı mı bunu sana gösterecek. Sen kimsin ki bizi aldatıyorsun. Mili görüş gömleğini çıkardım diyorsun. Bunun ardından çıplak gezecek halin yok. Abaca birileri sana hangi gömleği giydirdi. Ondan sonra da kalkıyorsun şunu bunu kastediyorsun, bazı şehirleri öne çıkarıyorsun, kendini aklamaya paklamaya çalışıyorsun. Sen bittin. Sen kendini yakacak yanlışlıklara doğru hızla gidiyorsun. Herkese hakaret ediyorsun. Twitter’ı yasaklıyorsun, Twitter’da kuşlar uçmaya başladı. Benim kara şalvarlı vatandaşlarımın yanında bir kuş lastiği bulunur. Sevgili Kadirlililer bu kuşları tek tek avlayacak içinde ne var ne yok halka gösterecek. AKP’nin ülkeye verecek hizmet kalmamıştır. Bu millet ayakkabı kutusunu unutursa tekrar AKP’ye gelir. Aksi halde partinin yeni ismi Ayakkabı Kutusu Partisi olur. Ayakkabı Kutusu Partisi’ne bu millet sığmaz. Recep Tayyip Erdoğan artık çıkışın kalmadı, sen bir karanlık tünele döndün. Partinin üzerine beyaz Amerikan bezi örttüğün yeni yeni anlaşıldı. 17 Aralıktan sonra bulgur kazanın ataştaki kapkara halini geçtiniz. Ak mı kalmış, kazan dibi gibi kapkara oldunuz.” CİHAN