Atalay: İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nun eski yapısını koruyacağız

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nun eski yapısını koruyacaklarını, kurula Başbakan’ın başkanlık etmesini öngören maddede bir önerge vererek değişiklik yapacaklarını söyledi. Atalay, MİT belgesini yayınlayan gazetecilere öngörülen hapis cezasında da indirim yapacaklarını belirtti.

    MİT ile ilgili kanun teklifi İçişleri Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Teklifin görüşmeleri tartışmalı başladı. Muhalefet teklifte anayasaya aykırı maddelerin bulunduğunu gerekçe göstererek Anayasa Komisyonu’nda teklifin görüşülmesini talep etti. Bu sırada muhalefet ile iktidar arasında kameraları dışarı çıkarma polemiği yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, kameraların aldığı notları görüntülediğini gerekçe göstererek bu durumdan rahatsız olduğunu bildirdi. Tartışmaların ardından hükümet adına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay söz aldı.

    İstihbarat Koordinasyon Kurulu’na Başbakan’ın başkanlık edeceğine dair teklifi geri çekeceklerini ve eski haliyle kurulun faaliyetlerine devam edeceğini belirten Atalay, “İstihbarat Koordinasyon Kurulu var, mevcut yasada var. Bu kurulun başkanı MİT Müsteşarı’dır. Genelkurmay istihbarat elemanı, Emniyet Genel Mudürlüğü istihbarat, jandarma istihbarat oraya katılıyor. Hepsi zaten belirli periyodlarla bir araya geliyorlar. Arkadaşlar bir öneri getirmişler biz onu çekiyoruz geri alıyoruz. Burada arkadaşlar Başbakan’ın başkanlığında bir koordinasyon ön görmüşler. ‘İstihbaratın hepsi Başbakan’a bağlanıyor’ diye, önerge ile onu değiştireceğiz, eski yapısını koruyacağız. İstihbaratçı arkadaşların genel yaklaşımı bir siyasi irade olsa daha verimli çalışacağı yönünde. Şuanda kaldırmış oluyoruz, onu da burada size ifade etmiş olayım. Teklif içinden bir önerge ile onu çıkarmış olacağız. ” ifadelerini kullandı.

    Sınır ötesinde yönelik istihbarat çalışmalarına ağırlık vereceklerini belirten Atalay, “Suriye Irak başta olmak üzere sınır ötesinde icra edilen faaliyetler bizim için bir dış politika sorunu olmaktan çıkmış bu bölgelerden gelen terör tehditleri iç güvenliğimizi tehdit eder hale gelmiştir. Bir taraftan bu tehditlere yönelik daha fazla çabanın ortaya konması ulusal güvenliğimiz açısından hayati önem taşımaktadır. İnsan istihbaratı ve teknik istihbaratın bu alanlara yoğunlaşması teşkilatımızın önceliğidir. Emniyet istihbarat başta olmak üzere diğer istihbarat kurumları iç istihbarata yönelik faaliyetlerini hali hazırda sürdürmektedir.” diye konuştu.

    Çözüm süreci konusunda da değerlendirmelerde bulunan Atalay, “Biz hükümet ve siyaset kesimi olarak örgüt kesimi ile görüşmüyoruz. Biz siyasi parti ile görüşüyoruz. Örgüt kesimi ile istihbarat teşkilatımız görüşmeye çalışıyor. Birisi çıkıyor, istihbarat teşkilatımızın başındaki kişiyi, ‘Gidin onu getirin ben onun ifadesini alacağım’ diyor. Böyle bir ülke olmaz. İstihbarat teşkilatına da onun başına bu talimatı siyasi irade verir. Biz onu korumazsak ne istihbarat teşkilatını ne başka birimimizi cesaretlendiremeyiz.” ifadelerini kullandı.

    ‘MUHABERAT DEVLETİ OLUYOR’ İDDİALARI

    ‘Türkiye’de bu yasadan sonra bir muhaberat devleti kuruluyor’ şeklindeki iddialara yanıt veren Atalay, “Bunları yapmayalım arkadaşlar. Rasyonel ihtiyaçlarımızı görüşelim. Eksik varsa şuraya şuraya şunu ekleyelim. Biz buralarda neleri tartıştık. AK Parti’nin 11 yılına bakın, biz ne Hitler, ne Baas, ne Faşizm bize yakışmaz. Biz demokratikleşme adımını getiriyoruz, haftaya da önünüze o gelecek. Bize bu suçlamayı yönlendirenler bir kez daha düşünsünler. Muhaberat devletinde insanları gözaltına alırlar işkence ederler sorgusuz sualsiz hapse atarlar. Ülkemizde MİT’in bir insanı tutukladığı gözaltına aldığı mahkemeye gönderdiği vaki değildir. Maddeler gelince göreceksiniz, ‘bu sayılanlar dışında MİT’e Bakanlar Kurulu bile görev veremez’ diyoruz.” şeklinde konuştu.

    ‘BASINA HAPİS CEZASINDA İNDİRİM’

    Basına yönelik ön görülen hapis cezasında indirim ön gördüklerini ifade eden Atalay, “Basınla ilgili maddelerde değişiklik önergemiz var. Onu da çalıştık akşam. Oralarda ön görülen cezalarda indirim ön görülüyor. Basın özgürlüğünün kısıtlandığı iddiaları var. MİT kanunu yürürlüğe girdiği dönemde o dönemde bu alana yönelik bir çalışma yapılmamıştı. Günümüzde bu alanda düzenleme yapma gerekliliği son derece zorunlu hale gelmiştir.” diye konuştu. CİHAN