Arınç: Bakan Ala'ya hangi bankayı kastettiği sorulmalı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, isim vermeden bir banka hakkında 2 milyar dolar kazanç elde ettiği iddialarında bulunan İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya bu konuda soru sorulması gerektiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, isim
vermeden bir banka hakkında 2 milyar dolar kazanç elde ettiği
iddialarında bulunan İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya bu konuda soru
sorulması gerektiğini söyledi. Arınç, "Siz İçişleri Bakanı'mızın
ağzından çıkan bu sözleri kendisine sürekli sorarak, yaptığının ne
anlama geldiğini öğrenebilirsiniz." dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar
Kurulu sonrasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda
Arınç'a "İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala, geçtiğimiz günlerde bir
bankanın, 17 Aralık operasyonu öncesinde döviz alımı yaparak 2
milyar dolarlık kazanç elde ettiğini, bu konuda elinde belgeler
olduğunu açıkladı. Ancak merkez bankası ne söz konusu bankanın ne
de başka bankanın bu tür bir gelir elde etmediğini duyurdu. Sayın
Ala elindeki belgeleri henüz açıklamadığı gibi, bazı kamu
kurumlarının da bu bankadan yüksek miktarda mevduatlarını geri
çektikleri ortaya çıktı. Bu da kamuoyunda bankaya karşı bir
operasyon yapıldığı algısı oluşturdu. Siz bankaya karşı olduğu
gözüken bu girişimleri nasıl değerlendirirsiniz?" şeklinde bir soru
yöneltildi.
"BAKAN ALA'YA HANGİ BANKAYI KASTETDİĞİNİ SORUN"
Bülent Arınç, "Bahsettiğiniz katılım bankasının ismini
vermeyeceğim. Ama benim de geçmişten bu yana elimde küçük bir
birikimim olsa oraya yatırdığımı herkes bilir. Sayın Başbakan da bu
konuda herhangi bir şey söylemedi. Efkan Ala bakanlığa geldikten
sonra bir TV programında böyle bir söz söylemiş olabilir. O da isim
vermedi. Burada enteresan olan şey şudur. İsim vermeden yapılan
bazı açıklamalara birilerinin cevap vermesi. Bu takdirde bu yanlış
anlaşılabilir, yani bu denir ki 'bu seni nereden ilgilendiriyor?'
kardeşim. Yoksa 'sen bu musun' diyenler olabilir. Bu sebeple bu
sorunuzu, madem ki bir ajanssınız gazeteler de var, her gün birinci
sayfadan kimi kastettiniz, elinizdeki bilgiler belgeler nedir diye
sormanız lazım. Cevabını ondan alacaksınız." ifadelerini
kullandı.
"HSYK TEKLİFİNİN GERİ ÇEKİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Başbakan Yardımcısı, HSYK Kanun Teklifi ile ilgili soruları da
cevapladı. Teklifin geri çekilmesinin söz konusu olmadığını
belirten Arınç, “Anayasa aykırılık konusu ağızlarda sakız olmaktan
çıkmalıdır. Getirilen tasarı ve teklifler önce anayasaya aykırılık
noktasından incelenir. Kaldı ki kanunlar yargısal denetimlere de
tabi. Cumhurbaşkanı inceler, onun da onaylaması halinde Anayasa
Mahkemesi'ne gider.” hatırlatması yaptı.
Adalet Komisyonu'ndaki kavgalar için de yorum yapan Arınç şöyle
konuştu: “Bu görüntüler TBMM'de ilk defa da sergilenmiyor. Bazıları
uçan tekme atıyor. Bazıları ellerindeki atıyor. Ağızlarından çıkanı
kulakları duymuyor. Bir kavga bir curcuna gidiyor. Bu TBMM'ye
yakışmıyor. Bir Tayvan Parlamentosu'ndan Ukrayna Parlamentosu'na
kadar benzer şeyleri görüyoruz ama biz TBMM'yiz, örnek olmaz
zorundayız. Zeyit Aslan'ı örnek göstermeyi kalkarsanız öbürü Kamer
Genç'i gösterir. Al birini vur ötekine, birbirinden farkınız
kalmaz.”
“Siz bir hukukçu olarak bu teklifin kanunlaşması halinde kuvvetler
ayrılığı açısından yeni HSYK'nın daha demokratik olacağına inanıyor
musunuz?” sorusunu cevaplarken, “Yeni bir şey getirmiyoruz. Adalet
Bakanı şu yetkileri alsa kötü mü olur? Tartışılır. Yürütmenin
yargıya müdahalede bulunamaması lazım. Temel prensip budur. Ama bu
üç erkin birbirine üstünlüğü yoktur. Ama kurulun zaten başkanı olan
bir adalet bakanının iş bölümünü de ben yapacağım demesinin
anayasaya aykırı neresi var? Müsterih olun arkadaşlar, siz yargı
üzerine titriyorsunuz, biz de sizin kadar titreyelim. Türkiye'nin
bağımsız yargıya ihtiyacı var ama en az onun kadar da tarafsız
yargıya ihtiyacı var.” diye konuştu.
Yargıtay'ın üye yapısında da değişiklik yapılacağı yönündeki
iddialar için, “Saçmalıklara inanmayın. Bunlar üzerinde durulmaya
değmez şeyler. Birileri uyduruyor.” tepkisini gösterdi.
AB, HSYK TEKLİFİ KONUSUNDA AÇIKLAMA YAPAMAZ
Bülent Arınç'a, HSYK teklifi konusunda AB yetkililerinden gelen
eleştiriler de soruldu. “AB'nin Türkiye parlamentosunda görüşülen
bir kanun teklifi üzerinde herhangi bir söz beyan etmesi,
eleştiride bulunması doğru bir şey değil. Biz AB ile müzakere
halinde olan bir ülkeyiz. Henüz tam üye değiliz. Önce muhatabına
sorması ve Türkiye'de ne yapıldığı konusunda bilgi sahibi olduktan
sonra bir şey söyleyecekse söylemesi lazım.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “İçişleri Bakanlığı
olağanüstü hal çalışması yapıyor” açıklamasına da cevap vererek,
“Bu kadar asparagas, tabiri caizse bir zarf atma hali kesinlikle
doğru değil. Durup dururken nereden aklına geldi, Allah selamet
versin.” ifadelerini kullandı.
"ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞARILI OLMAZSA YENİ ULUDERELER YAŞANABİLİR"
Arınç, Uludere ile ilgili soruyu ise şöyle cevapladı: "Uludere'de
askeri yargı soruşturmasını tamamlamış ve herhangi bir dava
açılmasına yargılama yaılmasına gerek görmemiş. Bu olay çok acı
trajik bir olaydır. 34 tane insan bombalanma neticesinde hayatını
kaybetmiştir. Bu konu üzerine onlarca defa konuştuk belki. Önce
bundan sonra konuşulması gereken, terörle mücadelede 30 senede
yaşadığımız acı olaylardan birisi olarak hatırlamamız lazım. Yani
bunu terörle mücadele kapsamında düşünebilirseniz olan biteni çok
daha iyi anlayacaksınız.
Bir yerde bir hareketlilik var, sınırın dışında. Daha önce buradan
giriş çıkışlar olmuş eylemler yapılmış. İnsansız hava araçları ile
bilgiler toplanmış bir yere nakledilmiş. Ve onun neticesinde bu
olay meydana gelmiş. Uçaklar uçamasaydı bombalar atılmasaydı o
insanlar hayatta olacaktı. Ama bu işte görevli olan kişilerin de
ben görevimi yapmak zorundayım demesini acı bir olay olarak
hatırlayalım ve hep beraber çözüm sürecine destek verelim. Çözüm
süreci başarıya ulaşmazsa daha çok Uludere'ler yaşanabilir. Asıl
acı olan da budur." CİHAN
Yorumlar