Arınç: Ananası, Uganda’yı dile dolamamak lazım

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ananas ve Uganda’nını dile dolandırılmaması gerektiğini vurgulayarak, "İş adamlarının yurt dışında yatırım yapması konusunda, eğer bu telefon konuşması içinde bazı isimler geçiyorsa, onları ayıplamamak lazım. Ben, 5 yıl Meclis Başkanlığı yaptım. Gittiğim her ülkeye giderken, bana şu söyleniyordu. Şu ülkede Türk firmalarının bir ihalesi var, bu ihaleyi Türklerin alması için sizde, aracı olun. Gittiğim her ülkede ben bunu yaptım. Cumhurbaşkanımızın Körfez ülkelerinden birinde ismini vermeyeyim bir firma için ricada bulunduğunu bilirim. Türk firmasıydı ve o firmanın patronu o dönemde Meclis'te CHP milletvekiliydi. Biz Türkiye’nin menfaatinin söz konusu olduğu bir yerde CHP’li mi, MHP’li mi AK Partili mi ayırmayız." dedi.

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV'de Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Sudan’ı, Fas’ı Senegal’i bildiğini ama Uganda’yı hiç bilmediğini sadece haritadan bildiği bir yer olduğunu belirten Arınç, “2010'du sanırım, ben 5 ülkeden sorumluyum. Afrika'da Uganda bende. Karma Ekonomik Komisyon’da, bana da Uganda verildi. Hiç görmediğim bir ülke. Karma Ekonomi Kurul toplantıları ekonomik ilişkileri geliştirmek içindir. O amaçla, Uganda'da toplantı yapamaya karar verdik, Uganda’ya gidelim dedik. Uganda ile diplomatik ilişki kuralı 3 ay olmuş. 2010 gibi hatırlıyorum gidişimi. Büyükelçi gitmiş, ama daha oturacak yeri binası yok. Bizde Uganda’da, Karma Ekonomik Kurul toplantısı yapacağız.” diye konuştu.

Uganda’ya gidildiğinde forum ve iş toplantısı yapılması gerektiğini ve Türkiye’den iş adamlarının da götürüleceğini anlatan Arınç, “Türkiye’den iş adamları gidecek, Ugandalı işadamları ile bir araya gelecek, satın alma ve yatırım imkanı arayacaklar. Bildiğim dostlarıma gittim, bunların başında da TUSKON gelir. TUSKON bir sanayici ve işadamları kuruluşudur. Onlarla bağlantısı olan, ama pırıl pırıl insanların götürdüğü dünyanın her yerinde, ilişki kuran Afrika köprüsü, Avrupa köprüsü ve Pasifik köprüsü yapan o ülkede, ekonomiyle sorumlu bakanları ve işadamlarını bir araya getiren bir kuruluş. Onlara müracaat ettim. Belki de, o telefon görüşmesini yapan kişi eğer Mustafa Günay’sa TUSKON Genel Sekreteri’dir, benimde çok iyi dostum. Dedim ki, ben Uganda’ya gideceğim, ama ilk defa gideceğim. Uçak seferleri de yok, daha sonra başladı Türk Hava Yolları. Başbakanlık uçağı ile gideceğim, bana biraz işadamı verinde, gidip orada toplantı yapayım. Sen merak etme, dediler. Onlar tertipledi, 40’a yakın iş adamı ben gittim, onlarda gittiler. Neyse biz, orada çok güzel görüşmeler yaptık. Onların işadamı diye getirdikleri, onların karşılıklı olarak dostları ile alışverişte bulundular, hatta çok mutluyum kaldığım otelde akşam toplanınca, bir tanesi ‘ben 200 bin çift ayakkabı bağlantısı, yaptım’ dedi. Basit bir şey belki ama Uganda ile ilk yapıyoruz bu işleri. Öbürü, ben ilaç sattım dedi. Berikisi, Çorumlu bir firma medikal hasta yatakları yaparmış, benden onun bağlantısı yaptım, dedi., Berikisi ben gömlek sattım, dedi. Yaşayın size dedim, bende çok sevindim.” şeklinde konuştu.

AH Bİ ANANAS OLSA DA BERABER YESEK

Uganda’ya ilk indiklerinde büyükelçinin karşılayacağını ama ülkede büyükelçilik binası olmadığını anlatan Arınç, “Bizi karşılayanlar içerisinde oraya 11 yıl önce gidip, okul kuranlar ve okulların öğrencileri, ellerinde Türk ve Uganda bayrakları ile bizi havalimanında karşıladılar. Yemeği onlar verdi. Cumhurbaşkanı ile görüşmeye onlar katıldı. 11 yıl önce, büyükelçiliğimizin olmadığı bir ülkeye, 11 yıl önce bu gönüllü insanlar, gitmişler. Uganda’da okul kurmuşlar, öğretmenlerle öğrencilerle, bütünleşmişler. Bunları takdir etmemek mümkün değil. Şimdi Uganda’da, ananas yetişiyor mu, orada yediğimi filan da hatırlamıyorum doğrusu. Yetişiyordur, tropikal bir ülke. Afrika’nın en güzel ülkesi, her taraf yemyeşil. Size de tavsiye ederim. Cinna diye bir bölge gidin ve her şeyi görün. Şimdi bu ananası ve Uganda’yı dile dolandırmamak lazım. Eğer bu kadarla kalmışsa. İkinci olarak, daha önemli bir şey var. İş adamlarının yurt dışında yatırım yapması konusunda, eğer bu telefon konuşması içinde bazı isimler geçiyorsa, onları ayıplamamak lazım. Ben, 5 yıl Meclis Başkanlığı yaptım. Gittiğim her ülkeye giderken, bana şu söyleniyordu. Şu ülkede Türk firmalarının bir ihalesi var, bu ihaleyi Türklerin alması için sizde, aracı olun. Gittiğim her ülkede ben bunu yaptım. Cumhurbaşkanımızın Körfez ülkelerinden birinde ismini vermeyeyim bir firma için ricada bulunduğunu bilirim. Türk firmasıydı ve o firmanın patronu o dönemde Meclis'te CHP milletvekiliydi. Biz Türkiye’nin menfaatinin söz konusu olduğu bir yerde CHP’li mi, MHP’li mi AK Partili mi ayırmayız. Fransızlar giriyor, İngilizler giriyor, Amerikalılar giriyor, Çinliler giriyor, biz oradaki dostlarıma diyoruz ki ‘Türk firmaları çok iyidir ha’ onlara verirseniz, sizinle aramız bu dostluk köprüsü olur diyoruz. Ayıp değil, günah değil, çirkin değil biz bunu hepimiz yaptık. Orada da bir işe olacaksa o işi de Türkiye’den birisinin alması gerekiyorsa ona sizin veya benim veya bir başkasının aracılık yapması çok çirkin değil. Bunları yerinde ve zamanında kullanmamız lazım. Ah bi ananas olsa da, beraber yesek.” açıklamasında bulundu.
CİHAN