Anahtarın biri İsrail'de diğeri de İran'da

Taha Dağlı'nın yazısı

Aden Körfezi, bölgenin en kritik noktası. Yemen’deki darbeyi organize eden İran’ın gözü Akdeniz-Kızıldeniz bağlantısının çıkış noktası bulunan Aden’deydi.

Ocak ayında Yemen’de Şiiler vuruş yaptı, başkenti ele geçirdi. Darbeye gaye bulunan hükümet, Islah Partisi yani Müslüman Kardeşler’di. Kral Abdullah ölmeden evvela Suudi Arabistan yanı başındaki İran darbesine sessiz kaldı.

Kral Selman’la beraber Suudi Arabistan Yemen’deki İran tehlikesine karşı geç de olsa harekete geçti. Çünkü bölünme noktasına gelen Yemen’de Şiiler, başkentle kısıtlı kalmayıp, gözlerini seçilmiş iktidarın kontrolündeki Aden kentine dikti.

Haritadan bakınca dahi Aden’in bölge için bilhassa de enerji transferi hesabına ne denli kritik bir noktada bulunduğu açık seçik görülüyor.

Akdeniz, Kızıldeniz’e Süveyş yoluyla bağlanırken, Aden Körfezi bu bağlantının çıkış noktasında yer alıyor.

İran, Suriye’deki iç savaşın doğrudan içerisinde, İran hesabına Suriye’deki durumun eşi Yemen’de de geçerli.

Belki Husiler, Sana ile kısıtlı kalıp Aden’e yönelmeselerdi, Yemen’deki kriz ülkenin bölünmesiyle sonlanabilirdi. Ama sanki İran bu defa kocaman oynadı ve Aden eşi kilit bir yeri ele geçirmek için atak yaptı.

O atak 10 Arap ülkesinin müdahalesini getirdi. İran’ın tek başına böyle kritik bir yeri eline geçirmesi Körfez ülkelerinin sonu dahi olabilirdi. Çünkü en kocaman kaynakları bulunan petrolün transferi doğrudan İran’ın kontrolüne kalacaktı.

Bölgede son birkaç haftada aşırı çarpıcı gelişmeler meydana geldi. Onlardan biri Mısır’ın Şarm el Şeyh kentinde düzenlenen konferanstı, yeni Süveyş Kanal’ının geleceği konuşuldu.

Kanal projesi Mısır’ın darbeyle görevden alınıp, hapse atılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye aitti. Mursi’nin Süveyş Kanalı projesi, darbenin yüksek sesle konuşulmayan en kocaman gerekçesi olmuştu.

Mısırlılar, 2013 Haziran’ında “şeriat geliyor” gazıyla Tahrir’de Mursi’yi istifaya çağırırken, neden oldukları felaketin bilincinde dahi değillerdi.

Mısır’ın ulusal projesi şu an Sisi’nin eline geçti ve dolayısıyla İsrail ve Batı’nın. İsrail diyorum nedeni ise Süveyş’e enlem bir kanal projesi de onlar da var. Aşkelon’dan Eilat’a uzanan ve Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan kanal projesi. Sina’yı da içine sektör birbirine enlem o iki kanal, Aden’e giden yolun anahtarı ve o anahtar bundan böyle İsrail’in elinde.

Akdeniz-Kızıldeniz bağlantısının çıkışı Aden Körfezi oluyor. Kapının birtanesini İsrail tutarken Aden’deki anahtara ise şu an için İran göz dikmiş durumda.

Oysa İran’a bu müdahale şimdi değil de Ocak ayında gelmiş olsaydı Yemen’de vuruş falan olmayacaktı.

İran bundan böyle Yemen topraklarına girmiş bulunuyor, bu andan itibaren müdahale devam etse de İran, bu kritik noktalara müşterek oldu bile.

Belli ki bazıları harp istiyor nedeni ise ortada bölgenin en kilit noktaları mevcut ve bu kilit noktalar şu an yaşanan savaşlarla paylaşılıyor.

Kaynak: HABER7.COM