AB Bakanı paralel yapının, müzakere sürecini durdurmaya çalıştığını ileri sürdü
AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, paralel yapının, Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecini durdurmaya çalıştığını ileri sürdü.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, paralel yapının,
Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecini durdurmaya çalıştığını ileri
sürdü.
Çavuşoğlu, Manisa programı çerçevesinde Vali Abdurrahman Savaş'ı
makamında ziyaret etti. Ziyarette, gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Çavuşoğlu, Gezi Parkı odaklı gelişmeler ve bu olaylar
sırasında yaralanarak dün yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ölümünün
AB sürecini etkileyip etkilemediğinin sorulması üzerine, AB
sürecini tek bir olayla değerlendirmenin yanlış olacağını
söyledi.
Bununla birlikte 'Gezi olaylarının' gerçekten Türkiye'nin imajını
zedeleyen olaylar olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Burada
canlarımızı kaybettik, gençlerimiz öldü, polisimiz keza. Demokratik
hak önemlidir ama bir olay, kargaşaya dönüştüğü zaman maalesef can
kayıpları oluyor. Biz tabii ki, kendimizi Ukrayna ve diğer
ülkelerle karşılaştırmak istemeyiz, hiçbir zaman ve hiçbir yerde de
kargaşa olmasını istemeyiz. Demokratik gösteri herkesin hakkıdır ve
son çıkardığımız yasalarla da özellikle gösteri hakkını
genişlettik. Bu konuda da valiliklerimizle, yerel yönetimlerle
toplantı ve miting dahil her türlü gösterinin, demokratik hakkın
kullanılmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyoruz ama bu
hakkın vandalizme, kargaşaya dönüşmemesi lazım. Polisimizin de aynı
anlayış içinde tutum sergilemesi lazım." dedi.
Olaylarda yaralanan Berkin Elvan'ın ölümünden üzüntü duyduklarını
dile getirerek Çavuşoğlu, "Berkin kardeşimiz, uzun süre komada
kaldıktan sonra dün vefat etti. Onun hayatından daha değerli bir
şey olabilir mi? Olamaz. Onun için biz üzüntü duyduk, daha önceki
kardeşlerimiz hayatını kaybedince aynı üzüntüyü duyduk." şeklinde
konuştu.
AB sürecinin uzun ve ince bir yol olduğuna ve Türkiye için 60
yıllık bir geçmişi bulunduğunu aktaran Çavuşoğlu, "AB süreci son
11-12 yılda büyük bir ivme kazanmıştır ve ilk defa müzakerelere
başladık, daha önce dışarda bekleyen bir ülkedeydik, şimdi masanın
başında bir ülkeyiz ama masanın başında olmak her şeyin bittiği
anlamına da gelmez. Müzakere etmemiz lazım. Zor olan konuları bile
açıklıkla müzakere etmemiz lazım. Uyum sağlamamız, eksikliklerimizi
gidermemiz lazım. Bunun için de çok çaba sarf ettik. Çıkardığımız
yasalar reformlar önemlidir. Aynı şekilde eylem planları çok
önemlidir." diye konuştu.
Türkiye'nin bu kapsamda daha bu ayın başında iki düzenlemeyi
çıkardığını, bunlardan birinin 5. demokratikleşme paketi, diğerinin
de Bakanları Kurulunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerinin
önlenmesi konusundaki eylem planı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu,
Başbakan Erdoğan'ın 2014 yılının AB yılı olacağını söylediğini ve
bu konuda pek çok reform paketi hazırlıkları olduğunu ifade
etti.
Avrupa Parlamentosu raporlarında bazen önyargıya, eksik bilgiye
dayalı değerlendirmelerin olabildiğini ama burada da işin geneline
bakmak gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Biz her zaman objektif ve
yapıcı eleştirilere açığız. Avrupa Parlamentosu'ndaki
değerlendirmelere baktığınızda da Türkiye'nin önemi, müzakerelere
devam edilmesi ve hız verilmesine yapılan vurgu, özellikle
fasılların açılması talepleri, bunlar önemlidir. Bizim de Avrupa
Birliği'nden, Avrupalı dostlarımızdan istediğimiz, müzakerelerin
önündeki engelleri kaldıralım ve uyumları sağlayalım ve
Türkiye'deki standartlarla Ab standartları tam uyumlu olsun. Bu
Türkiye'nin de Avrupa'nın da yararınadır. Biz sürece böyle
bakıyoruz." dedi.
Yaşanan olayları fırsat bilerek AB sürecini etkilemeye çalışan
grupların da mevcut olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Türkiye'yi
dünyaya, kurumlara şikayet eden, hatta müzakerelerin durmasını
isteyen bir grup da var. Onları da anlamak zor. Muhalefet, hepsi
işbirliği yapmışlar, özellikle CHP ve şimdi içinde bulunduğumuz
süreçteki paralel yapı. Onlar istiyorlar ki, 'müzakere süreci
dursun da Türkiye'ye zarar gelsin, belki iktidar bundan olumsuz
etkilenir'. Bu anlayış da yanlış. Biz içeride her türlü fikir
ayrılığında olabiliriz, yer yer tansiyon da yükselebilir, başka
problemler olabilir ama ülkenin dışarıda imajını bir bozarsak,
süreci sekteye vurdurursak, bunun tekrar düzeltilmesi yıllar
alıyor. Bu da ülkemize, milletimize büyük haksızlıktır. Bu konuda
herkesin daha sorumlu davranması lazım." dedi. CİHAN
Yorumlar