28 Şubat'ın Bakanı Tokar: Erdoğan, Erbakan Hoca’ya da hakaret etmişti
28 Şubat Post-modern darbe döneminde Refah Yol Hükümeti’nin Çevre Bakanı olan Saadet Partisi(SP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Ziyattin Tokar, 28 Şubat sürecinin kazananı olarak nitelediği Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş dönemlerdeki söyl.
28 Şubat Post-modern darbe döneminde Refah Yol Hükümeti’nin
Çevre Bakanı olan Saadet Partisi(SP) Ankara Büyükşehir Belediye
Başkan adayı Mehmet Ziyattin Tokar, 28 Şubat sürecinin kazananı
olarak nitelediği Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş dönemlerdeki
söylemlerini bugünde devam ettirdiğini söyledi. Tokar, “Aslında
bizim Belediye Başkanımızdı, İl Başkanımızdı. Biz çok iyi
tanıyoruz. Bizim içimizden gitme menfaati ve rantı gördüğü için,
başka yerlerden destek aldığı için en büyük kumpası o zaman Fazilet
Partisi, daha sonra Saadet Partisi’ne kurdu. Oradaki elemanları
tasfiye etmek için kullandı. Söylemleri her zaman böyleydi. Hiçbir
zaman değişmedi. Yapmış olduğu hareketler kendisine rant getirici
yönde. Erbakan Hoca’ya, ‘Sırça saraylar içerisinde bırakın
otursunlar. 80 yaşına gelmiş bir adam bırakın ne söylediğini ne
yaptığını bilmiyor.’ diye hakaretamiz şeyler söyledi. Hâlbuki bugün
Erbakan Hoca’nın kıymeti çok iyi anlaşıyor.” diye konuştu.
30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler
öncesinde Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan SP Ankara
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tokar, Ankara için projelerini
anlattı. Ankara’daki en büyük sorunun işsizlik olduğuna dikkat
çeken Tokar, 12 yıllık bir iktidar dönemi ve 20 yıllık Belediye
Başkanlığı döneminde yetkililerin Ankara’nın işsizlik sorunu
konusunda bir girişimde bulunmadıklarını söyledi.
“SU YÜZDE 50, İNTERNET VE TELEFON BEDAVA
OLACAK”
Ankara için önemli projeler
geliştirdiklerini ifade eden Başkan adayı Tokar, suyun yüzde 50
ucuz, internet ve telefonu da bedava yapacakları vaadinde bulundu.
Tokar, “Biz Ankara’da musluktan akan suyun arıtılmış olarak
verilmesini ve yüzde 50 bedava dağıtılmasını öngörüyoruz. Bunu
gerçekleştireceğiz. Diğer yandan, eskiden sorarlardı elektrik, su
var mı diye. Şimdi sordukları şey evinizde internet var mı?
İhtiyacı olan gençlerimiz var. Kenar mahallelerde oturduğu için
internet kullanamıyorlar. Pahalı olduğundan dolayı. Biz bunların
ücretlerini yüksek buluyoruz. Artık Ankara’da merkezlerde internet
bedava olacak. Bunun altyapısı üzerinde çalıştık. Biliyoruz çünkü
nerede bu uygulama var diye soracak olursanız, Amerika’da Silikon
Vadisi’nde var, Hollanda’da, Gürcistan gibi yerlerde var.”
ifadelerini kullandı. Ankara’da internetin bedava olması sürecinde
cep telefonlarının da dünyanın hangi noktasında olursa olsun bedava
olarak kullanılmasını sağlayacaklarını kaydeden Tokar, “Ankaralılar
cep telefonu aldığında dünyanın istediği noktasıyla bedavaya
konuşabilecek. Gayet kolay bir yolla, cep telefonuyla istedikleri
yerle konuşma ücretsiz olacak.” şeklinde konuştu.
“28 ŞUBAT’TA HIRSIZLIK YAPMADIK, BAŞIMIZ
HALA DİK”
28 Şubat Post-modern darbe sürecinde
Refah-Yol Hükümeti’nde Çevre Bakanı olarak görev yapan Tokar, o
dönemde yapılan haksızlıkların günümüze kadar uzanan sonuçları
olduğunu söyledi. 28 Şubat davasında müdahil olmasına rağmen henüz
dinlenmediğini kaydeden Tokar, “O günler çok kara günlerdi.
Ülkemizde hizmet veren ve görevini en iyi kullanan bir hükümeti,
işlevini yitirsin diye bir post modern darbe uygulandı. Refah-Yol
Hükümeti olarak devam eden Refah Partisi’nde Çevre Bakanı’ydım.
Brifingler veriliyor, her gün eylemler oluyor, sokaklarda
sarıklılar bir sürü provokatör olaylar oluyordu. Müslümanları ve
mütedeyyin insanları zor duruma düşürecek hareketler oluyordu.
Sincan’da tanklar yürütülüyordu. Kocatepe Camii'nin üzerinden
uçaklar uçuruluyordu. Bize diyorlardı ki, ‘Dikkat et bu gece
ihtilal olacak. Eve gitme.’ Allaha şükür biz hırsızlık yapmadık,
devletin yükselmesi için çalıştık. Görevimizi onurla yaptık. Bizim
gideceğimiz yer evimizdi. Onurumuz vardı. Gelip götürselerdi
başımız dik olarak gidecektik.” açıklamalarında bulundu.
“28 ŞUBAT’TA BİZ MAĞDUR OLDUK ONLAR
KAZANAN”
28 Şubat döneminde mağdur olduklarını ve o
dönemden sonra kazananın bugünkü iktidar olduğunu ifade eden Tokar,
“Biz o zaman mağdur olduk. Bu bellidir çünkü oy oranlarımız
ortadır. Biz mağdursak o zaman kazanı kim? Kazananlar rantçılar
oldu ama bundan daha fazla kazanını bugünkü iktidarın başı Recep
Tayyip Erdoğan’dır. En büyük kazanan odur. Çünkü partisi ortada.
İktidara geldiğinden beri asıl açması gereken, Ergenekon'dan,
Balyoz’dan önce 28 Şubat davasıydı. En son açtı ve toplananlara da
artık bu işi sulandırmayın diye müdahalede bulundu. 28 Şubat
davasında içerisinde kimse kalmadı. Ergenekon’a müdahale etti. 28
Şubat’ta da içeriye alınanlara müdahale etti. Bunu bir nevi kendi
kazandığı kaynak olduğu için onlara merhametle baktı. Diyor ki,
‘Benim rahmetim gazabımın önüne geçti.’ Doğrudur çünkü onun rahmeti
28 Şubat’ı çıkaranların üzerine oldu. 28 Şubat’ın tek kazananı Ak
Parti iktidarıdır. Beraber hareket ettiği arkadaşlarının hepsini
silkeledi şimdi tek adamlık uyguluyor. Hiç kimseye fırsat vermeden
bütün gündemi ben yapacağım diye uğraşıyor.” şeklinde konuştu.
“ERBAKAN İÇİN DE HAKARETTE BULUNDU”
Tokar, 28 Şubat sürecinin kazananı olarak
nitelediği Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş dönemlerdeki söylemlerini
bugünde devam ettirdiğini söyledi. Tokar şöyle devam etti: “Aslında
bizim belediye başkanımızdı, il Başkanımızdı. Biz çok iyi
tanıyoruz. Bizim içimizden gitme menfaati ve rantı gördüğü için,
başka yerlerden destek aldığı için en büyük kumpası o zaman Fazilet
Partisi, daha sonra Saadet Partisi’ne kurdu. Oradaki elemanları
tasfiye etmek için kullandı. Söylemleri her zaman öyleydi. Hiçbir
zaman değişmedi. Yapmış olduğu hareketler kendisine rant getirici
yönde. Erbakan Hoca’ya, ‘Sırça saraylar içerisinde bırakın
otursunlar. 80 yaşına gelmiş bir adam bırakın ne söylediğini ne
yaptığını bilmiyor.’ diye hakaretamiz şeyler söyledi. Hâlbuki bugün
Erbakan Hoca’nın kıymeti çok iyi anlaşıyor.”
“SEÇİMLERDEN SONRA EKONOMİK VE SOSYAL KRİZ
GELİYOR”
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında
birçok kişinin yerinden edildiği ve mağduriyet oluşturduğunu
kaydeden Tokar, “6 bin polisin hepsi vatan haini mi? Yerinden,
yuvalarından etmek doğru olay mı? Cumhuriyet savcıları, 10-15
tanesi yanlış karar vermiş olabilir ama yüzlercesinin görev yerini
değiştirmek doğru karar mı? Kasetlerin asıl incelemesini yapacak
arkadaşları TÜBİTAK’tan alıp, oraya işi bilmeyen kişileri koymak
akıl karı bir hadise mi? Mütedeyyin insanların oyu var. İnsanları
mağdur etmesin. Her girdiği konuyu yarım bırakıp gitmiştir. Çözüm
sürecini Anayasa'yı, YÖK tasarısını yarım bıraktığı gibi. Aklıselim
olarak hareket etmiyor. Kendinin önünü bağlayacak kanunlara öncelik
veriyor. Bunlar halkın yararına değil zararınadır. Seçimlerden
sonra çok önemli günler bekliyor. Seçimden hemen sonra ekonomik
kriz var. Ekonomik krizin üzerinde sosyal kriz geliyor. Çözüm
sürecinde Büyükşehir Belediyeleri Yasası’nı çıkarttı. Bu yasa çok
büyük bir otorite veriyor. Güneydoğu ve Doğu’da özerklik
isteklerinde karşı kalındığında dağdan inenler silahlanarak
evlerine döndüler. Bunlar hiç gündeme gelmiyor. Bu konuda
Başbakan’ın topluma açıklık getirmesi lazımdır. Kendi ikbalinden
devletin istikbalini düşünecek hal kalmamıştır. Biz endişe
ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“AOÇ İÇİN ADALET GECİKTİ”
Eski Çevre Bakanı olarak Atatürk Orman
Çiftliği’nde (AOÇ) yapımı devam eden Başbakanlık Konutu hakkında
mahkemenin verdiği kararı da değerlendiren Tokar, “Atatürk Orman
Çiftliği, Ankara’nın nefes aldığı ciğerlerinden biri. Spor
tesislerine, sanayicilere depo olarak kullanılsın diye. Başbakanlık
Konutu yapışılsın diye yol geçti ve geriye yeşil alan diye bir şey
kalmadı. Başbakanlık yapıtının kararı gecikmeli olarak verilmiştir.
Adalet geç çalışmıştır. Adalet burada kararı erken vermek
durumundaydı. Yapının yüzde 80’i bitmiş durumda. Bu bölgede öyle
çarçur edilmesi bizim dikkatlerimizi çekti ve üzdü. Uygun olamayan
bir işlemdir.” açıklamasında bulundu. CİHAN
Yorumlar