Ukrayna, Kırım'ı ilk gün gözden çıkarmış
Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Kurulu iki yıl önce Rusya’nın Kırım’a müdahalesi esnasında devlet yetkililerinin görüşmelerinin tutanaklarını yayınladı. Tutanaklarda devlet üst kademesinin çok büyük bir çoğunluğunun Kırım'ın askeri olarak savunulmasına karşı çıktıkları görülüyor.
Rusya’nın, Ukrayna’da iktidarın değişmesinin hemen ardından
Kırım’da müdahaleye başladığı günlerde gerçekleştirilen Ukrayna
Ulusal Güvenlik ve Savunma Kurulu toplantı tutanaklarında, dönemin
Parlamento Başkan Yardımcısı ve Cumhurbaşkanı Vekili Oleksandır
Turçinov, Başbakan Arseniy Yatsenyuk, dönemin Savunma Bakanı İgor
Tenyuh, İçişleri Bakanı Arsen Avakov, eski Başbakan Yuliya
Timoşenko gibi isimlerin katıldığı bilgisi yer alıyor.
Rusya’nın Kırım’a müdahalesine karşı izlenecek tavrın tartışıldığı
toplantıda, sadece Oluksandır Turçinov'un, Kırım’ın askeri olarak
savunulmasından yana oy kullandığı diğer üyelerin buna karşı
çıktığı belirtiliyor.
SADECE 5 BİN ASKER SAVAŞABİLİR
Tutanaklarda İçişleri Bakanı Arsen Avakov’un ve iç istihbarat
teşkilatı SBU Başkanı Gennadiy Nalivayçenko’nun, Kırım’da nüfusun
büyük bölümünün Rusya’yı desteklediğini öne sürdükleri görülüyor.
Kırım’a Rus müdahalesini silahlı yoldan önleme seçeneğine karşı
çıkanların arasında, dönemin Genelkurmay Başkanı İgor Tenyuh’un da
yer aldığı görülüyor. Tenyuh tutanaklara geçen açıklamasında,
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin o dönemde 142 bin kişiden oluşmasına
karşılık bunların ancak 5 bininin savaşabilecek durumda olduğunu
belirtiyor.
Dönemin Genelkurmay Başkanı ayrıca, Kırım’da 15 bin kadar Ukrayna
askerinin olduğunu fakat bunların önemli bölümünün, askerliği
sadece maaşlı bir iş olarak gören yerel sözleşmeli personelden
oluştuğunu, bir kısmının ise Rusya yanlısı olduğunu belirttikten
sonra Kırım’daki Ukrayna askerleri içinde Ukrayna için
savaşabilecek olanların sayısının sadece bin 500 - 2 bin civarında
olduğunu dile getiriyor.
YATSENYUK: BATI BİZİ DESTEKLEMEZ
Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’nin internet sitesinde
yayınlanan tutanaklarda, Başbakan Arseniy Yatsenyuk’un da, Batılı
ülkelerin Rusya’yla çıkacak savaşta Ukrayna’yı desteklemesinin
beklenemeyeceğini, Ukrayna’nın böyle bir durumda kendi başına
savaşmak durumunda kalacağını söylediği görülüyor. Yatsenyuk,
Batılı ülkelerin öncelikle Avrupa’nın ortasında Rusya’yla bir
savaşın patlak vermesini istemeyeceklerinden ötürü, ikincisi ise
Irak ve Afganistan’da savaştan yorgun düşen Batılı güçlerin şimdi
de Ukrayna’da etkin askeri destek vermeye hazır olmayacaklarından
ötürü askeri seçeneğe sıcak bakmayacağını ifade ediyor.
Tutanakların yayınlanması ülkede büyük yankı yarattı. Belgelerin
yayımlanmasının ardından eski Başbakan Yuliya Timoşenko bunların
yayımlanmasının suç olduğunu söyledi.
GERÇEKLER KİEV'DE GÖRÜNÜNDEN ÇOK FARKLI
Ukrayna’nın önde gelen devlet ve siyaset adamlarının gizli görüşme
tutanaklarının iki yıl sonra yayımlanması ve bu şekilde dönemin
liderlerinden pek çoğunun Rusya karşısında askeri seçeneğin mümkün
olmadığını söylediklerinin kamuoyuna yansıması, ülke genelinde
yankılara neden oldu. Toplantıya katılan Ukrayna’nın eski
başbakanlarından Yuliya Timoşenko, bu tutanakların yayımlanmasının
Ukrayna’daki bazı çıkar çevrelerinin bazı siyasetçilere karşı
rövanş alma kaygısından kaynaklandığını ve bunları yayımlamanın suç
olduğunu söyledi.
Dönemin SBU (Ukrayna iç istihbarat ve güvenlik teşkilatı) Başkanı
Valentin Nalivayçenko ise gizli toplantıda söylediği, “Kırım’da
Rusların kitlesel desteğe sahip oldukları” yönündeki sözlere
ilişkin olarak, bölgedeki gerçeklerin Kiev’de görünenden çok farklı
olduğu, o dönemde Kırım’da Ukrayna’nın bölgedeki varlığını
savunacak kimsenin kalmadığı yanıtını verdi.
Ukrayna’da bundan iki yıl önce, 2014 yılının Şubat ayının
sonlarında, Batı yanlısı kesimler, ABD’nin de açık destek verdiği
bir ihtilal ile yönetime gelmiş ve Rusya yanlısı olarak
adlandırılan dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’i
ülkeden ayrılmak zorunda bırakmıştı. Yeni yönetime tepki duyan ve
Rusya’ya sempatiyle yaklaşan Kırım Yarımadası’ndaki Rus kökenli
nüfus, bu gelişmelere tepkiyle yaklaşmış ve Rusya yönetimi,
Kiev’deki ihtilali gayrimeşru ilan etmişti. Rusya’nın etkin
girişimiyle yarımadada, uluslararası kamuoyunun tanımadığı bir
referandumda Rusya’ya bağlanma yönünde karar çıkmış ve Rusya, bu
referanduma dayanarak, 2014 yılının Mart ayında, Kırım’ı ilhak
etmişti.
Kaynak: DHA
Yorumlar