Türk-İş Başkanı Atalay: Soma faciasının sorumlularına katil muamelesi yapılmalı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergun Atalay, Soma’da yaşanan maden faciasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Olayın sorumlularının bir an evvel ortaya çıkarılarak en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen Atalay, ’’Bunlara katil muamelesi yapılması lazım." dedi.

Sendika adına konuşan Atalay, işin sorumluluğunun kendilerinden önce Enerji Bakanlığı, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), Çalışma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı müfettişleri ve madenin patronlarında olduğunu söyledi. Atalay, "Öyle bir noktaya geldik ki, sanki ocağı çalıştıran biziz, ihaleye veren biziz, kamyonla oradan para kazanan biziz. Sendikalarla, şubemizle ilgili noksanlığımız, hatamız nedir, ne değildir, son üç dört gündür madenin disiplin kurulu, Türk-İş Denetim Kurulu yoğun bir çalışma yapıyor. Herkes ders çıkarma zorunda. Biz sendikalar bir ders çıkaracağız ama özellikle ülkeyi yönetenler, Meclis bundan ders çıkarmalı. Maalesef ülkeyi yönetenler, Meclis son yarım asırdır bizim lehimize 1-2 kararın dışında karar çıkarmadı. Meclis patron ağırlıklı, sermaye ağırlıklı bir Meclis. Bu Meclis'te işçilerin lehine bir karar çıkması dün de beklenmedi, bugün de beklenmez.’’ şeklinde konuştu.

Olayın sorumlularının bir an evvel en ağır cezaları almak zorunda olduğunu vurgulayan Ergun Atalay ’’Bunlara katil muamelesi yapılması lazım. Normal yasalara göre bunların en fazla alacağı ceza 15 sene. 302 tane canın, 432 tane yetimin olduğu bir ortamda 15 sene ceza doğru değil. Bu cezayla ilgili Meclis kanun mu çıkartacak, yasa düzenlemesi mi yapacak, bir an önce bunu gündemlerine almalı. Bu işin sorumluları kimse, ihaleyi veren mi, denetleyen mi, patron mu kimse, bununla ilgili en ağır cezayı almalı, kamuoyu rahatlamalı.’’ ifadesini kullandı.

‘DEVLET 1.5 DİYOR, OCAKTAN 3.5 MİLYON TON KÖMÜR ÇIKIYOR’

Devleti yönetenlerin 'bu ocaktan yılda 1.5 milyon ton kömür çıkar' dediğini ifade eden Ergun Atalay, ’’Bu ocaktan 3.5 milyon ton kömür çıkıyor. Bu işçi sağlığını hiçe saymak demek, havalandırmayı hiçe saymak, bin 500 tonda 500 kişi çalışırken, 3.5 milyon tonda 700-800 kişi çalışır demek, böyle bir olayda çalışanların kaçamaması demek, insanların tahliye edilememesi demek. Bunu devlet de biliyor, patron da biliyor. Gözünü para kazanma hırsı bürümüş olanlar, daha çok nasıl kar ederim, parayı kazanırken işçi güvenliğinden nasıl fedakarlık yaparım, koruyucu malzemelerden nasıl fedakarlık yaparım, bugüne kadar bunun hesabını yaptılar. İş güvenliğini hiç hesaba katmadılar. ‘İşçi sağlığı, iş güvenliği’ yasası 4 sene Meclis'te bekledi, sonra yürürlüğe girdi. Bazı patronlar ülkeyi idare edenlere bizden daha tesirli oluyorlar.’’ dedi.

48 SAAT, İÇERİDE KAÇ KİŞİ OLDUĞUNU TESPİT EDEMEDİK.

Atalay, şöyle devam etti: ’’Biz ilk iki gün ceset tespit ettik. İlk iki gün ocakta kaç kişinin olduğunu ne bakanlık bildi, ne biz bildik. Devletin ocaklarında madene girenlerde maskelerde numara var, maalesef buradaki maskelerde, lambalarda numara yok. Öyle acı ki 48 saat içeride kaç kişi olduğunu kimse bilemedi. Bu ayıp ta herkese yeter. Herkes sorumluğunu ödeyecek, ama esas sorumlular bedelini ödesin.’’ diye devam etti.

‘ÇATIYA MI ÇIKALIM’

Ergun Atalay, Türk-İş'in bundan sonra nasıl bir önlem alacağı yönündeki soruya şu cevabı verdi: ’’34 vilayet, 44 yerde konuşma yaptık. 2 tane miting yaptık. Demediğimizi bırakmadık, bütün kanallarda 3 dakika yer aldık. Başka ne yapalım, çatıya mı çıkalım.’’

Ocakta ölen işçi sayılarıyla ilgili soru soru üzerine Ergun Atalay, ’’301 tespiti doğru. Çünkü ocaktan en son bizim oradaki ekibimiz çıktı. 3 kere daha ocağı taradılar.’’ dedi. CİHAN