Gaziantep'te dün akşam 50 kişinin ölümüne, 94 kişinin ise
yaralanmasına neden olan patlamayla ilgili bir açıklamada HDP Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan geldi. Demirtaş,
açıklamasında benzer katliamları hakkıyla soruşturmayan
yetkililerle ilgili soruşturma yapılmasını talep ettiği
konuşmasında diğer partileri taziyede birlik olmaya davet
etti.
Demirtaş konuşmasında şunları söyledi: Bu vahşet karşısında sözün
tükendiğini belirtmek istiyorum. Sayın başbakandan beklentimiz
şudur: Suruç katliamından başlayarak bütün katliamlarla ilgili
yeterli soruşturmaları yapmayanlarla ilgili işlem başlatmasıdır.
Bugün Gaziantep'le ilgili AKP'li, MHP'li, CHP'li bütün vekillere
sesleniyorum. Gelin yan yana duralım. Gelin acılarımızı
birleştirelim.
Demirtaş, Gaziantep'teki terör saldırısına ilişkin, "Ben bütün
yurttaşlarıma ve kardeşlerime şu çağrıda bulunmak istiyorum; bu
barbarlardan ve gözü dönmüşlerden alınabilecek en iyi intikam,
ülkeyi barışa götürmektir. Bundan daha büyük bir intikam olamaz.
Ülkeyi barışa ve huzura taşıyabilmek, bu alçaklara verilebilecek en
büyük cevaptır." dedi.
Diyarbakır Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklama yapan
Demirtaş, Gaziantep'teki insanlık dışı saldırıyı bütün halk adına
lanetlediklerini, kınadıklarını belirterek, bu vahşet karşısında
sözün tükendiğini söyledi.
Demirtaş, "Suruç katliamı ile başlayan Diyarbakır mitingi ile devam
eden Türkiye'nin birçok kentinde sivillerin ölümüne yol açan
bombalamalar, kitlesel katliamlar, geçen 1,5 yıl içerisinde bütün
siyasal ve toplumsal gündemimizi ve yaşamımızı belirledi."
ifadesini kullandı.
Bu acının da öncelikle düştüğü yeri yakacak bir acı olarak tarihe
geçeceğini ve bir katliam olarak kalacağını anlatan Demirtaş, "Eğer
üzerinde konuşacaksak, eğer ülkeyi kan gölüne çeviren bu acıları
bitirecek sözü söyleyeceksek o günler bu günlerdir. Bir düğünden
katliam çıkarmayı hedefleyen karanlığı mahkum edeceksek o günler bu
günlerdir." diye konuştu.
Suruç katliamı ve Ankara Garı'ndaki terör saldırısında olduğu gibi
kritik ve tarihi bir sürecin eşiğindeyken Gaziantep'teki terör
saldırısının gerçekleştirildiğini belirten Demirtaş, şunları
söyledi:
"Suruç katliamı, arkasından Ceylanpınar'da iki polisin uykusunda
katledilmesi bir savaşı tetiklemek için iyi hazırlanmış bir
senaryoydu. Maalesef başarılı oldular. Bir yılı aşkın bir süredir,
Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalar yeniden başladı ve ülke kan
gölüne döndü. 10 Ekim'de Ankara'da katliam yaptıkları gün KCK
ateşkes ilan edecekti, bu biliniyordu. O katliamı yaparak
kendilerince başarılı oldular. Ateşkes çağrıları o kaos ve kan gölü
içerisinde gümbürtüye gitti. Dün yine KCK ateşkes ve siyasi çözüme
ilişkin bir kapı araladığına dair bir deklarasyon yayınladı ve
Gaziantep'te benzer bir toplu katliam gerçekleşti."
Bunların hiçbirinin, seçilen kitle ve seçilen yerin tesadüf
olmadığını savunan Demirtaş, 15 Temmuz akşamı bunun çok daha acı
bir şekilde ortaya çıktığını aktardı.
"DEVLETE ÇÖREKLENMİŞ GÜÇLER VAR"
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Bizim birbirimizle konuşmamızı, birbirimizle
barışmamızı engellemek isteyen, devlet içine çöreklenmiş güçler
var. Bunların ne devletle ne milletle alakası yok. Bizi birbirimize
düşürecek her türlü güvenlik ve istihbarat zafiyetine bu çevreler
yol açıyorlar. Şimdi Sayın Başbakan'dan beklentimiz, ricamız ve
çağrımızdır; Suruç katliamından başlayarak güvenlik ve istihbarat
zafiyetine yol açan, soruşturmayı hakkıyla yürütmeyen herkesle
ilgili mutlaka, acil bir şekilde soruşturma açmalısınız. Dün
Gaziantep'te gerçekleşen katliam da bir istihbarat ve güvenlik
zafiyetine işaret ediyor. Eğer bunların üstüne gitmezsek tankıyla,
topuyla, Parlamento'yu bombalayacak kadar cüretkar ve cesur
davranabiliyorlar."
Düğünün, taziyenin, acıların, sevinçlerin ortaklaşamadığı bir ülke
oluşturulmak istendiğini belirten Demirtaş, dün Gaziantep'te
Kürtlerin hedef alındığını, katledilen insanların HDP'li olduğunu
kaydetti.
Verilmek istenen mesajın çok net olduğunu ifade eden Demirtaş,
buradan bir "iç savaş ve kaos çıkarabilir miyiz" arayışı içerisinde
olunduğunu savunarak, "Ben bütün yurttaşlarıma ve kardeşlerime şu
çağrıda bulunmak istiyorum; bu barbarlardan ve gözü dönmüşlerden
alınabilecek en iyi intikam, ülkeyi barışa götürmektir. Bundan daha
büyük bir intikam olamaz. Ülkeyi barışa ve huzura taşıyabilmek, bu
alçaklara verilebilecek en büyük cevaptır." şeklinde konuştu.
"Gelin hep birlikte, bu acılarımızı ortaklaştıracak bir çaba
içerisinde olalım. Gelin öncelikle düğünlerimizi bir yapalım.
Taziyelerimizi, acılarımızı, cenazelerimizi bir yapalım. Buradan
yola çıkarak yüreklerimizi bir yapalım. Dosta düşmana bütün dünyaya
şunu gösterelim, bize oyun oynamak isteyenlere şu mesajı verelim,
biz konuşarak uzlaşma içerisinde birbirimizle eşit, adil, özgür bir
yarın çerçevesinde konuşabiliriz." diyen Demirtaş, bunu bütün
dünyaya göstermeleri gerektiğini söyledi.
"TEK YÜREK OLDUĞUMUZU GÖSTERELİM"
Ülkede iç savaşa, etnik ve mezhep savaşına götürecek hiçbir
tezgahta asla olmayacaklarını, buna asla müsamaha
göstermeyeceklerini belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
"Buradan bütün siyasi liderlere çağrı yapıyorum; gelin bütün
taziyelerimizi birleştirelim, gelin taziyede yan yana duralım,
senin benim cenazen yok, bizim cenazemiz var. Buradan
Gaziantep'teki milletvekili arkadaşlarıma çağrı yapmak istiyorum;
AKP'nin, CHP'nin, MHP'nin milletvekilleri gelin, taziyede yan yana
duralım. Öncelikle acılarımızı birleştirelim. Düğünümüzü taziyeye
ve kan gölüne çevirenlere karşı öncelikle tek yürek olduğumuzu
gösterelim. Sonrası kolaydır, çözülemeyecek sorunumuz yoktur. Bu
ülkenin bütün taziyeleri bizimdir, bütün düğünleri de bizimdir
diyelim. Buradan başlayalım."
Bu zor günleri ancak böyle atlatabileceklerini, bu yara açık
durdukça kanatmak isteyenlerin çok olacağını söyleyen Demirtaş,
bunun dışındaki hiçbir sese kulak verilmemesi gerektiğini
aktardı.
Kendilerine karşı ayrımcı davrananlara, ayrıştırıcı tutum olanlara
karşı aynı dille ve üslupla cevap vermeyeceklerini belirten
Demirtaş, intikam ve öç alma saikiyle hareket etme günü olmadığını
dile getirdi.
"Acının ve yaşanan travmanın büyüklüğü bizim için barış kapısı, bir
barış umuduna dönüşsün istiyoruz. Bundan sonra olabilecekleri
önlemenin yolu budur. Yoksa ülkemizi adım adım büyük katliamların
gerçekleştiği ve toplumun da bunu kanıksadığı Suriye'den farkı
olmayan bir coğrafyaya dönüştürecekler." diyen Demirtaş, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Biz siyaseten birbirimizi eleştirebiliriz, zorlayabiliriz ama bunu
siyasi alan dışına taşırmayalım. Bunun faturasını, gençlerimize,
çocuklarımıza ve topluma ödetmeyelim. Kendine IŞİD adı veren, İslam
ve insan ile alakası olmayan, bu topraklarda hiçbir şekilde bağı
kurulmayan bir barbarlık ve tecavüz ordusunun karşısında boyun
eğmeyeceğimizi hep birlikte bütün dünyaya gösterelim. IŞİD'e,
şiddete ve teröre karşı yan yana duralım. Buradan başlayarak bir
mesaj verelim. Bunu sağlayabilirsek gerisi kolaydır. Konuşarak,
müzakere ederek sorunları çözmekten daha kolay hiçbir şey yoktur.
Herkesi bu ortak taziyemizi ve acımızı paylaşmaya davet
ediyorum."
Demirtaş ve beraberindeki HDP milletvekilleri, daha sonra
karayoluyla Gaziantep'e hareket etti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar