Rabia Güner

Rabia Güner

Raflarda Vicdan Arayışı: Yerli Malı Reyonları için Çağrı

Marketlerin aydınlık koridorlarında ilerlerken, rafların arasında sadece yiyecek ve ihtiyaç maddeleri değil, aynı zamanda birer hikâye, birer vicdan tercihi saklı. Her bir ürün, dünyanın bir köşesinden diğerine uzanan bir yolculuğun son durağı. Bu yolculukta, bazen savaşın gölgesinde kalan topraklardan gelenler de var. Gazze'deki yıkımın haberleriyle sarsılırken, alışveriş sepetimizdeki ürünler, tüm insanlık için kritik bir soruyla yüzleşmemize neden oluyor: Acaba hangi ürün, hangi yaşamın devamına katkıda bulunuyor, hangisi ise acıyı ve gözyaşını uzatıyor?

Tüketim tercihlerimiz, dünya sahnesinde oynanan büyük oyunun küçük ama özgün figüranları. İsrail'in bombalarının gölgesinde, Gazze'de yaşanan insanlık dramı bizleri derinden yaralıyor. Elimizden bir şey gelmiyor düşüncesi bizleri çaresiz bırakıyor. Ancak elimizden gelen eylemleri küçümsememek ve harekete geçmek zorundayız. Alışveriş tercihlerimizi değiştirerek bile birer barış elçisi olabilir ve o mazlum coğrafyada bulunan kardeşlerimize atılacan bombaları engelleyemesek bile en azından ortak olmayabiliriz. Sosyal mecralarda sık sık dolaşıma sokulan boykot listeleri ile alışveriş yapmaya çalışan bilinçli tüketicilere rastladım. Her birimiz, alışveriş sepetimizi doldururken, aynı zamanda dünyada bir yerlerde huzur ve barış için katkıda bulunmak derdindeyiz. Eğer marketlerimiz, İsrail ürünlerini almak istemeyen, atılan bombalara ortak olmak istemeyen, vicdan sahibi tüketiciler için, büyük harflerle "Yerli Malı" diye işaretlenmiş özel reyonlar düşünseydi ne kadar da kolay olurdu bu tercihi yapmak.

Bu sadece bir kolaylık meselesi değil, aynı zamanda kalbimizin ve vicdanımızın sesine kulak vermekten geçiyor. Yerli malı reyonları sadece ekonomimizin değil, barış ve insan haklarına duyduğumuz saygının da birer simgesi olabilir. Tüketici olarak barış için, insanlık için, adalet için attığımız her adım, aslında çok daha büyük bir değişimin parçası.

İsrail ürünlerini satın alarak yaşanan çatışma ve insan hakları ihlallerine dolaylı olarak ortak olmak istemiyoruz. Ancak, maalesef, her tüketici bu konuda yeterli bilgiye ve zamana sahip değil. İşte burada, marketlerin ve perakendecilerin üzerine düşen bir görev belirginleşiyor: Yerli malı reyonları.

Yerli malı reyonları, tüketicilerin bilinçli tercihler yapmalarını sağlayacak, aynı zamanda İsrail'in politikalarına karşı bir duruş sergilemek isteyenler için pratik bir çözüm sunacak bir adım olabilir. Marketlerde bu tür reyonların açılması, sadece yerli üreticilerimizi desteklemekle kalmaz, aynı zamanda tüketici olarak etik değerlerimizi yansıtan tercihler yapmamıza olanak tanır.

Şu anda, tüketiciler olarak marketlerde hangi ürünün yerli olduğunu, hangisinin olmadığını belirlemek için listeler, uygulamalar kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu, zaman alıcı ve yorucu olabiliyor zira yıllardır süregelen bir alışveriş alışkanlığı var. Marketlerin bu süreci kolaylaştıracak adımlar atması, hepimiz için büyük bir kolaylık sağlayacak ve aynı zamanda toplumsal bilincin artmasına katkı sunacaktır.

Düşünün ki, markete girdiğinizde sizi "Yerli Malı" reyonları karşılıyor. Bu reyonlardan seçtiğiniz her ürün, yerel ekonomimize, topraklarımızda emek veren insanlarımıza destek oluyor. Aynı zamanda, savaş ve çatışma bölgelerinde yaşanan acılara sessiz kalmayı reddettiğinizi, alışverişinizle barışı ve insan haklarını desteklediğinizi gösteriyor.

Bu yüzden, perakendecilerimize ve market zincirlerimize çağrımız açık: Tüketiciler olarak, yerli malı reyonlarının oluşturulması ve bu reyonların net bir şekilde belirtilmesi konusunda adımlar atılmasını istiyoruz. Böylece, alışveriş yaparken hem etik değerlerimize uygun hareket etme şansı bulacağız hem de yıllardır süren bu zulme karşı tarafımızı belli ederek duruşumuzu göstereceğiz.

Tercihlerimiz dünya üzerindeki barış ve adalet mücadelesine destek olacak. Yerli malı reyonlarının oluşturulması, bu destek için atılabilecek somut ve anlamlı bir adım olacaktır. Marketlerde bu değişimi görmek istiyoruz ve tüketici olarak bu yönde talebimiz var. Her birimizin bu küçük ama güçlü adımı, daha iyi bir dünya için büyük bir fark yaratabilir.

Diğer Yazıları

Yorumlar